4


         Ailenin olmadığı veya ailenin dağıldığı bir toplumu düşünebilir miyiz? Ya da Çoğu değer yargıların şekillendiği yuvaların olmadığını düşünün… En basit ifadeyle gelecek nesli yetiştiren anne baba ayrı veya birbirine düşman olduğu ortamı düşünün. Çocuğun derdini sorunlarını sabır ve şefkatle dinleyen bir annenin olmadığı evleri düşünün… Hayat tecrübesi ve birikimleriyle gönüllere su serpen, geleceğe dair güzel umutlar aşılayan babanın olmadığı bir ev. Başı sıkışınca koşup sığınacağı güven abidesi babaların olmadığı bir ev… Gönülleri okşayan sevgiyi sevmeyi şefkati merhameti anlayış sabır ve metanetin öğretmenleri olan sevgili anne ve babanın olmadı evleri düşünün. Tek sığınağın cep telefonu ve televizyon olan sözde evleri düşünün.

         Batıdan ithal edilen kanun ve yasaların hedeflediği toplum profili hepimizin bildiği gibi bizim İslami ve ahlaki yaşantımıza hatta örfümüze tamamıyla yabancıdır, zıttır. Temel değerlerimizle hiç bir zaman uyuşmayan üstelik sürekli bizi yozlaştırmaya kurgulanmış başta İstanbul sözleşmesi olmak üzere bir pranga gibi esir etmeye devam ediyor. Maddi zararları olan sorunları çözdükten sonra onu telafi etmek biraz çaba ve zaman ile hal olur. Fakat İnsanların yozlaşması körpe beyinlerin yanlışlarla doldurulmasının telafisi çok zor belki de mümkün olmayacaktır. Nuh tufanından kurtulan bir gemilik insan topluluğunu düşünün. Tamamı Allah’a ve Resulüne iman etmiş; muttaki insanlardan oluşan bir topluluk. Yeryüzünde bunlarla birlikte yepyeni ve tertemiz bir sayfa açılmıştı. Fakat gelin görün ki Tarihi kaynaklara göre aradan geçen yaklaşık 300 yıl gibi bir süreden sonra bu muttaki topluluğun arkasından gelen AD kavmi diye ismi geçen neslin hali nefis ve şeytanın tam da arzu ettiği gibi şekilleniyor. Özellikle ticari ahlak olmak üzere fuhşiyat ve zulüm her tarafta kol gezer oluyor. Neticede durum öyle bir seviyeye geliyor ki Yüce Allah bu azgınlaşan yeni nesli(AD Kavmi) uyarması için Hz Hud (AS) ı Peygamber olarak gönderiyor. Hz Hud (AS) ın çabaları da sonuç vermeyince Yüce Allah’ın emriyle Bahsi geçen muttaki topluluktan sonra gelen nesil 7 gece süren bir fırtına ile helak edildi. Ailenin yozlaşıp dağılması direk gelecek nesillerin bozulması demektir. Devlet yetiştirme yurtlarıyla istediği kadar insan yetiştirmeye çalışsın. Şefkatli anaların elinde yetişmeyen nesillere siz şefkati merhameti insani değerleri saygı ve fedakarlığı anlatamazsınız. Üstad bediuzzaman Saidi Nursi Onca ilmi ve dahiyane zekasına rağmen En önemli derslerimi annemden aldım diyor.

      Bugün feministlerin elinde annelik makamından giderayak fersah fersah uzaklaştırılan öncelikle kadınlarımızdan bahs ediyorum. Yine babalık rolü İstanbul sözleşmesi ve bazı kanunlarla ellerinden alınan evden uzaklaştırmalarla aile bağları dinamitlenen yapıdan bahs ediyorum. Dizilerle tamimiyle batının rol model olarak bize sunduğu  aile modeli oluşturulmaya çalışılıyor. TV kanallarının büyük çoğunluğunda sunulan genç profillerinde Kızların namahrem arkadaşlarıyla özgürlük adına dilediği kadar birlikte zaman geçirmesi meşrulaştırılmaktadır. Hakeza Erkek çocuklarımıza yine aynı tv kanallarıyla Kız arkadaş edinmeyi meşrulaştıran diziler yayınlayarak ahlaki yozlaşmayı hararetle teşvik ettiklerini görüyoruz. Hakeza Annelere verilen rol modelde Kocası adeta bir tehlike, bir rakip, haklarını elinden almaya çalışan bir zorba gibi gösteriliyor. Babalık rolünü hem kadının hem de çocukların gözünde o kadar boşalttılar ki; adeta baba sadece çalışıp yediren; bunun dışında ailesi üzerinde hiçbir söz hakkı olmayan hatta namusuna dahi sahiplenmesi ayıplanır olmuş. Anne için biçilen rol; dışarıda çalışıp iş arkadaşlarıyla piknikler düzenlemesi, Öz güven adına çevresindekilere karşı çekici olması, kadın haklarını savunması…vs Kısacası ne annenin annelik rolü ne babanın babalık rolü ne de evlatların ailesine genel ahlak ve değerlerini karşı sorumluluğu asla işlenmiyor; bilakis yok ediliyor. Nihayetinde Aile sistemli bir şekilde gerek batı ürünü yasalarla gerek Tv ve dizilerle yozlaştırarak helak ediliyor. Soruyorum. Aile hayatımız biterse, Allah aşkına geriye neyimiz kalır. Bedenlerimiz yaşasa da aklen ve ruhen kısaca manen helak oluruz…Allah bizleri ve bizden sonra gelecek nesilleri maddi ve manevi helaketlerden muhafaza eylesin. Amin

Ryan Reynold

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *