211

Bildiğiniz üzere gözlerimizin nuru Peygamber Efendimizin kutlu doğumu vesilesiyle Türkiye'nin dört bir tarafında açık alan ve kapalı alanlarda büyük bir coşku ile kutlanan etkinliklerin başlayacağı günlere yaklaşmak üzereyiz. Allah kısmet ederse ilk etkinlik önümüzdeki Cumartesi günü (28 Mart) başlayacak. Etkinlikleri organize edenler, yani Peygamber Sevdalıları harıl harıl çalışmakta... Gece ve gündüz demeden; nasıl daha iyi olabilir, nasıl daha faydalı olabilir düşünceleriyle çalışmalarına sürdürmekteler.

Kutlu doğum etkinlikleriyle ilgili olarak daha öncelerde kaleme aldığımız yazılarda da dile getirdiğimiz gibi, eğer ki bizlerde bir Peygamber Sevdalısı olmak istiyorsak, bizlerin de yapabilecekleri olmalı, bizlerde bir yerlerden başlamalıyız. Eğer başlamamışsak, bu dakikadan itibaren başlamalıyız gönlümüzün sultanını anlamaya, anlatmaya... Hayatını defalarca okumuşsak ta, bir kez daha okumalıyız hayatımıza yön veren önderin yaşadıklarını, yaptıklarını, söylediklerini... Daha önce O'nu (s.a.v) hatırlatacak yazılar/şiirler yazmışsak da, bir kez daha yazmalıyız bizlere ilham veren kalplerimizin nazenin süsünü...

Eğer ki bunları yap(a)mıyorsak, Peygamber Sevdalıları platformunun ve diğer İslami vakıfların düzenlediği/düzenleyeceği kampanyalara, yarışmalara, sınavlara iştirak etmeliyiz. Kendimizle beraber arkadaşlarımızı, kardeşlerimizi, çocuklarımızı bu hayırlı işlere girişmeleri için desteklemeliyiz, teşvik etmeliyiz. Zemheri kışları baharlara çeviren Sevgili Peygamberimizi anımsatacak, anlatacak etkinliklerin; kuruyup çöllere dönüşen gönülleri tekrar yeşerttiğini anlatmalıyız.

Yok, bunları da yapamıyoruz diyorsak, en azından salâvat kampanyalarına katılmalıyız. Bizlerin, dehşetli gün olan kıyamet gününde Yüce Allah'ın arşının gölgesinde gölgelenmesine yol açacak, çokça salâvat getirmeyi alışkanlık haline getirmeliyiz. Sabah kalkarken, işe giderken, çalışırken, araba kullanırken, misafirlikteyken, akşam eve gelirken, yatağa girerken... vs yani her nerde olursak olalım, ne yapıyorsak yapalım uygun bir zamanı yakaladığımız anda, yolumuzu bir nur gibi aydınlatan nurlu insan Resulullah'ı analım.

Bakın, yüreğimizdeki yaşam aşkımız Resulullah'ı anmanın, -salâvat getirmenin- bizlere neler kazandıracağına...

Gözlerin nuru Peygamber Efendimiz, salâvat getirme ile ilgili hadis-i şeriflerde şöyle buyuruyor; “Kim bana bir defa salâvat getirse, bu sebeple Allah-u Teâlâ’da ona on misli merhamet eder. O kimsenin on günahını bağışlar ve manevi derecelerini on derece daha yükseltir.”

“Kıyamet gününde üç kişi Allah'ın arşının gölgesinde gölgelenir. Üzüntülü kişiyi teselli eden kimse, sünnetimi ihya eden kimse ve benim üzerime çokça salâvat getiren kimse...”

“Dehşetli gün olan kıyamet gününde insanların bana en yakın olanları, en çok salâvat getiren kimseleridir.”

Gönlümüzün sultanı Peygamber Efendimiz, başka bir hadis-i şerifte ise şöyle söylüyor; Bir gün bana Cenabı Hakkın dört büyük meleği Cebrail (a.s), Mikail (a.s), İsrafil (a.s) ve Azrail (a.s) geldiler.

Cebrail (a.s) bana dedi ki; “Ya Resulullah! Ümmetinden bir kimse, size günde on defa salâvat getirirse yarın kıyamet gününde ben onun elinden tutar, sırat köprüsünü kuşlar gibi geçirtirim.”

Mikail (a.s) dedi ki; “Ya Habiballah! Ben o kula senin Kevser havuzundan kana kana içirtirim.”

İsrafil (a.s) dedi ki; “Ya Nebiyallah! O kulun affı için başımı secdeye koyarım, Allah-u Teâlâ onu affetmedikçe başımı secdeden kaldırmam.”

Azrail (a.s) dedi ki; “Sana günde on defa salâvat getirenin ruhunu Peygamberler gibi kabzederim.”

Bunun üzerine Resulullah Efendimiz; “Bu ne büyük lütuf Yarabbi! Bu ne büyük ihsan Allah'ım!”  diye buyurdular.

Bizleri imtihan vesilesiyle yaratan Allah-u Teâlâ ile beraber melekleri de, Peygamber Efendimizi çokça anarlar. Yüce Kitabımız Kuran’da, Allah (c.c) biz Müslümanlarında Resulullah'ı çokça anmasını istiyor. Şöyle buyruluyor, Ahzap süresinin 56. ayeti kerimesinde; “Allah ve melekleri Peygambere çokça salât ederler. Ey müminler! Siz de O'na çokça salât getirin ve tam bir teslimiyetle selam verin.”

Yüce Allah'ın Kuran’da buyurduğu ve Peygamber Efendimizin de hadislerinde belirttiği gibi, salâvat getirmenin bizlere kazandıracakları çok fazladır. Ayrıca topluca yerine getirilen bir iyiliğin mükâfatı da, tek başına yerine getirilenden daha fazladır. O yüzden bizler bu hayırlı kampanyalara katılmalı ve çevremizdekilerin de katılmalarını sağlamalıyız. Okuyacağımız her salâvatın, bizleri Âlemlerin Efendisine bir adım daha yaklaştıracağını bilmeli, bu niyetle okumaya devam etmeliyiz.

Haydi bakalım! Gösterelim sevgimizi, izhar edelim aşkımızı... Ne kadar fedakâr olduğumuzu, Resulullah aşkı için kalplerimizin ne kadar çarptığını test edelim şimdi... 12 Nisan Batman ve bir sonraki hafta da Diyarbakır’da, özgürlük meydanına gitmeden önce, o muhteşem atmosferi teneffüs etmeden önce, yüz binlerce Peygamber Sevdalısıyla bir araya gelmeden önce “ön hazırlık” yapalım şimdi... Başlayalım gönüllerin sultanına salâvat getirmeye... Katılalım, kalplerin süsüne okunan salâvat kampanyalarına... Ve soralım tanıdıklarımıza, “Salâvat Kampanyasına Katıldınız mı?” diye...

Not: Salavat yazdırmak için telefon numaraları;

0488 2121202 - 0488 2121021 - 0488 2125591

 

 

Ryan Reynold

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *