Kimseye hakaret edilmesin ve
hiç kimse de hakaret etmesin. Anne ve babaya ise kesinlikle hakaret
edilmemelidir. Rabbimiz; “Onlara öf bile demeyin diyor”(İsra suresi 23)
Ebeveyne yapılan hakaret insanın en çok zoruna giden durumlardandır. Son
zamanlarda İnsanlığın Babası Hz. Âdem (as)’a ve Annemiz Hz. Havva (as)’a
hakaret edildi. Hz. Âdem (as) aynı zamanda ilk Peygamberdir. Dolayısıyla
Allah’ın ilk elçisine, hidayet önderine hakaret edilmiş oluyor. Yüzde 99’u
Müslüman olan bir ülkede Peygamberlere, İslami değerlere hakaret ediliyor.
Elimizden bir şey gelmiyor denilerek sadece sosyal medya üzerinden tepki
veriyor ve kınamakla yetiniliyor. Kısmen doğru olsa da elimizden gelen sadece
budur demek biraz kolaya kaçmaktır bence.
Yine bu aralar hakaret
dalgası almış başını gidiyor. Bir gazeteci Cumhurbaşkanlığı makamı kast
edilerek Sayın Cumhurbaşkanına ve makamına hakaret etti. Kim hakaret etti ve ne
dedi? Bu konuya hiç girmeyeceğim. Hakaret eden kişi yakalandı ve bir hukuki
yaptırım uygulandı. Peki? Bu milletin dinine, diyanetine, Peygamberine kısacası
İslami Değerlerine hakaret edildiğinde neden yasal bir yaptırım yoktur? Sadece
söz konusu Cumhurbaşkanı olunca mı hemen hukuki süreç işliyor?
Ayrıca değerlere
hakaret edenlerin ya sanatçı olması ya da toplumda tanınan kişilerden oluşuyor
olması dikkat çekicidir. İşin bir diğer garip yönü de bu zevat sanat icra
ediyor ve çoğu Kültür Turizm bakanlığına bağlı kurumlarla anlaşmalı kültür ve
sanat etkinlikleri adı altında yüksek meblağlar karşılığında sahnelere çıkıyor.
Belediyelerin israfa kaçan ve bu milletin ahlakına ters düşen etkinliklerini de
buna dâhil edebiliriz. Haklı olarak şu soruyu sormak gerekir; devlet halkındır
ve devletin varlığı halkın varlığına bağlı olduğuna göre halkın değerlerini
aşağılayan, hakaretler eden sözde sanatçılara neden imkânlar seferber ediliyor?
Bu böyle mi sürecek? Elbette ki hayır. Halkın değerlerine hakaret eden sanatçı,
siyasetçi, iş insanı vs. kim olursa olsun yaptırım uygulanmalıdır. Etkinlikleri
derhal sınırlandırılmalıdır. Bu nasıl mı olacak?
Dini Değerleri Aşağılama suçu
5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 216. Maddesinin 3.
Fıkrasında düzenlenmiş. Buna benzer başka maddeler de var. Ama uzatmama
adına o maddelerden bahsetmeyeceğim. Halkın oylarıyla seçilmiş Cumhurbaşkanına
hakaret edildiğinde kanun gereği ceza veriliyorsa, devletin sahibi ve varlık
sebebi olan halkın değerlerine hakaret edildiğinde de kanun devreye girmelidir.
Dini değerleri aşağılamak bir suçtur ve halkın benimsediği dini değerleri
alenen aşağılayan kişi, fiilin kamu barışını bozmaya elverişli olması halinde
“ki bozuyor” altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile
cezalandırılır. (TCK 216/3) Ceza kanunu olduğu halde hakareti adet haline
getiren ve bunu bir marifet zannedip popüler olmaya çalışan sanatçı
müsveddeleri neden cezalandırılmıyor ve etkinlikleri kısıtlanmıyor. Bunlar
cezasız kaldığı sürece daha da cesaretlenip hakaretlerinin dozunu her geçen gün
arttıracak ve biz de sadece kınamakla yetineceğiz.