211

 

İslam dünyası Suriye iç savaşında büyük yaralar aldı. İslam ve insanlık düşmanı egemen güçlerin ortaya koyduğu desiseler neticesinde Müslüman guruplar karşı karşıya getirildi ve birbirine düşman edildi. Emperyalistlerin Suriye savaşına müdahil olması çözüm adına değildi; ajandalarında savaşın sona ermesi gibi bir plan yoktu.

Ancak kimileri böyle düşünmüyordu, savaşın sona ermesinin egemen güçlerin müdahil olmasıyla mümkün olabileceği tezini savunuyordu. Maalesef ki düşündükleri gibi olmadı; büyük acılar ve yıllarca sürecek tahribatlar yaşandı ve Suriye, onlarca ülkenin çıkarı için vekâleten savaşların sürdürüldüğü bir coğrafyaya döndü.

Suriye sorunu çözülmeden şimdi de Körfez ülkelerinin eliyle İslam ümmeti daha büyük bir ateşe atılmak isteniyor. Suudi Arabistan’ın başını çektiği Körfez ülkelerinin Katar’la ilişkilerini tamamen kesmesinin arka planında emperyalistlerin şeytanî hesapları yatıyor.

Emperyalistler İslam âleminin faydasına olacak hiçbir hesap yapmazlar, düşmanlıkları ve kinleri o kadar üst seviyededir ki Müslümanların faydasına olacak bir adım bile atmazlar. Hedefleri, İslam ülkelerini birbirine düşman etmektir, ihtilafları gündeme getirerek mezhep savaşları çıkarmaktır. İslam ülkelerini istikrarsızlaştırmak, birkaç parçaya bölmek ve işgal edip zenginliklerini sömürmektir hedefleri.

Emperyalistler tek başlarına hedeflerine ulaşamayacaklarını bildiklerinden dolayı halkı Müslüman olan ülkelerin liderleriyle ittifaklar kuruyor, anlaşmalar yapıyor ve sonrasında emelleri doğrultusunda bunları kullanıyorlar. Bugün maalesef ki onlarca İslam ülkesi ABD tarafından kullanılıyor. Kullanılan İslam ülkesi, uyduruk gerekçelerle emperyal politikalara alet olmayan komşularına ambargo uyguluyor. Liderleri, ABD başkanının talimatıyla iş yapıyor, adım atıyor.

Katar’a yönelik yaptırımlarda da böyle oldu; Trump talimat verdi, Kral Selman uyguladı. Böylece, emperyal planlara tam olarak hizmet etmeyen Katar, ABD’nin Arap dünyasındaki işbirlikçilerinin eliyle cezalandırıldı. ABD’nin emperyal emelleri doğrultusunda kararlar alan Suudi Arabistan, büyük bir fitneye sebebiyet verdi. Henüz Suriye sorununu çözemeyen İslam dünyasını daha büyük problemlerin içine itti ve çözüm bekleyen sorunları giriftleştirdi.

Peki, bundan sonra ne olacak?

Körfez ülkelerinin ABD ile yaptığı ittifakın faturası İslam dünyası açısından ağır olacak. Zira Katar’a yönelik siyasi ve ekonomik operasyondan HAMAS, İhvan, Türkiye, İran ve bazı İslami yapılar da etkilenecek. Daha önemlisi, İslam dünyasındaki söz sahibi devletleri karşı karşıya getirmek, çatıştırmak isteyen modern istilacıların ellerine daha fazla koz verilmiş olacak ve bu konuları sürekli gündemde tutarak asıl büyük savaşın zeminini oluşturma fırsatı yakalayacaklar.

ABD, büyük savaş için yani Arap dünyasının İran’a karşı başlatacağı bir operasyon için Suudi’yi ikna etmişe benziyor. Aylardır zaten bunun alt yapısı oluşturuluyordu. Katar’a ambargo aldırma kararı ve sonrasında Tahran’ın kritik yerlerinde yapılan saldırılar bu operasyonun ilk aşaması olarak değerlendirilebilir.

Yıllardır İran’a yönelik operasyonlar konuşuluyor, hesaplar yapılıyordu. Modern sömürgeciler şimdi büyük fırsat yakaladı, bu fırsatı kaçırmak istemiyorlar. İslam dünyası açısından yıkım anlamına gelecek İran-Arap dünyası savaşının çıkarılması için denemedik yol bırakmayacaklar. Olası savaş, Türkiye dâhil bölgedeki bütün ülkeleri etkileyecek ve tahribatı Suriye iç savaşından daha büyük olacak.

 

İslam dünyasının çetin bir süreç yaşamasına sebep olacak murdar planların boşa çıkmasının yolu, emperyalizme karşı mücadele veren ülkelerin birlik olmasından geçmektedir. Bu konuda en büyük sorumluluk, Türkiye ve İran’ındır. Türkiye ve İran’ın bir araya gelip sırt sırta vermeleri ve emperyalizm karşıtı ülkeleri de yanlarına almalarıyla ABD’nin coğrafyayı imha planı boşa çıkartılabilir. Bu ittifak sağlanmadıkça, ABD coğrafyamız üzerindeki emellerini bir bir gerçekleştirecek.

Ryan Reynold

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *