image


HÜDA PAR İstanbul İl Başkanlığı, siyonist işgalcilerin Gazze'ye ve Refah kentine yönelik sürdürdüğü saldırıları telin etmek amacıyla konsolosluk önünde yoğun katılımla yürüyüş düzenledi.

Barbaros Hayrettin Paşa Camii önünde toplanan kalabalık; Filistin ve HAMAS lehine, işgal rejimi aleyhine sloganlar atarak siyonist konsolosluğa yürüdü.

Molla Abdulbari Çelik'in okuduğu Kur'an-ı Kerim tilaveti sonrasında Gazeteci Yazar Mehmet Zülküf Yel toplanan kalabalığa hitaben bir konuşma gerçekleştirdi.

"Bir buçuk milyon insan şu an orada İslam Ümmeti'nden gelecek olan bir yardımı bekliyor"

Yel, yaptığı konuşmada; "Belki de sürecin en kritik noktasına gelmiş bulunmaktayız. Gazze'nin her yerinden sürülmüş olan insanlar, küçücük Refah şehrinde sıkıştırılmışlardır. Öyle küçük bir yer neredeyse her metrekaresine bir insan düşmektedir. Siyonistler toplu katliam yapmak üzere kardeşlerimizi Refah'a toplamışlar belki bir buçuk milyon insan şu an orada İslam ümmetinden gelecek olan bir yardımı bekliyor. İslam ümmetinin kardeşliğini bekliyor, insanlığın ortak sesini ve ortak vicdanını bekliyor, özgür ruhlu insanları bekliyor, cesur yürekli devlet adamlarını bekliyor." dedi. 

"Gazze'deki cephe; bütün halklar adına kurulan, bütün halklar adına yürütülen bir mücadelenin adı ve cephesidir"
"Hayat-memat meselesi diyeceğimiz bir noktadayız" diye konuşmasını sürdüren Yel, "Ya hepimiz bütün insanlık olarak ayağa kalkar, insanlık onurunu korur; oradaki mazlum sivillerin korunması için bütün çabamızı, imkan ve kabiliyetlerimizi seferber ederiz ya da kıyamete kadar utancımızla yaşar ve utancımızla ağlamak zorunda kalırız. Özellikle şu aşamada devlet başkanlarına, cumhurbaşkanlarına, yetki ve selahiyet sahibi olan insanlara çok büyük görevler düşmektedir. Bilmemiz gerekir ki; siyonizm bütün Ortadoğu halklarının ortak düşmanıdır ve Gazze bir insanlık cephesidir, insanlık onurunun cephesidir. Gazze'deki cephe; bütün halklar adına kurulan, bütün halklar adına yürütülen bir mücadelenin adı ve cephesidir." diye belirtti.

"Siyonizm,  başta Ortadoğu halkları olmak üzere bütün insanlığın düşmanıdır"

Yel konuşmasının devamında, "Ey Kafkasya'nın evlatları, ey Anadolu'nun evlatları, ey Mezopotamya'nın evlatları hepinize sesleniyoruz;  haseten yetki sahibi olan insanlar, bugün o cephe düşerse azgın siyonistlerin karşısında duramayacaksınız. Bugün onlarla uzak bir cephede yüzleşme cesaretini gösteremiyorsanız yarın bu savaş sizin kapınıza dayanacaktır. Diyoruz ki; ey Türkler, ey Araplar, ey Kürtler ve ey Ortadoğu halkları; siyonizme karşı ortak cephe oluşturunuz. Çünkü siyonizm,  başta Ortadoğu halkları olmak üzere bütün insanlığın düşmanıdır." şeklinde konuştu.

Yapılan konuşmanın akabinde HÜDA PAR İstanbul İl Başkanlığı adına basın açıklamasını İl Gençlik Kolları Başkanı Hayrullah Seçen okudu.

