image


Adana'da faaliyet gösteren Sivil Toplum Kuruluşları, Cuma namazı sonrası, Gazze'de yaşanan soykırım için ortak basın açıklaması gerçekleştirdi.

Kemeraltı Cami önü 5 Ocak Meydanı'nda gerçekleştirilen basın açıklamasında siyonist işgal rejimi lanetlendi.

Basın açıklaması, Molla Ekrem Derdiyok'un Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Daha sonra HÜDA PAR Adana Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Salih Demir bir selamlama konuşması gerçekleştirdi.

Gazze ve Filistin için sürekli meydanlarda olduklarını ifade eden Demir, bundan sonra da meydanda olacaklarını belirtti.

STK'lar adına açıklama metnini HÜDA PAR Seyhan Belediye başkan adayı Fethullah Beyazçiçek okudu.

"Hazırladıkları hendekleri, tutuşturulmuş ateşle doldurarak çevresinde oturup, inanmış kimselere, dinlerinden dönmeleri için yaptıkları işkenceleri seyredenlerin canı çıksın. Bu inkârcıların inananlara kızmaları; onların sadece, göklerin ve yerin hükümranlığı kendisinin elinde bulunan, övülmeye lâyık ve güçlü olan Allah'a inanmış olmalarındandır. Allah her şeye şahittir. Fakat inanmış erkek ve kadınlara işkence ederek onları dinlerinden çevirmeye uğraşanlar, eğer tövbe etmezlerse, onlara cehennem azabı vardır. Yakıcı olan azap da onlaradır. Şüphesiz, inanıp yararlı işler yapanlara, içlerinden ırmaklar akan cennetler vardır. Bu, büyük bir kurtuluştur. Doğrusu Rabbi'nin yakalaması amansızdır... " ayeti aktarılan açıklamada, Gazze'de yaşanan zulmün Uhdud Ashabı'nın yaşadığı mezalime benzerliğine dikkat çekildi.

Siyonis israil'e karşı direnen HAMAS mücahitlerinin kıt imkanlarla onurlu bir duruş sergilediğini vurgulayan Beyazçiçek, direnişin Bedir Savaşı'nda mücadele eden sahabeler gibi kahramanca devam ettirildiğini ifade etti.

"siyoynist vahşet, nazi işgalini aratmayacak duruma gelmiştir"

'Bu zulme sessiz kalmayıp mazlumların safında yer alan vicdan sahiplerine, bağrı yanık mazlumların ahını işitip bu meydanları dolduran duyarlı halkımıza, zulme sessiz kalmayan ve zulmün karşısında dik duranlara selam olsun' ifadelerini kullanan Beyazçiçek, "Gazze'de mazlum kardeşlerimiz, tarihte örneğine az rastlanacak türden büyük bir zulümle karşı karşıya kalmaktadırlar. Siyonistler, yapmış oldukları bu zulmü güçlü olduklarından dolayı değil, Müslümanların zayıf olmasından dolayı da değil, ümmetin ihtilaf ve ayrılıklarından dolayı yapmaktadır. Dünya istikbarını arkasına alarak soykırım suçlarını işleyen siyonist çetelerin yapmış oldukları katliam, talan, yıkım, nesli ve ekini yok etmeleri tarihin karanlık sayfalarında yerini almaya devam etmektedir. Uhdud ashabının yaşadıklarının bir benzerini, modern çağın karanlık yüzyılında yaşanmaktadır. Siyonist çeteler, tarihi vesikalarda geçen ne kadar zulüm, vahşet, insani hak ihlalleri, cinayetler, talanlar ve katliamlar varsa bunların hepsini 6 aylık süreçte Gazze'de işledi ve işlemeye devam etmektedir. Siyonist vahşetin zulümleri yüce kitabımız Kur'an-ı Kerim'de bahsi geçen Uhdud Ashabı'nın yaşadıklarını artık geçmiş durumdadır. Bu siyoynist vahşet, nazi işgalini aratmayacak duruma gelmiştir. Yaşanan bu vahşet ve soykırım modern çağın vahşi, canavar ve bir o kadar da gaddar ve acımasız yüzünü göstermektedir." diye konuştu.

