CHP’nin başını çektiği laik, ulusalcı, Kemalist elitlerin HÜDA PAR hazımsızlığı milletvekili seçimlerinden sonra da sürüyor. Hatta daha da tırmandı. Hür Dava kadrolarının meclise girmesi panik ve endişelerini artırdı. Şimdiden etekleri tutuştu.

HÜDA PAR’a yönelik saldırılar, iftiralar, hakaretler gırla gidiyor. Saldırı ve yalan kervanına en üst perdeden Kılıçdaroğlu da katıldı. FETÖ kumpaslarını tartışmasız hakikatler olarak kabul eden CHP ve diğer laikçiler vurun abalıya misali ilgili, ilgisiz her iddiaya dört elle sarılıyorlar.

Seçimden önce dillendirdikleri HÜDA PAR’ın halkın nezdinde hiçbir karşılığı yok, HÜDA PAR, Cumhur İttifakına oy kaybettirir algısı seçim sonrası ortaya çıkan tabloyla çürük çıktı. HÜDA PAR’ın varlığı özellikle etkili olduğu bölge illerinde HDP’ye yüzde dört, beş civarında oy kaybettirdi. Batman gibi illerde yirmi yıl sonra HDP’nin milletvekili sayısını düşürdü.  Kısacası HÜDA PAR kadrolarının Ak Partiden seçime girmesi sonrası HDP hem oy hem kan kaybına uğradı. Kısacası HÜDA PAR oy kaybettirir yalanı tutmadı.

Şimdi yeni yalanlara, yeni iftira ve karalama kampanyalarına başvuracaklar. Ancak korkunun ecele faydası yok. Hür kadroların meclise girmelerine engel olamadılar. Bu cesur insanların mecliste etkisiz hale getirilmeleri, susturulmaları konusunda da başarılı olamayacaklar.

Daha önceki bir yazımda da belirtmiştim. HÜDA PAR’ın meclise girmesi halk düşmanlarına rahat huzur bırakmayacak. İstedikleri gibi at koşturamayacaklar, halkı aldatamayacaklar, yalan algılarla tarihi hakikatleri ters yüz edemeyecekler. Keyfi uygulamaları hayata geçiremeyecekler. Halkın inancına, geleneklerine, ahlakına ters kanunları rahatça mecliste yasalaştıramayacaklar.

Halkın imanını, dinini, geleneklerini savunan, koruyan, halkın dinine de diline de dost, halkın menfaatlerini her zaman kendi kişisel ikbal ve menfaatlerinin önünde tutan milletvekilleri olacak artık mecliste. Sözde değil, özde de halkın vekilleri olacaklar…

Biliyorlar, hür kadroların gönderdiği vekilleri hiçbir yolla sindiremeyecekler. Çünkü o vekiller meclisi de vekilliği de asıl amaç değil, halka hizmet vesilesi olarak görüyorlar. Güzel kadınlarla, pahalı villalarla, baştan çıkarıcı ihalelerle, başka şeylerle onları yoldan çıkaramayacakları gibi; korkutarak, tehdit ederek de onları sindiremeyecekler.

Onlar dedeleri Üstad Bediüzzaman gibi meclisin aslanları olacaklar. Hakkı haykırmaktan asla geri durmayacaklar. Halkın zenginliklerinin başkalarına peşkeş çekilmesine itiraz edecekler. Uyuyanları uyandıracaklar. Halkları bilinçlendirmek, silkmek görevini icra edecekler.

Onların varlığı meclisteki diğer samimi ama çekingen vekillere de moral olacak. Cesaret kaynağı olacak. Vekilliğin nasıl olması gerektiğini anlayan halkın diğer vekiller üzerinde baskı unsuru olup onları harekete geçirmesinin fitilini ateşleyecekler.

Evet, etekleri şimdiden tutuştu. HÜR Kadrolar daha meclise girmeden halk düşmanlarının korkulu rüyası olmaya başladılar. Hiç merak etmesinler, bu daha başlangıç. HÜDA PAR’ın cesur vekilleri meclis çatasını onlar için bir kâbus evine çevirecek.  Ya gerçekten halkın vekili olacaklar ya da hür vekillerinin cesur haykırışlarıyla karşılaşıp karşısında rezil rüsva olacaklar. Taktıkları bütün maskeler bir bir düşecek. Hakikatin güçlü aydınlığı karşısında tüm maskeler tuzla buz olacak. Hiçbir algı işe yaramayacak.

Sırtını PKK’ye dayadıklarını övünerek ilan eden HDP’nin 60 vekiline ses çıkarmayıp HÜDA PAR’ın dört vekiline tahammül edememelerinin nedeni anlaşılmıştır sanırım.