Batman Üniversitesi'nde, İstanbul Sabahattin Zaim
Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz’ın
katıldığı "Çağımızda Mevlana'yı Yeniden Okumak" konulu bir konferans
düzenlendi. Konferansa ilgi gösteren öğrenciler yoğun katılımda bulundu.
Fen-Edebiyat Fakültesi Konferans Salonunda düzenlenen
programa, Üniversite Rektörü Prof. Dr. İdris Demir, Batman İl Müftüsü Nihat
Kök, üniversite yöneticileri, akademik ve idari personel ile öğrenciler
katıldı.
Konferansın açılış konuşmasını yapan Rektör Prof. Dr. İdris
Demir, Mevlana’nın çok bilinen yedi öğüdünü hatırlatarak bu yedi öğüt yerine
getirildiği takdirde tüm insanlığın derdinin kalmayacağını belirtti.
Mevlâna ve Yunus Emre gibi bütün insanlığa örnek olacak
şahsiyetlerin ve onların düşüncelerinin çocuklara, gençlere yeterince
öğretilemediğine dikkat çeken Rektör Demir, "Çocuklarımıza, gençlerimize
bu toprakların yetiştirdiği bu büyük insanların devamı ve torunu olduklarının
şuurunu veremiyoruz. Oysaki Mevlâna 13. yüzyılın karanlığından bir yıldız gibi
parlayarak çağlar ötesini aydınlatan ışıktır." dedi.
Demir, konuşmasına şu şekilde devam etti: "Mevlâna’nın
düşüncelerinin özünü insan sevgisi ve insana verdiği değer oluşturmaktadır.
Mevlana, insanı sevmenin evreni ve yaratanı sevmekle aynı şey olduğunu
savunmaktadır. Mevlana’ya göre bilgi, kişinin kendisini ve yaratanını tanıması
için bir araçtan başka bir şey değildir."
Mevlâna’nın eserlerinin İngilizce başta olmak üzere tüm
dünyanın dillerine tercüme edildiğini söyleyen Demir, insanlığın onun
düşüncelerine ihtiyaç duyduğunu, insanlığın manevi boşluklarını doldurmak için
Mevlâna’yı kendine rehber edindiklerini anlattı. Mevlana’nın tarihsel dönemine
de değinen Demir, "Onun düşünceleri hiçbir zamana ve coğrafyaya sığmayacak
kadar gerçeğin özünü anlatır. İnsanın en zor zamanlarında onun elini
tutar." dedi.
Rektör Demir’in ardından konferansını veren İstanbul
Sabahattin Zaim Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hasan
Kamil Yılmaz, Mevlana’nın Anadolu’nun çok ağır istilalarla dolu olduğu bir
dönemde batıdan Haçlı istilalarıyla, doğudan Moğol istilasıyla, içerden ise
Selçuklu taht kavgalarıyla ümitsizliğe evrildiği zamanda insanların gönül
dünyalarına çıkış yolu olarak sevgiyi, aşkı, muhabbeti ve en önemlisi ümidi
koyarak onlara çıkış gösteren ve kendisinden sonra Osmanlı çınarının bir filiz
olarak doğmasına da imkân sunan çok önemli bir gönüller sultanı olduğunu
söyledi.
Mevlana’nın en büyük derdinin anlaşılmak olduğuna değinen
Yılmaz sözlerine şu şekilde devam etti: "Anlaşılmak kaygısı bütün
peygamberlerde, velilerde ve mütefekkirlerde vardır. Mevlana’nın mesnevisine
baktığımızda bugüne müstakil, bu günün insanına özel mektuplar yazdığını
görüyoruz. Eserlerinin etkisi buradan kaynaklanıyor, insanın gönlüne dokunuyor.
İnsanların zaaflarını, hassasiyetlerini, özelliklerini iyi biliyor ve oradan
girerek insanlara rehberlik ediyor. Bu günden geri döndüğümüzde ve Mevlana’yı
özetlediğimizde insanların, kurumların bir hedeflerinin olması gerektiğini
söylüyor."
Mevlana’nın insanlara en değerli mesajlarını 12 maddede
özetleyen Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz, bu mesajları insanların hayatı nasıl
yaşaması gerektiğine dair bir bilince sahip olması, insanın kendini tanıyarak
insana andını, ahdini hatırlatması, bir yol bilincine sahip olması, gönlü ve
kalbi hayatın merkezine alması, ölümü korkulu olmaktan çıkarıp bunu bir şeb-i
aruz olarak görmesi, eşit görmeyi öğrenmesi ve ümit aşılaması olduğunu
kaydetti.
Amerika’da Mevlana’nın mesnevisinden yapılan tercümelerin en
çok okunan kitaplar arasında olduğunu da hatırlatan Yılmaz, Mevlana’nın ümit
aşılama özelliğiyle de insanlığa önemli bir yol haritası çizdiğini sözlerine
ekledi. EKREM GÜLŞEN
0 yorum