Son KPSS skandalı gösterdi ki,
hemen her alanda çürüme ciddi boyutlara ulaşmıştır. Bu sınavdaki soru
skandalının kamuoyuna yansıması neticesinde, sınav ile ilgili Devlet Denetle
Kurumunun göreve çağırılması ve kısa denilebilecek bir soruşturma sonucunda
sınavın iptal edilmesi beraberinde şu beklentiyi ortaya çıkarmaya başladı.
Devlet Denetleme Kurumu eliyle
ÖSYM’nin bu son skandalı ve geriye dönük bütün faaliyetlerinin mercek altına
alınması ve yapılan bütün sınavların ‘tarafsız ve adil’ bir değerlendirmesinin
yapılması gerekmektedir. Bu son süreçte; bu soruşturmanın ucu nereye varırsa
varsın, ucu kime dokunursa dokunsun hukuk önünde en caydırıcı bir şekilde
hesabı sorulmalıdır.
Ülkemizi ve geleceğimizi emanet
edeceğimiz gençlerin girdiği böylesi bir sınavda; bu kokuşmuşluğun ve
çürümüşlüğün bu rezalet boyutunda sergilenmesi bütün bir toplumu
endişelendirmektedir. Topluma ve gençliğimize bütün bunları reva görenler,
ellerine daha büyük imkânlar geçtiğinde; çok daha büyük ihanetler, daha dehşet
vurgunlar ve çok daha büyük hırsızlıklar yapacaklardır.
ÖSYM ile ilgili soruşturma ve
mahkemelerin, kısa sürede neticelendirilmesi gerekmektedir. Soruşturma ve
yargılamaların şeffaf, tarafsız, adil ve toplumun vicdanını rahatlatacak
şekilde ve asla geciktirilmeden sonuçlandırılmalıdır. Kimsenin; ‘hakkım
yenildi’ denilebilecek bir şüpheyi dillendirmesine mahal bırakılmayacak kadar,
hükümetin de aynı ‘şeffaf, tarafsız ve adil’ tavrını net bir şekilde ortaya
koyması gerekmektedir.
Devlet Denetleme Kurumu, hazır
ÖSYM’ye el atmışken; durmaksızın diğer bütün kurumların da faaliyetlerine el
atmalıdır. Bakanlıklardan, valiliklere, belediyelere, bütün kurum ve
kuruluşlara varıncaya kadar ‘bir temiz eller operasyonu’ başlatılmalıdır.
Buralardaki işe alımlardan ihalelere, ayrılan kaynakların yerli yerince
kullanımından aşırı israf ve kişisel menfaatlere kadar bir ciddi inceleme,
denetleme ve soruşturma hemen yapılmalıdır.
Buradan Sayın Cumhurbaşkanı başta
olmak üzere sorumluluk makamında bulunan bütün yetkililere sesleniyoruz. Devlet
Denetleme Kurumunu ve bağlı bütün teftiş mekanizmalarını harekete geçiriniz.
Merkezi teşkilattan yereldeki en küçük birime kadar, her kurumun bütün
faaliyetlerini baştan sona gözden geçiriniz. Her yerde israfın vardığı boyutu
gözler önüne seriniz. Bu israfların kişisel menfaatlere dönüştürülmüş
kokuşmuşluğu ortaya çıkarınız.
İhalelerdeki skandalların,
rüşvetsiz yapılmayan işlerin, adam kayırmaların ise ayyuka çıktığı son süreçte;
bir denetleme ve soruşturma işlemi acil ve seri bir şekilde yapılmalıdır. ‘Her
devrin adamı’ olan ‘bu sülüklerin’ mide bulandırıcı faaliyetleri ve doymak
bilmez hırsızlıklarına dur deme vakti çoktan geçmiştir. ‘Bu sülüklerin’
hırsızlıkları, arsızlıkları, rüşvetleri ve adam kayırmaları, toplumun büyük
kesimi tarafında görülmekte, ciddi bir memnuniyetsizliğe, ümitsizliğe ve farklı
kararlar alma sürecine götürmüş bulunmaktadır.
Hükümetin bu son süreci fırsat
bilerek, bütün denetleme ve soruşturma mekanizmalarını hemen harekete
geçirmesini bekliyoruz. Başlatılacak ‘bu temiz eller operasyonunun’ önümüzdeki
seçimin sonucunu de ciddi anlamda belirleyeceğini, insanların ümitlerinin
tazeleneceğini ve küskün duruma düşürülmüş büyük kitlelerin yeniden gönlü
kazanılabilir.
Bütün samimiyetimle söylüyorum ki;
her yerdeki bu bir avuç sülük, mevcut hükümete rantlarıyla zarar vermekten,
hırsızlıklarıyla yük olmaktan ve insanları nefret ettirerek oy kaybettirmekten
başka bir işe yaradıkları yoktur. Bu parazitlerin temizlenmesiyle milletin
güveni tekrardan kazanılacak, halk geleceğe ümitle bakma duygusuna girecek ve
hükümetin yeniden seçilme şansı artacaktır.
Bizden söylemesi…