Böyle yazıyor ABD’nin dışişleri sitesinde…

Başıboş veya sokak köpekleri sorunu, Türkiye’nin gittikçe kronikleşen sorunu olmaya başladı.

Bu sorunu abartmıyorum, yeryüzünde emsali olmayan bir boyuta doğru yol alıyor.

ABD ve dünya ülkelerinin birçok (13 ülke ABD, Japonya, İsveç, Norveç, Hollanda, İrlanda, İngiltere, Fransa, Finlandiya, Almanya, Çek Cumhuriyeti, Kanada, Avustralya) dışişleri sitesinde Türkiye’ye gelecek vatandaşlarına yönelik “Başıboş Sürü Köpekler ve Kuduz” başlığı altında risk uyarısında şunları yazar:

“Türkiye'de kuduz köpekler yaygın olarak bulunur.

Türkiye'deyken bir köpek veya başka bir memeli tarafından ısırılır veya tırmalanırsanız, kuduz tedavisi sınırlı olabilir veya hiç olmayabilir.

Faaliyetleriniz köpeklerin veya vahşi yaşamın etrafında olacağınız anlamına geliyorsa, seyahatinizden önce kuduz aşısı yaptırmayı düşünün.

Kuduz hayvanlarla karşılaşma olasılığı daha yüksek olan gezginler şunları içerir:

-Kampçılar, macera gezginleri veya mağara kâşifleri (mağaracılar)

-Hayvan örnekleriyle ilgilenen veterinerler, hayvan bakıcıları, saha biyologları veya laboratuvar çalışanları

-Kırsal alanlara gelen ziyaretçiler

Çocukların bir köpek veya diğer hayvanlar tarafından ısırılma veya tırmalanma olasılığı daha yüksek olduğundan, Türkiye'ye seyahat eden çocuklar için kuduz aşısı olmayı düşünün. (https://wwwnc.cdc.gov/travel/destinations/traveler/none/turkey)”

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) “Global Rabies Risk” haritasına göre Türkiye, kuduz riskinin yüksek olduğu tek Avrupa ülkesidir.

Yöneticilerimiz ise Cumhurbaşkanının bu konudaki söylemini önemsemeyen yaklaşımlar gösteriyorlar.

İstanbul Valisinin de tepkisi olumlu görülse de prosedüre göre yapılacak iş, çok da çözüm üretmiyor.

Çünkü yerel idareciler oyalayıcı ve ötekileştirici ya da oyalayıcı yaklaşıyorlar.

Yine de farkındalık oluşturma açısından önemli bir adım.

Peki, ne yapmalı?

Soruna çözüm olabilecek şey ilgili yasayı değiştirmektir.

Aksi halde Cumhurbaşkanı ve Vali de emir buyursa bir yerden alınan köpekler alınan yere bırakılırlar.

Öyleyse yasa değişikliği dışında gerçekçi olmayan hiçbir fikir çözüm olmaz.

Tek çözüm sorunla ilgili yasayı değiştirmek, değiştirmek, değiştirmektir…