Uzun yıllardan beridir Türkiye’de
özellikle siyasi mahkûmları kapsayacak bir genel af beklentisi var. Bilindiği
üzere devletler kendi tarihlerine dair özel günlerde toplumsal mutabakat ve
barış için genel veya kısmi af ilan edebilirler.
Bu meyanda 29 Ekim 2023 tarihi her ne
kadar zikredilmeye başlansa da bu tarih bu günkü iktidar açısından ideal bir
tarih değildir.
Çünkü bu tarihi beklemek muhalefete koz
vermek demektir. Bürokrasiden sel gibi bir bilgi akışına sahip olan muhalefet,
AK Parti’nin ya da Devletin bu konudaki hazırlıklarını duyar duymaz af konusunu
gündeme getirerek rant politikası güdecektir.
Tıpkı KYK borçları konusunda olduğu gibi.
Hükümetin KYK borçları konusunda atım atmaya hazırlandığını içeriden aldığı
istihbarat ile öğrenen CHP bu konuda öneriler getirerek ön almış AK Parti’nin
getirdiği kolaylaştırmayı ise sonradan sahiplenmişti.
Belli ki; seçim takvimi açıklanıp da
partiler arası pazarlıklar yapılmaya başlandığında CHP, HDP’nin desteğini
alabilmek adına AF konusunu gündeme taşıyacak hatta belki de en güçlü seçim
vaadi olarak kullanacaktır. Göreceksiniz iş anlattığım aşamaya gelince de
Kılıçdaroğlu, bunu helalleşme kapsamında toplumun önüne sürecektir.
Siyasi açıdan değerlendirildiğinde bunun
çok akıllıca bir adım olacağı görülecektir. CHP tek başına değil yanında İYİ
Parti var o izin vermez, diye düşünmemek lazım. Çünkü o kadar iktidar açlığı
yaşıyorlar ki; iktidara gelmek için, Erdoğan’ı göndermek için her şeyi kabul
edecek bir çizgiye gelmiş durumdalar. Bu anlamda da ne İYİ Parti’nin ne de 6’lı
Masa’nın diğer ayaklarının hiçbir kırmızıçizgisi ya da politik anlamda bir
sınırı kalmamış gözüküyor.
Erdoğan’ın ya da AK Parti’nin bu konuda
hem kendi gelecekleri açısından hem de ülkenin toplumsal uzlaşıya kavuşması
açısından adım atmasının zamanı gelmiştir.
Gerek Cezaevlerinin kapasite aşımı
gerekse de toplumda oluşan beklentilerin karşılanması açısından özellikle
siyasi tutuklu ve hükümlüleri kapsayacak genel ya da kısmi bir affın zamanı
gelmiştir. Böylesi bir kararı verebilecek güçlü bir iradeye ihtiyaç vardır.
Yılların iktidar partisi olması dolayısıyla da AK Parti bu konuda güçlü bir
irade sergileyerek adım atan olmalıdır.
Bu konuda AK Parti’nin, Erdoğan’ın en
büyük çekincesinin FETÖ olduğu biliniyor. Birçok konuda olduğu gibi bu konuda
da 17-25 Aralık 2013 ya da 15 Temmuz 2016 tarihlerinden biri ölçü olarak kabul
edilerek bu tarihlerden öncesi için geçerli olacak şekilde bir af düzenlemesi
yapılabilir.
Tek kelimeyle söyleyelim ki; AK Parti bu
fırsatı kaçırmamalıdır. Çünkü zaman ve ortam bir Af düzenlemesini
çağırmaktadır…
0 yorum