Bu günkü konumuz, futbol. Televizyon
ekranlarında artık görmekten bıktığımız ve her konuda fikri olan gazeteciler ve
televizyoncular gibi; bilmediğimiz, yabancısı olduğumuz bir sahada yorum
yapmayı düşünmüyoruz elbette. Din, siyaset, spor, ekonomi, askeri konular vs.
gibi bilumum, konu ne olursa olsun, hep aynı kişileri görmeyi eleştirdiğimiz
için aynı yanlışa düşmek istemiyoruz. Burada futbolun farklı bir yönüne dikkat
çekmek istiyoruz. Geçenlerde Amed Spor ve Bursa Spor maçı vardı. Maçtan önce ve
sonra yaşananlar, maçın ve skorunun önüne geçti. Günler öncesi sosyal medyada
başlayan atışmalar, çok çirkin boyutlara vardı. Maç esnasında ve sonrasında da
pek de dostluk anlamı ifade etmeyen görüntüler yaşandı. Aslında başta futbol
olmak üzere, sporun, dostluğa ve sosyal mutabakata hitap eden boyutu vardır.
Aslında bu müsabakalar, dostlukların pekişmesi için bir fırsattır. Düşünün ki;
sosyal medya üzerinden yapılan çirkin atışmalar yerine, dostluk mesajları
olsaydı, maç centilmence bir ortamda gerçekleşseydi ve maç sonrasında da çok
güzel bir dayanışma ve misafirperverlik örneği gösterilseydi ne güzel olurdu.
Hatta böyle bir tablo birçok insanı mahcup ederdi ve başkalarına da güzel bir
örnek olurdu. Özellikle Türkiye’deki farklı halkların ve şehirlerin biri birlerine
karşı olan yargıları yerle bir olurdu. Peki bu güzel fırsatları değerlendirmek
çok mu zor? Elbette hayır… Ama birileri, dostluk zemini olacak ortamları,
ısrarla düşmanlık zeminine çekmeye çalışıyor. Futbol fanatizminin ırkçılık ile
harmanlanması, toplumsal birliktelik ve mutabakat zeminini tahrip ediyor.
Maalesef bu mesele sadece futbol ve fanatik kesim ile sınırlı kalmıyor, hayatın
diğer alanlarına da yansıyor. Bu konuda herkese ve kesime sorumluluk düşüyor.
Farklı hesapları olan ırkçılara ve futbol fanatizmine müsaade etmemek gerekir.
Bu maç ile alakalı dikkat çeken bir diğer
hususa da değinmek yerinde olacaktır. Maç esnasında tribünlerde bazı şahıslar
Kürdistan bayraklarını açtı. Sosyal medyada ve bir kesim kamuoyunda büyük bir
tepki yükseldi. Bu ülkenin en büyük sorunlarından birisi; yapay ve son derece
basit olayları, hayat memat meselesi haline getirmektir. Bayrak
açanlardan bazılarının gözaltına alındığı ifade edildi.
Sözün burasında şu soruyu soralım:
Eğer açılan bayrak, Katalan bayrağı veya
Kuzey İrlanda veya Doğu Timor bayrağı olsaydı acaba nasıl bir tepki
gösterilirdi? Irak Kürdistanı’nın statüsü hem anayasal olarak hem de
uluslararası hukuk çerçevesinde sabittir. Diplomatik statülerinin ne olduğu
herkesin malumudur. Statüsü, uluslararası hukuk ve Irak anayasası nezdinde
belirlenmiş bir bölgenin bayrağı niye birilerini rahatsız eder? Futbol
tribünleri, heyecanın dorukta olduğu mekânlardır. Böyle bir yerde bazı
taraftarlar sevinçlerini bu şekilde ifade etmişlerse, habbeyi kubbe yapmanın
bir anlamı yoktur. Böyle olaylarda sağduyulu olmakta fayda vardır. Asıl problem
o bayrak değil, o bayrağı problem yapıp başkalarının suiistimaline fırsat
vermektir.
Bundan sonra, başta futbol olmak üzere,
tüm spor müsabakalarının dostluğa, barışa ve toplumsal mutabakata hizmet
etmesini ümit ediyoruz. Bu konuda herkesi de sorumlu olmaya davet ediyoruz.
Memleketimizde maalesef var olan önyargı duvarlarının muhkemleşmesine hizmet
eden tüm davranışları yanlış buluyoruz.