Hamd âlemlerin Rabbine, salat
ve selam da O’nun pak Rasulüne olsun.
Ulu’l-Azm bir peygamberin
duasıdır bu: “Rabbim, bana hikmet ver ve beni salihler arasına kat.” En büyük
imtihanlardan yüzünün akıyla çıkmış, ateşe atılmış, eşini çocuğunu çorak bir
çöle bırakmış, dahası evladını kurban etme emri geldiğinde o emri tereddütsüz
yerine getirme yoluna girmiş bir peygamberin (as) duası…
Dönemindeki bütün zalim,
despot ve diktatörleri sözüyle alt eden, Allah için eline bir çakı bile almaya
gerek duymayacak kadar güzel ve etkili konuşan bir peygamberdir o. O kadar
güzel bir mümindir ki, duası bize Hz. Muhammed sallallahu aleyhi vesellemi
getirmiştir. Nebiler Serveri buyurmuşlar: “Ben İbrahim’in(as) duası,
İsa’nın(as) müjdesiyim.”
"Hikmet
müminin yitiğidir, onu nerede bulursa almaya daha hak sahibidir.” (Tirmizî, ʿİlim, 19) Hikmet, en genel tabiri ile
güzel, doğru ve etkili söz demektir. Bir insan hikmetli olmayabilir ama
söylediği söz hikmetlidir. O zaman sözü de kıymetsiz mi saymak gerekir? Hayır.
Neden? Çünkü o bizim kaybımız, tabiri caizse kayıp eşyamız. Falanda veya
filanda bulmuşuz, neden almayalım?
Hikmet, altın gibidir; çamura
düşmekle değeri düşmez. Güneş gibidir; bataklığı da aydınlatır, gül bahçesini
de. İlaç gibidir; uzun uzun konuşma ile çözülmeyen sıkıntı yükü, bir cümle ile
hafifleyebilir. “Dert etme, dua et!” sözü ne hikmetli bir söz mesela.
Bazen silahın, topun tüfeğin
yapamadığını hikmetli bir söz yapar. Bazen yılların emeği bir hikmetli sözle
başarıya ulaşır. Bazen kimsenin baş edemediği zalimler birkaç cümle ile
kaybeder bütün karizmasını… İbrahim (as) çıkar mesela Nemrud’un karşısına… “Ben
de öldürür ve diriltirim.” deyince “Benim Rabbim Güneş’i doğudan getirir.
Haydi, sen batıdan getir bakalım!” diye meydan okuyunca sağa sola bakınır,
çaresiz kalır, perişan olur o ilahlık taslayan zalim.
Rabbim, biz İbrahim
aleyhisselam değiliz ama ondan daha çok muhtacız bugün hikmete. Bize hikmet
ver, sözlerimizi önce kendi nefsimize, sonra başkalarına duyur. Sözlerimizi
bize şifa kıl, dermansız dert olacak sözleri düşürme dilimize…
Allah’ım, o yüce Peygamberin
zaten salihlerdendi ama ‘beni salihler arasına kat’ diye dua etti. Biz ondan
öğrendik ve gerçekten muhtacız bu duaya: Bizi salihler arasına kat. Hikmetle ve
güzel öğütle, nefsiyle ve insanlarla mücadele edenlerden eyle bizi. Sapkın
akımlara karşı koyacak, gençlerimizi sözlerimizle koruyacak, şüpheleri bertaraf
edecek hikmet bahşet bize… Ekleyeceğiniz dualarla amin…
0 yorum