"Mücahitlere güç yetiremeyen ve büyük kayıplar veren aşağılık siyonisler, verdikleri kayıplara karşılık olarak; Gazze'de kadın, çocuk, yaşlı ve savunmasız sivillere saldırarak soykırım suçu işlemektedir"

Siyonist işgal rejiminin Gazze'ye yönelik barbarca ve vahşice saldırılarının beşinci ayına girmek üzere olduğuna değinen Seçen, "Gazze'deki meşru hükümet olan HAMAS ve direnişin kahraman mücahitleri kıt imkanlarla soykırımcı siyonistlere büyük darbeler vurmaktadır. Allah'ın yardım ve inayetiyle direnişin kahraman evlatları olan mücahidler Gazze'de siyonist çetelerin tank ve zırhlı araçlarını imha etmekte ve işgal çetelerini cehenneme göndererek etkisiz hale getirmektedir. Mücahitlere güç yetiremeyen ve büyük kayıplar veren aşağılık siyonisler, verdikleri kayıplara karşılık olarak; Gazze'de kadın, çocuk, yaşlı ve savunmasız sivillere saldırarak soykırım suçu işlemektedir. Yapılan saldırılardan dolayı mazlum Gazze halkı Gazze'deki Refah şehrine göç etmek zorunda bırakılmıştır. Gazze'deki Refah şehrinde nüfus 5 kat artarken, artan bu nüfusun çoğunluğu yine siyonist israilin hava saldırılarına maruz kalmaktadır. Nüfusun yoğun olduğu bölgelerin bombalanması hem savaş suçu hem de soykırımdır. Bu soykırımın hesabı siyonist çetelerden sorulmalı, katliamlarına müsaade edilmemelidir. İşgal altındaki Gazze'de yürek burkan görüntüler, vicdanları harekete geçirmeli, tüm uluslararası kamuoyu bu vahşete dur demelidir." diye konuştu.

"Gazze'de çocukların, yoldan kirli su içtiği görüntüler, içimizi acıtmakta, uykularımızı kaçırmaktadır"

Gazze'de siyonist işgal rejiminin bir yandan mazlum halkın başına bombalar yağdırarak soykırım suçu işlerken diğer yandan Gazze'ye insani yardımların yapılmasına engel olduğunu hatırlatan Seçen, "Bunun neticesinde iki buçuk milyon mazlum kardeşimiz olan Gazze halkı; açlık, susuzluk ve kıtlıkla yok edilmek istenmektedir. Abluka altındaki Gazze'de yaşanan insanlık dramı her geçen gün daha da derinleşmektedir. Özellikle susuzluk ve açlıkla mücadele eden çocukların ortaya çıkan görüntüleri yüreklerimizi burkmaktadır. Gazze'de çocukların, yoldan kirli su içtiği görüntüler, içimizi acıtmakta, uykularımızı kaçırmaktadır. İnsanların temel yaşam ihtiyaçlarını karşılamakta zorlandığı, suyun bile lüks haline geldiği bu ortamda çocukların yaşadığı zorluklar hepimizi derinden etkilemektedir. Bu mazlum kardeşlerimize bu zulmü reva görenleri ve bu mezalime seyirci kalanları Allah'a şikayet ediyoruz."şeklinde belirtti.

"Yaşanan zulümlere sessizliğiniz ve seyirci kalmanız şayet Gayretullah'a dokunursa sizler hem bu dünyada hem de ahirete bu vebalin altından kalkamazsınız"

Uluslararası kuruluşların; Gazze'deki yaşam koşullarının daha fazla dikkate alınması ve uluslararası toplumun bu acil duruma müdahale etmesi gerektiğini vurguladığına dikkat çeken Seçen, "Bizde buradan başta Türkiye olmak üzere tüm vicdan sahibi ülkelerin liderlerine sesleniyoruz; artık bu mezalime dur deyin. Bu insani krize müdahale ederek, insanlığınızı gösterin. Halklar üzerlerine düşeni yapıyorlar. Bizler buradan devlet liderlerini halklar kadar cesur olmaya davet ediyoruz. Yaşanan zulümlere sessizliğiniz ve seyirci kalmanız şayet Gayretullah'a dokunursa sizler hem bu dünyada hem de ahirete bu vebalin altından kalkamazsınız. Gazze'de siyonistlerin saldırıları neticesinde soykırım, açlık ve kıtlık yaşanırken, Gazze'nin dışında Filistin’in diğer şehirlerinde de işgal genişletilmeye, camilerin kapılarına kilit vurulmaya, gasp edilen topraklara Yahudi çapulcular yerleşimci adı altında yerleştirilmektedir." diye belirtti.

