Bir başörtüsü tartışmasının
daha başlamış olması, hem de ana muhalefet partisi tarafından hiçbir alaka yok
iken gündeme ısrarla getirmesi oldukça ses getirdi. Yıllardır başörtüsü
üzerinden dindar bayanların yaşadıkları travmalar, uğradıkları yersiz
işkenceler, aleyhlerinde gerçekleştirilen ahlaksızca saldırılar da hep bu
zihniyetin mensupları tarafından gerçekleştiriliyordu.
Müslüman bir ülkede, Müslüman
bayanların başörtüsü takmasının yasaklandığı ve devlet eliyle bu yasağın acımasızca
yürütüldüğü acayip bir ülkeydi, bizim ülkemiz. Yıllar yılı bu zulüm kesintisiz
devam ettirildi. Özellikle CHP zihniyeti dediğimiz ve devletin bürokrasisini
işgal altında tutan bu acımasız batı beslemeli yapı, halkın düşmanlığı üzerine
politikalarını geliştirip uyguladı. Halen de, çoğu söylemleriyle bu
anlayışından pek de vazgeçmiş de değildir.
Ancak son yasa teklifi ile ve
hiçbir sebep yok iken başörtüsü sorununu çözüme kavuşturma ile ilgili ana
muhalefetin son çıkışı, beraberinde de ciddi tartışmaları getirdi. Daha önce
HÜDA PAR'ın bu sorunu anayasa maddesi ile çözelim önerisi duymazlıktan gelindi.
Şimdi de Sayın Cumhurbaşkanı anayasa maddesi ile bu sorunu çözelim yaklaşımı
ise bütün siyasal aktörlerce zımni bir mutabakatın kendiliğinden ortaya çıkmasını
sağladı.
Kesinlikle bu başörtüsü
meselesi anayasal bir çözüm ile kökten halledilmeli ve siyasi tartışmaların
kısır döngüsüne malzeme edilmemelidir. Mademki ana muhalefet partisi bu
meseleyi halletmek istiyor, sayın cumhurbaşkanı da anayasayı işaret ediyor,
başörtülü bütün bayanların isteği de bu yöndedir; o halde hiç kimse lafı
dolandırmasın, meydanı terk etmesin, halkın hassasiyetine kulak versin ve
anayasal bir düzenleme ile bu asırlık mesele, seçim öncesinde halledilsin.
Anayasa maddesi ile bu sürece
çözüm getirecek, bu sürece olumlu destek sağlayacak, dindar bayanların
isteğini hiçbir politik çıkara alet etmeden mertçe halledecek olan bütün
tarafların başımızın üstünde yeri vardır. Bu alicenap eylem unutulmadığı gibi
her zaman hayır ile de yad edilecektir. Toplumun huzuru ve inanan bayanların
haklı isteklerinin anayasal güvence ile teslim edilmesi son yılların yapılacak
en büyük hizmeti olacaktır.
Madem her kesim bu hususta
mutabıktır, bu mesele asla geciktirilmemelidir. Bu Meclis, bu anayasayı yapacak
yetkinliktedir. Milletin vekilleri, bu yasayı büyük bir onur ile meclisten
geçireceklerdir. Milletin kahir ekseriyetinin ciddi bir sorununu çözme
iradesini ortaya koyduklarından dolayı bu işte emeği geçenlerin tamamı, bu
güzel milletin gönlünde taht kuracaklardır. Yasal değil, anayasal çözüm
kesinlikle tercih edilmelidir.
Netice itibariyle halkın
ciddi bir isteği ve yıllardır sömürülen bir hakkı iade edilecektir. Bugün için
hiçbir engel bulunmamaktadır. Bütün siyasi partilerde bu meselenin çözümü noktasında
büyük bir istek görülmektedir. Bu istek milletin lehine ve yıllarca mağduriyet
yaşamış olan bayanların hayallerinin gerçekleşmesi yönünde mertçe
kullanılmalıdır. Buna öncülük edecek, can u gönülden destekleyecek ve nihayete
erdirecek bütün aktörlere şimdiden teşekkür ederim.
Toplumun değerleriyle
zıtlaşmanın kimseye fayda sağlamadığı ve toplumsal huzuru açıkça zedelediği
herkes tarafından açıkça görüldü. Bugün her kesimin bu büyük meseleyi çözüme
kavuşturmayı beyan etmesi çok değerlidir. Bu çözüm iradesi hiçbir tarafa
çekilmeden ve çözümün paydaşları hiçbir siyasi çıkar emeline takılmadan bu
meseleyi anayasal çözüm ile taçlandırmalıdırlar.
0 yorum