Gün geçmiyor ki onlarca gayrimüslim İslam’ın nuruyla
nurlanmasın. Peygamberin ahlakıyla ahlaklanmasın. Kur’an’ın kelamıyla kelamı
güzelleşmesin. İslam dini öyle bir din ki tüm insanlığa inmiş bir dindir.
Allah’ın iki kutsal yeri vardır ki; biri Mescidi Aksa diğeri ise Mescidi Haram
(Kâbe’yi şerif) tir.
Günümüzün ve çağımızın en önemli konusu ise malumumuz
Mescidi Aksa’dır. Mescidi Aksa 1947’den beri Yahudi Siyonistler tarafından
işgal altında bulunuyor. Ne yazık ki bu kutsal toprakların etrafında onlarca
Müslümanım diyen ülkeler olmasına rağmen, hiçbir şey yapmayan adı Müslüman ama
fikriyatı münafıklık içinde bulunan despot liderlerin gözleri önünde oluşan bir
işgal.
Son zamanlarda İslam’a olan yönelime bakınca yoğun bir
İslam’ı araştırma arayışı içinde bulunan, İslam’ı araştıran topluluklar
çoğalmaya başladı. Tabi bu bizi çok sevindiriyor ama bunun sebeplerini de
bilmemiz lazım.
Bu sebeplerin en önemlisi de Gazze’de olanlara rağmen,
Allah’a Hamd-ü senalar eden insanların dirayeti, sabrı ve azmi ile beraber
şanlı direnişleridir. Şu an Gazze de bir avuç insanın yüreği, tüm Müslümanların
yüreğinden yüzlerce, binlerce kat daha cesaretli, dirayetli, azimli ve
şereflidir. O bir avuç dediğimiz insanlar tam 205 gündür kıtlıkla ve
Siyonistler le mücadele ediyor.
Çocuklar, kadınlar ve
oradaki tüm insanlar bu zalimlere karşı direniyorlar. Ne yazık ki zalim İsrail,
Amerika ve bazı satılmış Arap liderlerin desteğiyle Gazze’yi soykırımdan
geçiriyorlar.
Bugün güya demokrasinin, eşitliğin ve adaletin beşiği olan
Avrupa! Halkları; bu söylemlerin hepsinin yalan olduğunu, bu yalanların ortaya
çıkmasıyla beraber halkın tepkisi, eylemler ve yürüyüşler ile yükselmeye
başladı.
İslam ülkelerinde ise bu eylemler yapılamıyor; yapılan eylem
ve yürüyüşlerde zalim liderler tarafından kolluk güçlerinin müdahalesiyle
engellenmeye çalışılıyor. Bu destek eylemleri direnişin azmini ve cesaretini
daha da güçlendirdiği gibi zalimlere karşı olan dirayetlerini de diri tutuyor.
Ne tankı ne topu ne uçağı olan bu direniş tam 205 gündür
zalimlere karşı direniyor. Tabi bu direnişle beraber halkın sebat, sabır ve
Allah’a Hamd-ü sena etmesi gayrimüslim tebaayı ‘’ bu kadar tanka topa rağmen
bir tek insan bile direnişe laf etmemesi ve hala destek veriyor olması, bunları
düşündürdüğü gibi İslam’ın nasıl bir din olduğunu ‘’ araştırılmasına
yöneltiyor. Bizler biliyoruz ki her darlığın ardı ferahlık ve her sabrın sonu
ise selamet olduğunu biliriz ve inanırız.
Allah’tan niyazımız ‘İt’rail in, Amerika’nın ve onların
işbirlikçileri olan münafıkların sonunu gözlerimizle bize göstermesini ve
‘it’rail’in yok oluşunu bizim ellerimizle gerçekleştirmesini niyaz
ediyorum… Vesselam…
HAMZA ASLAN