Covid-19 salgını, 1 Aralık 2019 tarihinde Çin'in Vuhan kentinde ortaya
çıkan, ardından Dünya geneline yayılan ve nihayetinde Sağlık Bakanlığının 11
Mart 2020’de ilk vakanın tespitiyle Türkiye’ye giriş yaptığını medyadan duyduk.
Ülkemizdeki virüse bağlı ilk ölüm ise 15 Mart
2020'de gerçekleşti. O tarihten sonra günlük vefat sayıları yüzün altına çoğu
zaman düşmedi. Herhalde bu hastalıktan dolayı herkes bir yakınını veya
sevdiğini kaybetmiştir.
Bu yazımda insanların bilinçsizce yaptıkları yorumlar ve
sergiledikleri vurdumduymaz davranışlar sebebiyle yaşanan vakalara dikkat
çekmek istedim.
Geçen gün amcam fenalaşarak hastaneye kaldırıldı ve yoğun
bakıma alındı. Ben de ilk fırsatta hastaneye gittim. Yoğun bakım kapısında bekleyen kuzenlerimden
durumu öğrendim. Meğer birkaç gün öncesinde amcam biraz rahatsızlanmış ve
hastaneye kaldırılmış. Yapılan koronavirüs testi pozitif çıkınca yatışını
yapmışlar. Tabi amcama virüsten bahsedilmemiş morali bozulmasın diye. Haliyle
odada virüse yakalandığını öğrenmiş ve çok paniklemiş. Ama en kötüsü yanındaki
diğer hastanın virüsle ilgili bire bin katarak yaptığı yorumlar olmuş. İyice
panikleyen amcam, oğullarını çağırarak mutlaka buradan çıkıp tedavisine evde
devam etmek istediğini ısrarla söylemiş. Oğulları ısrarına dayanamayıp doktorla görüşerek
ve tüm mesuliyetleri alarak onu eve götürmüşler. Çevreden duyduğu ” ilaçları
kullanma, daha kötü yapıyor. Yoğun bakıma girenler bir daha çıkamıyor” gibi
yalan yanlış yorumların da etkisiyle verilen ilaçları da kullanmayı reddetmiş. Zaten
kronik hastalığı olan amcam, bu duruma ancak birkaç gün dayanabildi ve bu sefer
baygın halde yoğun bakıma alındı. Hepimizin gözü kulağı gelecek diye
beklediğimiz ve inşallah da gelecek olan güzel bir haberde.
Ağzı olan konuşuyor derler ya sanki bu günler için söylenmiş.
Allah aşkına doktor değilseniz hastalıklar ve ilaçlar hakkındaki olumsuz yorumlarınızı
kendinize saklayın. İnsanları sevdiklerinden koparmaya, sevdiklerini de yoğun
bakım kapılarına mahkum etmeye, hakkınız var mı? Ölümden korkuyor olabilir ve
bunun için tedavileri kabul etmeyebilirsiniz. Bu tamamen tercih meselesidir. Ya
da belki gençsiniz, bu hastalıkla baş edebilecek bir bünyeye ve güce
sahipsiniz. Bana bir şey olmaz mantığıyla hareket edip başkalarını etki altında
bırakmayın. Sonucunda büyük vebal olduğunu asla unutmayın.
Kul hakkı sadece başkalarına ait olan bir şeye el koymak
değildir. Aynı zamanda sözlerimizle ve yaptıklarımızla onların hayatlarını
tehlikeye sokmaktır. Özellikle bu salgın döneminde yapılan uyarıları ciddiye
alıp üzerimize düşenleri harfiyen yerine getirmeliyiz ki farkında olmadan kul
hakkına girmiş olmayalım.
Bu vesile ile siz kıymetli okurlarımızdan amcam için dua
talebinde bulunuyorum. Özelde amcam genelde de şifa bekleyen tüm hastalara Yüce
Rabbimiz(C.C) Şafii ismi ile şifa versin inşallah.
Selam ve dua ile…