Hadi gelin gündemin biraz dışına
çıkalım. “Kalpler ancak Allah’ı zikretmekle huzur
bulur” ve “Beni zikredin ki ben de sizi zikredeyim” ilahi
beyanlarının gölgesine sığınalım…
Rivayet olunur ki; Allah’ın Salih
kullarından biri ehli zikir olarak gece gündüz Allah Azze ve Celle’yi
zikretmektedir. Kalbi de dili gibi zikrin lezzetinden nasibini almıştı.
Bütün gecesi zikir fikir içinde
geçerdi. Zikir kalbine yerleşmiş, gönlüne tat vermişti.
Bir gün şeytan bu adama yaklaştı
ve ona, “Böyle devamlı Allah'ı zikretmen ne zamana kadar sürecek. Sen gece
gündüz Allah diyorsun, peki bir kere olsun Allah da sana buyur kulum dedi mi?
Zikrinin karşılığını aldın mı? Madem sana bir karşılık verilmiyor, sen bu kötü
halinle ve kara yüzünle ne zamana kadar Allah diyeceksin?” diye vesvese verdi.
Bu vesvese adama tesir etti.
Kalbi karıştı. Onu gerçek zannetti. Demek ben Allah'ı zikretmeye layık bir kul
değilim bana karşılık verilmiyor diyerek zikri bıraktı ve uyudu.
Gece rüyasında Hızır
aleyhisselamı gördü. Hz. Hızır ona,
-Allah'ı zikretmeyi niçin terk
ettin; zikirden niçin pişmanlık duydun? diye sordu.Adam,
-Ben sürekli Allah Allah diye
zikrettim; fakat bir gün olsun Allah'tan “buyur kulum'' diye bir karşılık
duymadım. Ben bu işe layık olmadığımdan ve Allah'ın kapısından kovulmaktan
korkuyorum, dedi.
O zaman Hz. Hızır (a.s) adamı
şöyle uyardı:
-Senin Allah Allah demen, O'nun
buyur kulum demesidir. O seni zikretmese sen O'nu hiç zikredemezdin. Senin O'na
kavuşma arzusu ile amel edip çırpınman O'nun tarafından sana verilmiş bir
cezbedir. O seni sevmese kendi yolunda koşturmazdı. Senin Allah'tan korkun ve
O'na duyduğun aşk, O'nun sana lütfüdür. Senin her yâ Rabbi diye inleyişinde O
da sana yönelir, seni dinler ve karşılık verir. Allah bir kulun kalbini
bağlarsa, o kul Allah'ı zikredemez. Allah yolunu açmazsa, kul dua edemez. Sen
başına gelen bir dert içinde Allah diyorsan, O sana kendisini zikrettirmek için
bu derdi vermiştir. Gaye seni kendisi ile meşgul etmektir. Korkma, Allah de.
Zikre ve duaya devam et. Hiçbir zikir ve dua karşılıksız kalmaz. Zerre kadar
bir amel dahi zayi olmaz. Allah Firavun'a mal verdi, dert vermedi. O da hiç
inleyip zikretmedi. Allah'ı zikrettiren dert, O'nu unutturan maldan ve sıhhatten
daha hayırlıdır.
Rabbim gündemin yoğunluğuna
kapılıp O’nu unutanlardan eylemesin inşaallah…
0 yorum