"Batılı ülkelerin, Gazze'de açlık çeken Filistinlilere yapılan yardımları askıya alarak siyonistlerle tam ortaklığa girme kararı göstermektedir ki; küfür tek millettir"

İşgalci çetelerin Ocak ayında bu yana Mescid-i Aksa'ya 22 kez baskın düzenlediğini hatırlatan Seçen, "Kutsallarımıza her türlü saldırıyı yapan siyonist israil, Hazret-i İbrahim Camii'nde ezan okunmasını engelledi. İşgal altındaki Kudüs'ün batısındaki Ukkaşe Camii'nde geçtiğimiz Ekim ayının 7'sinden bu yana, siyonist işgalcilerin gerçekleştirdiği saldırı ve sabotajlar neticesinde cami sinagoga dönüştürüldü. Siyonist işgal rejiminin safında yer alan batılı devletler, her geçen gün yaşanan insani drama neden olacak adımları atmaktadır. Atılan bu şeytani adımlardan biri de Gazze'ye yapılan yardımların askıya alınmasıdır. Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı'na sağlanan finansmanı askıya alan ülkeleri buradan kınıyoruz. Siyonistlerin safında yer alan haçlı zihniyetinin modern versiyonu olan Batı ülkelerin bu hamlesini 'iğrenç bir adım' ve 'göz ardı edilemeyecek bir saldırganlık' olarak değerlendiriyoruz. Batılı ülkelerin, Gazze'de açlık çeken Filistinlilere yapılan yardımları askıya alarak siyonistlerle tam ortaklığa girme kararı göstermektedir ki; küfür tek millettir. Yapılan bu mezalimi unutamayacağız ve unutturmayacağız." değerlendirmesinde bulundu.

"Gazze düşerse Türkiye, Mısır, Ürdün, Suriye, Irak ve İran düşer bunun için dahi olsa HAMAS’ın safında yer almak zorundasınız"

Vicdan sahibi ülke liderlerine ve duyarlı olan Müslüman liderlere seslenen Seçen, "Güçlerinizi birleştirerek bir araya geliniz ve bu mezalime son verecek adımları atınız. Unutmayınız ki siyonistlerin arz-ı mev’ud denilen vahşi ve hain bir planları vardır. Bu plana göre önce Gazze, sonra Fırat ile Nil arasındaki toprakları işgal etmeyi hedeflemektedirler. Gazze düşerse Türkiye, Mısır, Ürdün, Suriye, Irak ve İran düşer bunun için dahi olsa HAMAS’ın safında yer almak zorundasınız. Bu meseleye beka meselesi olarak bakmak zorundasınız. Unutmayınız bugün HAMAS kazanırsa, Türkiye, Mısır, Ürdün, Suriye, Irak ve İran kazanacaktır. Buradan Müslüman liderlere ve tüm uluslararası aktörlere çağrımız şudur: Filistin’i devlet olarak tanıyan özgür ülkeler, HAMAS’ın ateşkes ile ilgili açıklamalarını desteklemelidir. HAMAS’ın siyonist israilin Gazze halkına yönelik saldırı ve soykırımları sona erene kadar ateşkesin mümkün olmadığı yönündeki kararını destekliyoruz. Batıdan nemalanan medya organlarının yanlı ve tarafı haberlerinde HAMAS'ı ateşkese yanaşmadığı yönündeki akla ziyan bilgi kirliliğini lanetliyoruz. HAMAS kalıcı bir ateşkesin sağlanması istemektedir. HAMAS kalıcı bir ateşkesin sağlanması için siyonist saldırıların sona ermesi, sınır kapılarının açılması ve Gazze halkına yapılacak olan insani yardımların koşulsuz bir şekilde ulaşmasını şart koşmaktadır. Bizler bu şartları buradan destekliyor ve deklere ediyoruz. Buradan uluslararası topluma sesleniyoruz; Filistinlilere destek ve insani yardım sağlamak için derhal harekete geçiniz. Gazze'ye insani yardımları askıya alan 18 ülkeye kararlarını yeniden gözden geçirmeleri ve Filistin halkına karşı insani sorumluluklarını üstlenmeleri için baskı yapma çağrısında bulunuyoruz. HÜDA PAR olarak birkez daha en yüksek sesle haykıryor ve diyoruz ki; ilk kıblemiz Mescid-i Aksa'nın ve Müslüman kardeşlerimizin, Filistinli annelerin, bacıların ve çocukların yanındayız."ifadelerini kullandı.

Okunan basın açıklamasının sonrasında Molla Abdulbari Çelik'in okuduğu duada eller Gazze için duaya kalktı. (İLKHA)


0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *