211

Türkiye’de binlerce Müslüman İslami yaşantısından dolayı 28 Şubat ve FETÖ yargısı tarafından zindanlara atıldı ve yıllarca haksız ve hukuksuz bir şekilde zindanlarda bırakıldı. 5, 10, 20 yıl boyunca cezaevlerinde tutularak temel hakları olan “yaşam hakları” ellerinden alındı.

Mağduriyetlerinin giderilmesi için uğraş verenler oldu ancak uzun bir mücadele sürecine rağmen zindanlarda tutulan mahkûmların mağduriyeti tam anlamıyla giderilmedi.

28 Şubat ve FETÖ yargısı mağdurları zindanlarda oldukları yıllar boyunca aile ve dostlarının hiçbir mutlu gününde yanlarında bulunamadılar; çift camlar ve demir parmaklıklar engeldi çünkü. Kimi zindanda iken annesini kaybetti, kimi ciğerparesini. Başkalarına izin verilirken, onlara ise güvenlik gerekçesiyle izinler verilmedi.

Uzun yıllar kaldıkları zindanlarda hiçbir zaman rahat bir gün göremediler. Ailelerinin bulunduğu memleketle çok uzak yerlere sürgünlere gönderildiler, zindan zindan dolaştırıldılar. Daha üç günlük damat olarak girdikleri cezaevlerinde bir ömür tükettiler. 

Başkalarına verilen haklar kendilerine tanınmadı, çifte standartlara maruz kaldılar. Şairin dediği gibi, zulüm üstüne zulüm yaşatıldı bu mazlum ve mustazaf insanlara.

Duçar kaldıkları zulümler bitmedi, bugünlerde de hala devam etmektedir.

İmtiyazlı olanlara her türlü haklar tanınırken, mazlumlar ise o haklardan mahrum bırakılmaktadır.

Birileri sağlık sorunları sebebiyle cezaevlerinden tahliye edilirken, diğer tarafta 75 yaşında olmasına ve kronik hastalıklarla mücadele etmesine rağmen kimi Müslüman mahkûm maalesef hala cezaevinde tutulmaktadır.

Bunun adı çifte standart, bunun adı kişiye göre hukuk değil midir?

28 Şubat sürecinin etkin aktörlerinden birisi, sağlık sorunları sebebiyle zindanlardan salıverilirken neden diğer hasta mahkûmlar hala zindanlarda tutuluyor?

Adalet bunun neresindedir? Bunun adı adalet değil zulümdür. Zulüm, büyük bir cürümdür. Zulüm cürmünde dahli olan kişi, yaptığının hesabını Allah’a elbet verecektir.

Zulmün son bulması ve diğer hasta mahkûmların da zindanlardan tahliye edilmesi için yetkililer, Adalet Bakanı, Cumhurbaşkanı ivedi bir şekilde bir çalışma yapmalıdır.

Zindanlarda ağır hastalıklara yakalanan ve cezaevi idaresinin ihmalkârlıklarından dolayı hastalığı kronikleşmiş olan mahkûmların ideolojik ve siyasi saiklerle cezaevlerinde tutulmaları kabul edilemez.

Allah aşkına! Zindanın olumsuz şartlarında tedavi edilme imkânına sahip olmayan yardıma muhtaç yaşlı ve ciddi sağlık sorunları yaşayan mahkûmların cezaevlerinde tutulmalarının haklı herhangi bir gerekçesi olabilir mi?

Tek başına ihtiyaçlarını gideremeyecek kadar ağır hasta olan mahkûmların zindanın zor ve olumsuz şartlarında cezalandırılmaya devam edilmesi hangi vicdana sığar?

Cezaevlerinde, ölümcül hastalıklarla pençeleşen yaşlı mahkûmlar var ve bu insanlar bunca sıkıntıya rağmen yıllardır hapishanelerde tutulmaya devam ediliyor.

Mazlum olduklarından dolayı da sesleri pek duyulmuyor, kimse mazlumiyetlerini görmüyor, tutukluların sağlık sorunlarıyla ilgilenmesi gereken kurumlar kendileriyle ilgilenmiyor.

Bu konuda adım atabilecek güce ve iktidara sahip olanlar çözümü geciktirmemeli, hasta mahkûmlar açısından cezaevlerinin cenaze evlerine dönüşmemesi için gerekli adımları ivedilikle atmalıdırlar. Zamanında atılmayan adımların iş işten geçtikten sonra atılmasının ne önemi olabilir.

Bugüne kadar çok fazla hasta ve yaşlı zindandayken hayatını kaybetti. Eğer yeni bir düzenleme yapılmazsa maalesef bir o kadar daha yaşlı ve hasta mahkum cezaevlerinde hayatını kaybedecek.

Bundan sebep, diyoruz ki;

Ey yetkililer, ey ülkeyi idare eden irade! Hasta mahkûmlar konusunun hala ülkenin gündeminde olması sizler açısından züldür. Artık bu konuyu ülke gündeminden çıkarın. Hasta mahkûmlar konusuna siyasi değil insani yaklaşın!

Hasta mahkumlar konusunda adil olun, herkes için adaleti tesis edin. Yaşanan adaletsizlerin, çifte standartların takipçisi olun. Konunun mutlak anlamda çözümü için zaman geçirmeden yeni bir düzenleme yapın ve yıllardır hasta olmalarına rağmen zindanda tutulan mahkûmları ayırt etmeden serbest bırakın. 

Ryan Reynold

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *