“Şu anki haliyle, Kürtlerden ve Kürt
sorunundan başka herkese ve her düşünceye hizmet ediyor” demek, yanlış bir
cevap olmaz sanırım. Makyavelist bir anlayışa sahip olan, “dün dündür, bu gün
bu gündür” mantığı ile hareket eden; dün sövdükleri ile bu gün aynı çuvala
giren ve birçok odağın operasyonuna açık bir yapının adıdır HDP. Dün uğruna
savaş verdiklerini söyledikleri birçok değer ve düşünceye bugün savaş açtığını
ilan eden bir yapının; kökü havada, dalları yerin dibinde olan bir garip ağacın
adıdır HDP... Her geçen gün, “Türkiyelileşelim” söylemi ile Türk soluna
iplerini kaptıran, Kürtlerin sırtından marjinal Türk solunu meclise taşıyan
yapının adıdır HDP. Kürtleri Kemalistleştiren ve Kürtleri, baba düşmanları ile
aynı torbaya koymak isteyen ve babalarını katleden Kemalistlerin fikirleri ile
Kürtleri zihnen ve fikren katleden bir katliam müessesinin adıdır HDP…
Şu an devraldıkları değiştirme ve
dönüştürme misyonu ile Kürleri benliklerinden koparıp tamamen farklı bir halk
haline getirmek ve Kemalizm’in yarım bıraktığı işi tamamlamaya çalışmaktadır.
Bu zihniyetin eli ile Kürtlere yönelik büyük bir kültür katliamı yapılmaktadır.
Hem de en uç hali ile…
Küresel şer güçlerin operasyon aracı
olduğu tescillenen ve hatta bazı ülkelerde tüm faaliyetleri yasaklanan LGBTİ’nin
bu ülkedeki hamisi HDP-PKK zihniyeti olmuş. Herhalde bu ülkede bu fikir ile en
son anılacak halklardan birisi Kürtler iken ve neredeyse dost düşman herkes
Kürtleri şeref ve namus düşkünü bir halk olarak tavsif ederken; Kürtleri
savunma iddiasında olan bir parti, Kürtlerle yan yana gelmesi imkansız bir
zihniyetin temsilciliğini yapmaktadır. Bir terör örgütü olan LGBTİ, HDP
tarafından desteklenmektedir. Sanki başka bir dertleri yokmuş gibi bu tehlikeye
dikkat çekmek isteyen herkesi hedef almaktadır. Hem de kurumsal bir düzeyde.
Bir partinin işini gücünü bırakıp da sivil toplum kuruluşlarının bir
protestosunu hedef alması akıl tutulmasının fotoğrafıdır. İstanbul’da Saraçhane
Parkı’nda duyarlı vatandaş ve sivil toplum kuruluşlarının, geleceğimize yönelik
LGBTİ tehlikesine dikkat çekmesi, HDP’yi bir hayli endişelendirmiş??? Siz kimin
temsilcisisiniz? Ya da böyle bir rezilliğe kalkan olmak için size ne vaat
edildi? Ya da ey yöneticiler, içinizde kaçınız aynı yolun yolcususunuz?
Kurumsal düzeyde bir açıklama yapıyor olmanız, bu meselenin sizin için çok
önemli olduğunu gösteriyor olmalı…
Kepazelik ve rezillik kelimelerinin çok
hafif kaldığı eylemlere her gün bir yenisi ekleniyor. Yine bir müddet
evvel HDP milletvekillerinden birisi, büyük bir ciddiyetle ve hararetle bir
şeyler anlatıyordu, iktidarı sorumlu davranmaya davet ediyordu. Kulak
kabarttık, acaba memleketin ve halkımızın onlarca sorunundan hangisini gündeme
taşıdı diye… Meğerki hararet ile savundukları ve meclis kürsüsünden gündem
yapmaya çalıştıkları konu onların deyişi ile “trans bireylerin” hormon
ilaçlarını temin edememesi gibi bir hayat memat meselesi imiş!!! Ey Kürt, senin
onlarca meselen ve derdin dururken, senin oylarınla meclise giren vekilin
derdi, trans bireylerin hormon ilacı imiş… Bu örnekler rezalet sergisinin
sadece iki tablosu…
Hangi düşünceden olursa olsun, tüm siyasi
eğilimleri, onurlu ve ilkeli siyaset yapmaya davet ediyoruz. Siyasetçi rüzgar
gülü gibi değil, pergel gibi olmalı. Bir ayağı zamana ve şartlara göre
dönerken, diğer ayağı asla merkezden ayrılmamalıdır. Bu zamanda çoğu
siyasetçinin unuttuğu onurlu ve ilkeli olma kavramlarını hatırlatmayı bir görev
biliyoruz.