"3 binden fazla katliam saldırıları gerçekleştirdi"

Abluka altındaki Gazze'de işlenen zulmün çok büyük olduğuna vurgu yapan Beyazçiçek, "7 Ekim'den bu yana 154 gündür bir halk tüm dünyanın gözleri önünde açlık, susuzluk ve en ağır teknolojik silahlarla katledilmektedir. HAMAS'ın karşısında ağır hezimet yaşayan işgal rejimi, 7 Ekim'den bu yana Gazze'de savunmasız Filistin halkına, sivillere, çocuklara ve kadınlara yönelik 3 binden fazla katliam saldırıları gerçekleştirdi. Terör rejimi israil'in barbarca saldırılarında 14 bini çocuk ve 9 bini kadın olmak üzere 30 binin üzerinde Filistinli kardeşimiz şehit edildi. Siyonist vahşetin mağduru 73 bin kardeşimiz ise yaralandı. On binlerce masum, savunmasız sivil insan, halen enkaz altında ve kayıp durumda kalmış ve bir türlü yakınları tarafından naaşlarına bile ulaşılamamaktadır. İşgal rejimi, başta sağlık sektörü olmak üzere birçok insani yardım veren kuruluşları da hedef almaktadır. Sağlık sektörüne yapılan saldırılarda yüzlerce sağlık çalışanı ve sivil savunma görevlisi katledilmektedir. İşledikleri barbar cinayetlerin dünya kamuoyuna duyulmasını engellemek isteyen terör rejimi, gazetecilere saldırmaktadır. Birinci ve ikinci dünya savaşı başta olmak üzere, dünya tarihinde ilk kez kısa sürede bu kadar basın mensubu katledilmiştir. Gazze'de 7 Ekim'den bu yana yüzlerce gazeteci katledilerek zulmün karanlık, çirkin ve çirkef yüzü örtülmeye çalışılmış, ancak başarılı olamamışlardır." şeklinde konuştu.

"Abluka altındaki Gazze'de, tüm dünyanın gözleri önünde kardeşlerimiz kıtlığa maruz bırakılmaktadır"

Yaşanan vahşete karşı tüm dünyada katliama tepkiler geldiği ve zulmün durdurulması için çağrılar yapıldığını belirten Beyazçiçek, "Tüm dünya halkları yaşanan bu vahşete karşı sokaklara dökülerek, devlet idarecilerini bu zulümlere müdahale edilmesi çağırısında bulunmuştur. Siyonist çetelerin saldırılarının altıncı ayına girilirken katledilen Gazzeli kardeşlerimizin yüzde 70'i kadın ve çocuklardan oluşmaktadır. Kadın ve çocukların katledildiği, adeta Ashab-ı Uhdud'u andıran vahşet ve dehşetin bir an önce durdurulmasına yönelik somut adımların atılması daha ne zamana kadar ötelenecek? Bu vahşetin durdurulmasına yönelik kınama mesajları artık işe yaramamaktadır. Gerçekten siyonist soykırımı durdurmak istiyorsanız, en başta siyonistlerle yapmış olduğunuz askeri, diplomatik ve ticari ilişkilerinizi durdurunuz. Siyonistlere gıda ve malzeme göndererek, ellerinizi mazlumların kanlarına bulaştırmaktan vazgeçiniz. Abluka altındaki Gazze'de tüm dünyanın gözleri önünde kardeşlerimiz kıtlığa maruz bırakılmaktadır. Siyonist çeteler Gazze'ye insani yardımların ulaştırılmasına engel olmaktadır. Başta her şeyi ticarete ve menfaate indirgeyen Müslüman liderler olmak üzere bu zulümden nemalanan şirketler ve devletler bu soykırıma seyirci kalmakla birlikte ortak olmaktadır. Gazze'de temel insani gıdalar arasında yer alan un, pirinç ve tahılın yanı sıra halkın yemek zorunda kaldığı hayvan yemleri de tükendi. Artık sözün bittiği yerdeyiz. Gazze'de 2 milyon insan, siyonistlerin 'aç bırakma politikası' sonucu ölüme terk edilmiş durumdadır. Gazze'de kadın, çocuk,  genç, yaşlı binlerce insan açlıktan ve kıtlıktan dolayı ölüme terk edilmiş durumdadır. Gazze'de açlıktan dolayı 14 günlük bebekten tutun da 10 yaşındaki çocuklara varıncaya kadar büyük bir zulüm yaşanmaktadır." sözlerini kaydetti.

