Gündemden uzak durmanın insan
psikosu ve ruhu üzerinde etkisi yadsınamaz. Bu nedenle beden bakımı gibi ruh
bakımı yapmak için zaman zaman gündemden uzaklaşmak gerekiyor. Aynen bir
arabanın bakımını yapmak gibi ki insanoğlu ile araba arasında da işlevsel
olarak ortak özellikler vardır. Motor, karbüratör gibi…
Klasik keklik avlama
tekniğini biliyorsunuz; avcı kekliğini şöyle bir 40-50 santimetre uzunluğu ve
genişliğinde bir taşın üzerine bırakır, etrafına da dahfik dediğimiz ipli
tuzaklar yerleştirir, sonra da bir pusuya yatar. Kekliği de yavaş yavaş ötmeye
başlar. Onu duyan yabani keklikler de o sese gelir ve ayakları kurulan ipli
tuzaklara takılır, sonrasında da tencerenin yolunu tutarlar.
İnanınız gündem aynen taşın
üzerinde öten keklik gibidir. Kekliklerin o sesi takip edip ayaklarının kurulan
o tuzaklara takılması gibi bizler de gündemin sesini takip etmekle tuzağa
düşüyoruz.
Ninem Allah rahmet eylesin
100 küsur yaşında vefat etti. Ömründe de doktora vefat etmeden kısa bir süre
önce gitmişti. Eğer ona genç kalabilmenin sırrı sorulsaydı bence “Gündemden
uzak kalmak” diye cevaplardı.
Bazen at izinin it izine
karıştığı yollarda olduğunuzu fark ettiğinizde biliniz ki gündemin merkezine
düşmüşsünüz. Böylesi bir durumda en iyisi bir patikaya sapmaktır. En azından bu
tansiyonunuzu düşürür.
Fazla hız yaptığınızda
ayağınızı gaz pedalından kaldırdığınızda ibrenin yavaş yavaş düştüğünü görmeniz
gibi gündemden uzaklaştığınızda stres ibrenizin öylece düştüğünü
göreceksiniz, daha doğrusu hissedeceksiniz. Sadece bu mu? Gündemden
uzaklaşmayı adet haline getirdiğinizde hayat kalitenizi de arttırdığınızı
hissedeceksiniz. Anlatılır ki Risale-i Nurlar gündemden uzaklaşmanın bir
sonucudur.
Biz de geçen hafta gündemden
uzaklaşalım diye televizyon izlemedik, gazete okumadık ve Gaziantep’te bir
kardeşimizin düğününe katılmak için yollara düştük. Gündemden uzak duralım da
ruh bakımımızı yapalım dedik. Ayrıca yanı başımızda “Seyahat edin, sıhhat
bulursunuz” hadisi şerifi vardı…
Benzinliğe gittik depomuzu
doldurduk gördüğümüz rakam ve ödediğimiz para ile tak diye gündemin
bataklığına düştük. “Şu kadar para ile şu kadar yakıt doldurup İzmir’e gidip
geliyordum” diyerek gündemin fitilini ateşleyen yol arkadaşlarımızdan birisinin
sözü açmasıyla kendimizi gündemin içinde bulduk. Yakıt, ulaşım maliyeti, petrol
fiyatları, kene gibi vatandaşın cebine yapışıp ama şiştikçe de düşmeyen zamlar
derken 2023 seçimlerinde durduk…
Gündemden uzak durmanın en
önemli mekânlarından birisinin otobanlar olduğunu düşünüyorsanız
yanılıyorsunuz. Otoban ve köprüler gibi ücretli geçişler başlı başına gündem
maddeleridir. Orada da gündem HGS ve OGS ile yakanıza ve cebinize yapışıp sizi
içine çekiyor.
Annemin yanına gidip biraz
hasret giderelim de gündemden uzaklaşalım dedim. Kahvaltıyı beraber
hazırladığımız annem “Hêk çûne çillî law. Oğlum yumurta kolisi 40 lira olmuş”
demesin mi! Tak diye yine gündemin ortasına düştük. Yumurtadan başlayarak
pazara çıktık oradan da 2023 seçimlerine vardık.
Dağ başına gidip gündemden
uzaklaşacağınızı düşünüyorsanız yanılırsınız. Orada da konu dönüp dolaşır
İHA’lara SİHA’lara gelir oradan CHP’ye, oradan da ülkenin kazanımlarına, Uğur
Dündar’ın insansız hava araçlarını övmesine, İsmail Saymaz’ın Ukrayna
izlenimlerine, Rusya’ya uygulanan ambargoya, Türkiye’nin jeopolitik konumuna
sonrasında bir bakarsınız ki dünya gündeminin içindesiniz.
Gündemden uzak dursan bile
gündem senden uzak durmuyor; “Baba bir hırsız yakaladım” demiş oğul. Babası;
“İyi oğlum onu getir” demiş. “Gelmiyor” demiş oğul. “O
zaman bırak gitsin" demiş babası. “Gitmiyor baba” demiş oğlu.
Bıraksanız da gitmeyen bize
yapışan bir gündemin bir parçasıyız maalesef. Allah gündemi hakkımızda hayırlı
kılsın. Başka ne denilebilir ki!