Siyasetçiler, gazeteciler, köşe yazarları, kanaat
önderleri, televizyon yorumcuları gibi toplumu etkileyen kesimler, toplumsal
meselelere karşı duyarlı olmaları gerekiyor. Bu kesimlerin, toplumun yaşadığı
sorun ve sıkıntıları tespit edip çözümü noktasında kamuoyunu bilgilendirmeleri
ve icra makamında olanları da harekete geçirmeleri gerekmektedir.
Gazetemiz Batman Rehber, kuruluşundan bugüne toplumsal
meselelere sürekli ilgi göstermiş, milletin ve memleketin faydasına olan
konuları ve sorunları okuyucularına ulaştırmıştır. Aynı şekilde gazetemizin
yazarları da toplumsal meseleleri sürekli işlemişler, köşelerine taşımışlar ve
çoğu zaman da mevcut sorunlara hakkaniyetli çözümler üretip bunu kamuoyuna duyurmuşlardır.
Bu ulvi misyonun gereği olarak bugün bizler de
köşemizde, birkaç gün evvel ziyaret ettiğimiz, sorun ve sıkıntılarını
dinlediğimiz, çaylarını içip ülke meselelerine ilişkin muhabbet ettiğimiz
esnafların sorunlarını ve hükümetten beklentilerini ele alıp, ilgili kişi,
kesim ve kurumların harekete geçmesi konusunda çağrıda bulunacağız.
Evvela, PVC kapı ve pencere imalatı yapan atölye
sahibi bir esnafa yaptığımız ziyarette bizlere söylediklerini, yaşadıkları
sıkıntıları kısaca aktaralım. Doğrusu bunlar belki bir atölye sahibinin
söyledikleridir ancak genel olarak tüm esnaflar ve girişimciler aşağı yukarı
aynı sıkıntılardan müzdariptir. Esnaf kardeşimiz şunları söylüyordu:
“Pandemiyle birlikte bizim gibi üretici ve imalatçılar
çok sıkıntı yaşadı. En fazla etkilenenler arasındaydık. Ancak bir şekilde o
zorlukları aşmaya çalıştık. Son süreçle birlikte daha evvel yaşadığımız
sıkıntılar katlandı, çok daha fazla oldu. Atölyelerimizde onlarca insan
çalıyordu ancak işlerin durma noktasına gelmesinden dolayı işçi çıkarmak
zorunda kaldık. PCV sektöründe daha öncelerde ustalar zor bulunuyordu ancak
ustalar şimdi iş bulamıyor.”
Aynı sektörden başka bir esnafımız da benzer
konulardan şikâyet ediyordu:
“Pimapen sektörü şuan durma noktasına gelmiştir.
Elimizdeki işleri bitirirsek duracağız çünkü artık müşteriye, iş ortaklarımıza
fiyat veremiyoruz. Büyük firmalar bize malzeme gönderdiklerinde yüksek fiyatla
gönderiyorlar. Döviz kurundan dolayı rutin hale gelen zamlar belimizi
bükmüştür. Zamlardan ötürü doğal olarak maliyetler de yükselmiştir. İş
ortakları olan müşterilerimiz de haklı olarak yüksek fiyattan şikâyet
ediyorlar. Mecburi olmazsa bir şeyler almıyorlar, yeni inşaat yapmıyorlar.
Hükümet bizi düşünmüyor, bizi unutmuş durumdadır. Sesimizin duyulmasını istiyoruz.”
Evet, sadece iki iş yeri sahibi vatandaşın
söyledikleriydi bunlar. Genel anlamda bugün son yaşanan süreçlerden dolayı tüm
esnaflar da bu durumlardan şikâyet etmektedirler. Şuanda toplumun genelinde hem
sanayi, imalat, üretim sektöründe, hem de gıda sektöründe fiyatların çok yüksek
olmasından dolayı ciddi anlamda şikâyet vardır.
Döviz kurunun dalgalanması sürecinde yapılan zamlar
bazı kalemlerde hala olduğu gibi durmaktadır. Bu da esnafı, girişimciyi zor
durumda bırakmaktadır. Bir atölyesi olan esnafı düşünün, düzenli bir şekilde
malzeme almak zorundadır. Her seferinde malzeme fiyatlarının yükseldiğini gören
atölyeci, nasıl iş yapacaktır.
Bu konuda hükümet son süreçten dolayı sıkıntı yaşayan
esnafa, üreticiye, girişimciye çok ciddi destekler vermelidir. Mikro ölçekte iş
yapan girişimciler, büyük firmalara mecbur bırakılmamalıdır. Çünkü makro
ölçekte iş yapan firmalar serbest piyasa diye ürünlerinin fiyatlarını sürekli
yüksek tutmaktadır. Bu da bir kesimden hariç diğer kesimleri olumsuz
etkilemektedir.
Allah aşkına, döviz yükselince yapılan zamlar neden
döviz indikten sonra geri çekilmemektedir? Millet doların düşmesine sevindi
ancak etkisini maalesef hiç görmedi. Esnafların, girişimcilerin, atölye
sahiplerinin sıkıntılarını gidermek için mutlaka girişimlerde bulunulmalıdır
artık. Piyasadaki dengesizlik ve fiyat istikrarsızlığından dolayı iş yapamayan
esnaflar, kiralarını, vergilerini ve muhtelif ödemelerini yapmakta
zorlanmaktadırlar.
Zor günler geçiren esnaf hükümetten, ilimiz
Batman’daki ilgili kurum ve odalardan alternatif çözümler üretmelerini ve
kendilerine sahip çıkılmasını beklemektedir. Bu da esnafın, vatandaşın en doğal
hakkıdır. Hükümet yetkilileri her fırsatta, sosyal devlet anlayışına sahip
olduklarını ifade etmektedirler. Sosyal devlet olmanın gereği yerine
getirilmeden “sosyal devlet” söylemi bir anlam taşımamaktadır.
Toplumun önemli bir kesimini oluşturan küçük işletme
sahiplerinin sıkıntılarının çözülmesi ve bu zorlu süreci atlatabilmeleri için
hükümetin ilave çözümlerinin olması gerekmektedir. Ki bu konuda işletme
sahiplerinin bir beklentilerinin de olduğunu biliyoruz. O yüzden yetkililer
esnaflar için hem yerel hem de genel olarak ek çözümler ortaya koymaları ve
özellikle fiyat istikrarını sağlamaları gerekmektedir.