"Zulüm ve insani krize gücü yettiği halde seyirci kalanları Allah'a havale ediyoruz"

Siyonist israil'in Filistin'de uluslararası hukuku ihlal edecek binlerce savaş suçu işlediğini vurgulayan Beyazçiçek, sözlerine şöyle devam etti:

"İnsani yardımların Gazze'ye girişini engelleyen işgal rejimi, çocuklarına ve ailelerine yiyecek arayan binlerce masumu katletmektedir. Tüm dünyanın gözleri önünde yaşanan zulme sessiz kalmak büyük bir utanç olarak tarihin karanlık sayfalarında yerini almaktadır. Siyonist çetelere gıda başta olmak üzere silah üretiminde kullanacağı her türlü malzemeyi satmak en az bu soykırıma ortak olmak kadar büyük bir vahşiliktir, büyük bir canavarlıktır, büyük bir alçaklıktır. Bu yaşanan soykırım ve mezalimi durdurmanın yolu, bir terör örgütü gibi davranan siyonist israile anlayacağı dilden karşılık vermekle olur. İçimizi yakan zulüm ve insani krize gücü yettiği halde seyirci kalanları Allah'a havale ediyoruz. Uluslararası vicdan ve kamuoyundan talebimiz şudur: 'İslam İşbirliği Teşkilatı, salı günkü toplantısında insani ve tıbbi yardımların sağlanması, su ve elektrik temini ve acil yardım için insani koridorların açılması kararı aldı. Söz konusu kararın salt okunmuş bir bildiri olmaktan çıkarılarak siyonist işgal rejime baskı uygulayacak şekilde fiili adımlara dönüştürülmelidir. Örgüte ve üye devletlere, nihai bildiride belirtilen tutumları işgalci rejime, Filistin halkına karşı saldırganlığını ve barbarca savaşını durdurması için baskı uygulayacak fiili adımlara dönüştürme kararının uygulanması için somut adımların atılması çağırısında bulunuyoruz. Suçlu Siyonist işgal ordusunun Gazze'de neden olduğu acıların ve insani felaketin büyüklüğü, saldırıyı durdurmak, sistematik bir açlık savaşına maruz kalan Gazze halkına gıda yardımı götürmek ve Nazi oluşumunun çağdaş tarihimizde eşi benzeri görülmemiş vahşet ve katliamların hesabını vermekten kaçmamasını sağlamak için ortak ve acil eylem çağrısında bulunuyoruz. Bildiride alınan karar ile siyonist işgalcilerin Filistin halkını topraklarından sürmeye yönelik her türlü girişim reddedildiği belirtilirken, söz konusu kararın bir an önce uygulanmasına yönelik somut adımlar atılmalıdır. Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne işgal yetkililerinin savunmasız Filistin halkına karşı işlediği savaş suçlarına ilişkin soruşturmayı hızla tamamlaması çağrımızı yeniliyoruz. Siyonist suçluların uluslararası adalete teslim edilmesi için üstün bir çaba ve girişimde bulunan Güney Afrika, Komorlar, Cibuti, Bolivya, Bangladeş, Venezuela, Şili ve Meksika'ya teşekkürlerimizi arz ediyoruz. Mısır'da ihvan liderleri hakkındaki idam kararları Gazze'deki katliamlardan bağımsız değildir. İhvan Hareketine bir gözdağı ve darbe niteliğindedir. İdam kararlarına karşı uluslararası irade devreye girmelidir. Bu konuda Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne dava açılmalı, cunta darbesiyle başa gelmiş Mısır’ın askeri vesayetinin idam kararları durdurulmalıdır."

"Onlarla savaşın ki Allah sizin ellerinizle onları cezalandırsın, onları rezil rüsvâ etsin, onlara karşı size yardım ve zafer ihsân buyursun, baskı ve zulüm altında inleyen mü’min toplulukların gönüllerini ferahlatsın!" ayetini hatırlatan Betazçiçek, sözlerini şöyle tamamladı:

HÜDA PAR ve Peygamber Sevdalıları olarak bir kez daha en yüksek sesle haykırıyoruz ve diyoruz ki; Filistin’in ve Mescid-i Aksa'nın özgürlüğüne giden her meşru eylemin yanındayız ve destekçisiyiz. Canımızla, kanımızla, malımızla ve evlad u iyalimizle ilk kıblemiz Mescid-i Aksa’nın ve Müslüman kardeşlerimizin yanındayız. Bu yolda üzerimize düşen her türlü fedakârlığı yapmaya hazırız.

Filistin halkına selam olsun!

Aksa Tufanı operasyonuna selam olsun!

Kahraman mücahitlere selam olsun!

Direnişe ve dirilişe selam olsun!

Şehitlere selam olsun!

Allah'ın selamı rahmeti ve bereketi hepinizin üzerine olsun."

Basın açıklamasına Mustazaflar Cemiyeti, Umut Kervanı Derneği, MEKTEB, Peygamber Sevdalıları Vakfı yanı sıra, HÜDA PAR Adana Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Salih Demir ve il teşkilatı katıldı. (İLKHA)

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *