Hiç üzülmeyin, arada bir duyduğunuz veya
gördüğünüz mikropluklar koskoca bir hiçten ibarettir, üzülmenize hiç mi hiç
değmez, kendinize yazık etmeyin, siz iyileri ve iyilikleri görmeye devam edin.
Yüreğimiz yanıyor, üzüldükçe üzülüyoruz,
bizim kuşağımız böylesine büyük bir felâket yaşamamıştı.
Göçük altından canlı olarak çıkanları
gördükçe bir nebze mutluluk yaşasak da saatler geçtikçe, yeni yeni görüntüler
ortaya çıktıkça ve özellikle kaybettiklerimizin sayısı arttıkça üzüntümüz de
artıyor.
Bizim bu üzüntümüz yetmiyormuş gibi bir
de kötülerimiz bizi üzüyor. Hem sadece üzmüyor, fena halde canımızı sıkıyor,
öfkelendikçe öfkeleniyoruz. Kimdir bunlar? Kötü niyetliler, felâket tellalları,
daha da önemlisi, iyiliklere tahammül edemeyenler, iyilerimizin faaliyetlerine
tahammül edemeyenler, ortaya konan güzellikleri bir türlü kabullenemeyenler.
Fakat kesinlikle üzülmeyin, çünkü
iyilerimiz çok fazla hem de çok çok fazla. Kötülerin bizim canımızı
sıkmalarının sebebi seslerinin teneke misali çok çıkıyor olmasıdır, yoksa
kendilerinin çokluğundan değil.
Elhamdülillah, iyilerimiz öylesine çokmuş
ki belki birçoğumuz bile bu kadar çok olacağını tahmin edemiyordu.
Allah’ın izniyle tahminlerimizden çok
daha çabuk toparlanıp ayağa kalkacaktır bu ülke ve bu ülkenin insanı.
Arkası önü görünmeyen tır filolarının
korna sesleriyle şehirlere giriş yaptığını tahayyül edin, hatta tahayyül için
kendinizi zorlamayın, ekranlardan bizzat izliyorsunuzdur; Bu muhteşem tır
filolarına yol kenarındaki bazı köpeklerin havladıklarını gözünüzün önüne
getirin. İşte kötüler bunlardan ibarettir. Eskilerimiz buna “it ürür kervan
yürür” derlerdi, deve kervanlarına kıyasla tır kervanları daha da muhteşem,
köpekler ise aynı zillet içindeler.
Hatta bir tavsiyede bulunalım: Kötüleri
yermek, kötülüklerini ortaya koymak adına “Bakın şunların yaptığı adiliklere”
diye kendimiz sağa sola ulaştırmaya çalışmayalım, bırakın kendi küçücük
çukurlarında hapsolup kalsınlar.
İyilere ve iyiliklerine odaklanın, elhamdülillah
öylesine çoklar ki, her biri yüreğimizi ısındırıyor, gözlerimizi yaşartıyor.
Allah’ın izniyle bunlar yayıldıkça çoğalacak dört bir yanı kaplayacaktır.
Hem göreceksiniz, aradan zaman geçip
acılar birazcık olsun dindikten sonra elimizdeki en büyük hazine, sonrakilere
bırakacağımız en güzel miras dilden dile dolaştırdığımız bu güzellikler
olacaktır.