İlk bakışta bunu bir dua ve temenni olarak değerlendirebilirsiniz. Ama ben bir hakikat olarak görüyorum. Zira onuncu ayına giren Filistin direnişi, bütün imkânsızlıklarına rağmen özgürlüğe çok daha yakın durmaktadır. Siyonist işgalciler ise ABD ve bütün küfür güçlerinin açık ve sınırsız desteğine rağmen çöküşe her zamankinden daha yakın durmaktadır.

Bu hak batıl savaşında Küfür cephesi; siyasi, askeri, diplomatik, ekonomik vb. bütün alanlarda açık bir birliktelik ortaya koymaktadır. Müslüman idareciler ise açık bir ihanet sergileyerek Müslüman kardeşlerinin soykırımına sırtlarını döndüler, kardeşlerine yardım etmeyi bir tarafa bırak, düşmana yardım edecek kadar insanlıktan çıktılar, küfür cephesinin daha da gaddar davranmasına ve katliamlarını pervasızca devam ettirmesine zemin hazırladılar.

Bu hak batıl savaşında Lübnan, Yemen ve İran ile kimi İslami cemaatlerin Hakk’ın safında yer aldıklarını, kardeşlerine yardım ettiklerini ve bazılarının da çok ciddi bedeller ödediklerini görmek ve haklarını teslim etmek gerekir. Ama üzülerek görmekteyiz ki, İslam ülke idarecilerinin çoğunun batıldan yana ihanet sergilediklerini, hatta küfür cephesine açık destek sunmak gibi bir zilleti tercih ettiklerini görüyoruz.

Allah'ın azabından değil de kâfirlerin tehditlerinden ve koltuklarını kaybetme endişeleri onları büyük bir zillet girdabına sevk etmiş bulunmaktadır. Mazlum kardeşlerinin yanında değil de kendilerine düşman küfür cephesine destek sunmak gibi bir korkaklık ve acziyet, Müslüman kardeşlerinin kanının daha fazla akmasına sebebiyet vermektedir. Dolayısıyla Filistin’in özgürlüğü gecikmekte, kayıpları artmakta, yıkım, açlık, susuzluk ve mazlumane ölümler sıradan hale gelmiş bulunmaktadır.

Küfür cephesinin bütün desteğine rağmen barbar yahudiler, sadece Müslüman bebek, çocuk, kadın ve savunmasız mazlumları öldürdüler. Uçak ve füzelerle yıkım ve katliam gerçekleştirdiler. Günlük gelen yardımlarla ancak ayakta durabilen siyonist katiller, bir haftalık yardımsız kalmaları durumunda çoktandır başlamış olan çöküşleri bir anda hızlanacak ve kısa sürede kahrolup yok olacaktır.

Siyonist katiller kendi imkânlarıyla bir hafta bile işgal ettikleri Filistin’de tutunamayacaklarını çok iyi bilmektedirler. Küfür cephesi de bunu çok net bildiği için kayıtsız şartsız ve sınırsız bir şekilde düşünebildiğimiz her alanda desteğini sürdürmektedir. Bu desteğin bir hafta bile gelmemesi durumunda katil yahudilerin sonunun başlangıcı olduğunu görüyorlar.

İşte bundan dolayı küfür cephesinin bütün desteğiyle beraber, hain Müslüman idarecilerin destek ve yardımlarına ihtiyaç duymaktadırlar. Bu desteği şimdiye kadar sağlamayı başardıkları için, ömürlerini biraz daha uzatma imkânını da elde etmiş oldular. Filistinli Müslümanlara giden yardımları engelledikleri gibi, Müslüman bebek ve çocukların açlıktan, susuzluktan ve ilaçsızlıktan ölmeleri için de zemin oluşturdular.

Her zaman iddia ettiğimi tekrarlıyorum. Eğer bütün Müslümanlar, katil siyonistlere sağladıkları destek ve yardımları, onurlu bir şekilde keserlerse çok kısa bir süre içerisinde bu katiller sürüsünün yok olup gideceklerini göreceğiz. ABD’nin ve bütün küfür cephesinin yardım ve desteklerine rağmen, bütün Müslümanlar izzet içerisinde ayağa kalkıp kardeşlerine yardım ettikleri zaman, en kısa sürede işgalci katillerin sonu gelecektir. Ey onurlu Müslümanlar! Ayağa kalkın ve kardeşlerinize yardım edin.