Siyonist işgal rejimi kuduz köpek gibi hemen her gün bir İslam beldesini vuruyor. Vurduğu her yeri dönüp tekrar vuruyor. Neredeyse hiçbir karşılık verilmediği için de; bir daha ki sefere, daha acımasızca saldırıyor. Yaptığı bütün vahşi saldırıları yanına kâr kaldığı için, bu saldırı ve katliamlarını bir strateji şeklinde sürdürmekte, kuduz köpek gibi azgınlığını her gün biraz daha artırmaktadır.
Yüz yıl önce İngilizlerin eliyle, bir terör örgütü olarak Filistin topraklarına yerleştirilen bu siyonist işgalci o gün bugündür, Filistin topraklarının % 90’dan fazlasını işgal ederek, geride kalanını da istisnasız her gün bombalayarak, Müslümanlar açısından yaşanmaz hale getirdi. Bütün bunları İngilizlerin ve diğer batılı küfür cephesinin sınırsız desteğiyle yaptı.
İngilizlerin eliyle kurulan bu terör şebekesi, daha sonra ABD tarafından sınırsız ve karşılıksız bir şekilde desteklenmeye devam edildi. İşte bu terör şebekesi siyonist yahudiler, bütün saldırılarını, işgallerini, katliam ve sürgünleri ABD’nin desteği ve silahlarıyla yapmaktadır. Filistin’de yaptığı katliamlar ve bu katliamlardan kaçarak mülteci durumuna düşürdüğü mazlum Müslümanların imdadına ilk gün gidilmiş olsaydı, bugün coğrafyamızın yaşadığı kaosu yaşamamış olacaktı.
Yüzyıldır hemen her gün cehennem hayatı yaşatılan Filistinlilere arkasını dönen sözüm ona Müslüman ülkeler, işgal sırasının kendilerine geleceğini bildikleri halde ‘üç maymunu oynama’ devam ettiler. ABD ve batı küfür cephesi hemen her alanda nerdeyse sınırsız ve karşılıksız bir şekilde bu terör çetesini finanse ederken ve Müslümanlara yönelik gerçekleştirdiği bütün katliamları desteklerken; Müslüman ülke liderlerinin yapılanları sadece korkakça kınamakla yetinmeleri, siyonist yahudi katilleri daha cesaretle bir sonraki saldırıyı yapma zemini oluşturdu.
Çok da geriye gitmeden, sadece son bir yıl içerisinde Lübnan’a saldırdı. Yıllardır işgal altında tuttuğu Lübnan toprakları var. Gazze’ye destek oluyor diye Yemen’i hemen her gün bombalamaktadır. Filistin’in en büyük destekçisidir diye İran’a savaş başlattı. Bütün bu saldırılarını da ABD ve batılı küfür cephesinin askeri, istihbarat ve silah desteğiyle yaptı. Ne acıdır ki, bütün bu saldırı ve katliamları yaparken hiçbir İslam ülkesi karşı çıkmadığı gibi maalesef bazı İslam ülkelerinin desteğini de arkasında gördü.
Şimdi sıra Suriye’ye geldi. Yıllardır ‘Golan tepeleri’ diye bilinen büyük bir bölgeyi işgal etmişti. Son dönemlerde katil yahudiler, Golan’ın ötesinden Şam’a doğru köy köy, vadi vadi, tepe tepe işgalini genişletip durmaktadır. Şimdiye kadar kınamanın ötesinde bir engelle karşılaşmadığı için köyleri bir bir yakarak ve Müslüman ahalisini de katliamdan geçirerek işgalini sürdürüyor. Suriye, kendisine itaat edip Ürdün gibi bir ‘teslim’ oluncaya kadar bu saldırılarını kesintisiz sürdürecektir.
Siyonist katiller, şimdiye kadar Suriye’nin bütün askeri kabiliyetlerini sistematik bir şekilde bombalayarak imha ettiler. Bu vahşi saldırılarını yaparken kınamanın ötesinde bir engelle karşılaşmayınca Şam'da Genelkurmay başkanlığını bombalayarak; Suriye'nin hiçbir zaman kendisi için tehdit oluşturmayacak şekilde kaos ortamında kalmasını istemektedir.
Hemen her yerde düşmana hizmet edecek ‘mayın eşekleri’ vardır. Suriye’nin mayın eşekleri de ‘Dürziler’ siyonist katillere tetikçilik yaparak ülkelerini yangın yerine çevirmeye başladılar. Suriye’nin huzura kavuşması ve buradaki Müslümanların güven içerisinde yaşamaları en büyük temennimizdir. Suriye katil işgalciye, yerli işbirlikçilerine ve gayrı meşru babası ABD’ye karşı mümince bir duruş sergileyerek stratejiler geliştirmelidir.