Filistin İslami Direniş Hareketi HAMAS’ın Siyasi Büro Başkanı Muhterem İsmail Heniyye’nin şehit edilmesinin ardından yeni liderin kim olacağı merak ediliyordu. Birkaç gün önce HAMAS’tan yapılan kısa bir açıklamayla Şehid Lider’in yerine Komutan Yahya Sinvar’ın getirildiği duyuruldu. Her şeyden önce Yahya Sinvar’ın liderliğinin Filistin davası ve Gazze’nin kurtuluşu için, mücahitlerin zaferi ve İslam ümmetinin geleceği için hayırlara vesile olmasını dilerim. Dosta güven düşmana korku salan bir duruşa sahip olan Yahya Sinvar’a Allah nice zaferler nasip etsin. İnşallah siyonistlerin hezimeti ve yok oluşu onun liderliğinde olacaktır.

Yahya Sinvar’ın liderliğe getirilmesi Filistin dostlarını, Gazze için yüreği yananları, işgalcilerin elem verici bir şekilde cezalandırılmasını isteyen müminleri son derece mutlu etti. Yeni medya ve konvansiyonel medyayı takip ettiğimiz kadarıyla onun gelişi insanlar arasında ciddi bir heyecan oluşturdu. Dost düşman herkes Komutan Sinvar’ın liderliğiyle ilgili düşünceler ortaya koydu. Sevinenler olduğu gibi karşı çıkan kimi kesimler de oldu. Elbette Amerika’nın, İngiltere’nin ve bilumum siyonist destekçilerin sevinmesini beklemiyoruz. Böyle bir düşüncede olan yanılır tabi ki.

Yahya Sinvar’ın gelişiyle HAMAS’ın bundan sonra hem cihad meydanında hem de müzakere masasında izleyeceği yol ve yöntem çok önem arz etmektedir. 7 Ekim’den sonra başlayan savaş boyunca HAMAS tarafı özellikle de Muhterem Heniyye savaşın durması, ateşkesin olması için müzakereci duruşunu bozmadı. İlkelerinden taviz vermeden, Gazze’nin ve halkın menfaatini önceleyen bir strateji takip etti. Ateşkes için aracılık etmek isteyen devletlere ve diplomatlara sürekli kapısını açtı, onlarla ateşkesin sağlanması için müzakereler yaptı. Peki, soykırımcı israil ne yaptı? Müzakereci yaklaşımıyla bilinen İsmail Heniyye’yi alçak bir suikastla şehit ederek pervasızlığını ortaya koydu. 

İşgalci israil’in Heniyye’yi şehit etmesi, savaşın sona ermesini istememesinden kaynaklanmaktadır. Aynı zamanda israil savaşın bölgesel bir savaş haline gelmesini istemektedir. Çünkü israil şu ana kadar askeri anlamda bir başarı elde etmemiştir. Tek başına Filistin Direniş Hareketleri, Yemen ve Hizbullah ile baş edemeyeceğini anlamıştır. Bunun için bölge ülkelerini de savaşın içine çekmek üzere her türlü şeytanlığa başvurmaktadır. Bölge ülkelerinden birinin savaşa müdahil olması, ABD’nin fiili olarak savaşa girmiş olması anlamına gelecektir. Bunun için yani ABD’nin savaşa girmesi için sinsi yöntemlerle emellerine erişmeyi hedeflemektedir.

İşgalci israil şu ana kadar kadın ve çocukları katletmekten, okulları, hastaneleri, üniversiteleri, sivil yerleşim yerlerini, toplanma kamplarını bombalamaktan başka bir iş yapmamıştır. Dünyanın tüm egemen devletlerinin ve şer güçlerin maddi açıdan ve savunma sanayisi konusunda desteğini alan işgalci israil’in yaptığı tek şey, 40 binden fazla sivili katletmesi ve Gazze’yi harabeye çevirmiş olmasıdır. Mazlum bir halka yönelik soykırım yapan işgalcilere sözde medeni devletlerin verdiği sınırsız destek insanlık adına utanç vericidir. Tarih bu utancı kara sayfalarına kaydedecektir. Bu utanç ve leke hiçbir zaman dahli olan ve soykırıma sessiz kalan devletlerin peşini bırakmayacaktır.

Tüm bu gelişmeler ışığında HAMAS’ın Yahya Sinvar liderliğinde bundan sonra izleyeceği stratejinin nasıl olacağı merak edilen konuların başında geliyor. Kanaatimce, bundan böyle Yahya Sinvar liderliğinde alınacak kararlar ve atılacak adımlar savaşın ve bölgenin gidişatını değiştirmesi açısından bir dönüm noktası olacaktır. Hem HAMAS açısından hem de bölgesel anlamda bu değişimlerin sonuçlarının ne olacağı bundan sonraki süreçte yakından izlenecektir. Sonuçların direniş hareketlerinin lehine olması temennisiyle, Allah’a emanet olunuz.