Kur'an Nesli Platformu, her yıl
Diyanet İşleri Başkanlığınca kutlanan "Camiler ve Din Görevlileri
Haftası" münasebetiyle Kur'an Nesli Platformu Koordinatörlerinden ve
Eğitim Komisyonu Başkanı Mehmet Emin Sütçü, bir açıklama yaptı.
Peygamber Efendimizin
"Beldelerin Allah’a en sevimli yerleri mescitlerdir... " (Müslim
Mesacid, 288) Hadis-i Şerifleriyle açıklamasına başlayan Sütçü, "Mensubu
bulunduğumuz İslam dini, kişinin hem dünya hem de uhrevi hayatını saadete
ulaştırma amacındadır. İslam; İnsana ebedi kurtuluş yolları gösteren ilahi bir
nizamdır. Kur'an-ı hâkimin ve onun mübelliği Hazreti Peygamberin (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) camiye teşvikleri mümin gönüllerde yer edinmiş, cami ve
cemaatle namaza büyük önem verilmiştir. Hatta camiler medeniyetimizin en temel
dini motiflerinden olmuştur. İslam medeniyeti camiyi toplum hayatının merkezine
almıştır. Caminin hayata taşınması ve bu mekânların müminlerce sahiplenmesi
adına ülkemizde her yıl ekim ayının ilk 'Haftası Camiler ve Din Görevlileri
Haftası' olarak kutlanmaktadır." dedi.
Sütçü, "Yaşadığımız hayatın
onca sıkıntıları karşısında camiler ferahladığımız, şehrin gürültüsünden
hengâmesinden uzaklaşarak teneffüs ettiğimiz, yüreğimizi huzuru ebedi iklimiyle
doldurduğumuz Rabbimizin ikram yerleridir. İtiraf edelim ki maddenin manaya
galebe çaldığı, sekülerleşen bir yaşama maruz kaldığımız bu çağda, özümüzden
insani değerlerimizden, dinimizin oluşturmak istediği 'Ahseni Takvim'
çizgisinden uzaklaştık. Bireyselciliğin, yalnızlığın beraberinde getirdiği psikolojik
ve sosyolojik sorunların kıskacında savrulup kaldık. İşte camiler ve cemaatle
kılınacak namazlar bahsi geçen yalnızlığımıza bunalımlarımıza birer
ilaçtır." ifadelerini kullandı.
"CAMİ, TOPLAYAN
DERLEYENDİR"
Camilerin Müslümanların toplama
yerleri olduğuna değinen Sütçü, "Cami, toplayan derleyendir. Camiler
sadece dini ritüellerin yerine getirildiği mekânlar değil; topluma yön veren
toplumu dağılmaktan kurtarıp bir araya getiren nadide mekânlardır. Camiler
Kâbe'nin birer şubesi olduğu içindir ki mümin beş vakit namazda, cuma ve bayram
namazlarıyla her dem kardeşiyle oturur istişare eder, İslam cemaati kongreler
yaparak İslam ümmetinin sorunlarına çareler arar. Bu yönüyle camiler, ümmetin
her gün dinç kalmasını, uyanık ve daima birbirinden haberdar olmasını sağlayan,
mümin ruhlara dinamizm kazandıran mekânlardır. Birer 'Beytullah' olan camiler
aynı zamanda süfli duygulardan malayani tavır ve davranışlardan, haramlardan;
imana, ahlaka fazilete çağıran yerlerdir. Bu yönüyle camiler bizim için hicret
yurtlarıdır." şeklinde konuştu.
"İSLAM
DİNİNDE RUHBANLIK SINIFI YOKTUR"
Açıklamanın sonunda Sütçü,
şunları söyledi: "Caminin ruhuyla yoğrulan, İslam ahlakıyla bezenen kişi
çevresine karşı sorumlu olduğunu bilir ve inandığı dinin prensiplerini tüm
insanlara, mahrumlara ulaştırmayı görev addeder. İslam dininde muharref
dinlerdeki gibi ruhbanlık sınıfı yoktur. Her fert bu dinin bir görevlisidir
hakikatte. Bu görev ve sorumluluk bilinciyle Kur'an'dan ve Peygamberden aldığı
ilhamla Müslüman bireyin; önce dinini bilfiil yaşama sonra da başkalarına
aktarma mesuliyeti vardır. Bu gayeyle camileri adeta bir eğitim yuvasına
dönüştüren, bir nesli daha kaybetmeme adına gayret sarf eden tüm gayretkeş
hocalarımıza minnettarlığımızı ifade ediyor ve yeni neslin inşasında en ön saflarda,
hakkı tutup kaldıran, hak bildiğini söylemekten çekinmeyen hocalarımızın
artmasını temenni ederek; 'Camiler ve Din Görevlileri Haftasını' tebrik ediyor
tüm halkımızın camilere ve din görevlilerine karşı muhabbet ve saygısının
artmasını diliyoruz." VEYSİ GÜLTEKİN
0 yorum