image

TEOG’un kaldırılması, yükseköğrenime giriş sistemindeki değişikliğin gölgesi ve sarsıntısı altında günübirlik politikalar ve sürdürülebilir olmayan kararlar nedeniyle gerek eğitim-öğretim gerekse eğitim çalışanlarının olumsuz etkilendiğini belirten Eğitim Bir Sen, "Alan değişikliği taleplerinin karşılanmaması, öğretmen performans değerlendirmesi pilot uygulamasının oluşturduğu tedirginlik, yer değişikliği sürecinde yaşanan sorunlar, öğretmene karşı giderek artan şiddet gibi olumsuzluklar ne yazık ki eğitim-öğretim yılının ilk dönemine damgasını vurmuştur." ifadelerini kullandı.

GÜNÜBİRLİK POLİTİKALAR ÇÖZÜM DEĞİL, SORUN ÜRETMEKTEDİR

 Açıklamanın devamında, "Birimlerin birbirleriyle çelişen kararları ve uygulamaları; Millî Eğitim Bakanlığı’nın hedef, amaç, politika ve eylem noktasında birbiriyle uyumlu, birbirini tamamlayan, sebep-sonuç ilişkisini gözeten bir politika oluşturma ve uygulama becerisini gösteremediğini gözler önüne sermektedir.Karar alma düzeyinde çok boyutlu ve sebep-sonuç analizini gözeten bir süreç işletilmelidir." denildi.

Öğretmenlerin saldırılara maruz kaldığı belirtilen açıklamada,"Maalesef bugün öğretmenler saldırılara karşı savunmasızdır. Eğitim kurumlarında güvenlik tedbirleri yeterince alınmamakta, sorumluluk öğretmenlere ve yöneticilere bırakılmaktadır. Bakanlık, eğitimcilere yönelik her saldırının sıkı takipçisi olmalı; kendi personelinin yanında olduğunu göstermeli ve nerede duracağı belli olmayan şiddet olaylarının bir an önce son bulması için gerekeni yapmalıdır.‘Eğitim Yönetiminde Liyakat ve Kariyer Sistemi’ raporumuzda da dikkat çektiğimiz üzere, eğitim yönetiminin taraflarından olan öğretmenler, eğitim yöneticileri ve denetim elemanlarından oluşan komisyonlardan alınan görüşler ve akademik araştırmaların incelenmesi sonucunda liyakat ve kariyer esaslı bir eğitim yönetimi sistemi oluşturulmalıdır. " açıklamasında bulunuldu.

ÖĞRETMEN İHTİYACI İVEDİLİKLE KARŞILANMALIDIR

 

 Öğretmen ihtiyacına vurgu yapılan açıklamada, "Son yıllarda hatırı sayılır öğretmen atanmasına rağmen önemli sayıda öğretmen ihtiyacı olduğu da bir gerçektir. Norm fazlası öğretmenlerin eş vb. gerekçelerle ihtiyaç duyulan yerlere gidemeyeceği dikkate alındığında reel öğretmen ihtiyacı 120 bin civarındadır. Bakanlık, daha fazla öğretmen istihdamı gerçekleştirmelidir. Eğitimde reformların kalıcı olması, okullarda boş ders kalmamasına ve sınıflarda sadece kadrolu öğretmenlerin bulunmasına bağlıdır.Tek başına sözleşmeli öğretmenlik uygulaması çok ciddi bir sorun iken, atanacak öğretmen seçiminin mülakatla yapılması, yapılan mülakatlar çerçevesinde adayların kazanma ya da kaybetme nedeninin objektif bir şekilde izah edilememesi, yıllarca emek vererek okumuş ve birçok yazılı sınavdan geçmiş öğretmen adaylarının farklı komisyonlarca bir kaç dakikalık mülakatla elenmesi adalet duygusunun zedelenmesine neden olmaktadır. Mülakat uygulaması yerine daha adil, hakkaniyetli, ehliyet ve liyakat ölçülerine göre bir istihdam modeli hayata geçirilmelidir." Denildi.Haber Merkezi

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *