Yeni bir Anayasa hazırlanması ile ilgili tartışmalar
başını alıp gidiyor. Muhtemelen anayasa hazırlama süreci başlayacak ve sadece
‘havanda su dövüldü’ özdeyişiyle bir arpa boyu yol alınmayacaktır. Boşa
harcanan ülke ve millet enerjisi, heba edilecek çok kıymetli bir zaman dilimi
ve boş yere tüketilen ümitler yine hafızalarımızda derin izler bırakacaktır.
Sakın mevcut anayasa değiştirilmesin, şeklinde bir
temennimiz olduğu anlaşılmasın. Bilakis bu darbe anayasası, hemen ortadan kaldırılmalı
ve ‘bizim değerlerimize’ uygun bir anayasa derhal hazırlanarak hayata
geçirilmelidir. Bu istek, aklıselim ile hareket eden her vatandaşın en
öncelikli temennisidir. Ancak mevcut gerçekleri görmeden böyle önemli bir
konuda, boşa kürek çekmek de ülkeye ve millete yazık olacaktır.
Anayasanın, ilk üç maddesinin değiştirilmesinin teklif
edilmesi dahi yasaktır. Bu süreçte bunları değiştirmeyi teklif edecek bir
siyasi irade de ortada gözükmüyor. Halkın istediği bir anayasanın da
hazırlanmayacağına göre sadece anayasayı hazırlayanların darbeci olmaması,
hazırlanacak olan yeni anayasayı özgür hale getirmez.
Mevcut anayasa ‘yamalı bohça’dan bile çok daha fazla
yamalı durmaktadır. Milletin hiçbir hassasiyetini, özlem ve değer yargılarını
taşımamaktadır. İslam inancına saygıyı barındırmadığı gibi, Müslümanların yaşam
biçimlerine yasak ve sınırlamalarla dolu ucube bir maddeler yığınıdır. Müslüman
halka dayatılmış adeta yırtık bir deli gömleğidir. Batılıların ülkemizde
gerçekleştirmeye devam ettikleri manevi ve kültürel yıkımın garanti belgesi
hükmündedir.
Yeni bir anayasaya ihtiyacımız olduğu aşikârdır. Ancak
yeni anayasa eskinin dar kalıplarıyla, yasakçı zihniyetiyle, ilişilemez
maddeleriyle ve azgın bir azınlığın istek ve ihtiraslarını garanti altına alma
çapsızlığıyla hazırlanacaksa hiç gerek yoktur. Mevcut anayasada özgürlük,
adalet ve eşitlik olmadığı gibi yeni anayasada da bu insani ve İslami
hakikatler yer almayacak ise yeni bir anayasa niçin olsun?
Müslüman olan ülkemizde, hazırlanacak olan bu yeni anayasa
İslam inancına uygun olmalıdır. İslam dinine ve ahlakına aykırı hiçbir hüküm
barındırmamalıdır. İnsani hak ve özgürlükler bu anayasanın ruhunu oluşturmalı,
eşitlik anlayışı diğer bütün maddeleri kapsamının içine almalıdır. Adalet ise
bu anayasanın en belirleyici vasfı olarak tayin edilmelidir.
Böyle bir ruh ve inançla, hazırlanacak olan yeni bir
anayasa milletimizin acil bir özlemidir. Adalet, özgürlük ve eşitlik bütün
toplum kesimlerinin asla vazgeçmeyeceği evrensel değerlerdir. Bu değerlerin
anayasada yer alması bizleri toplum olarak birleştirip büyüteceği gibi,
bölgemizde ve dünyada da çok daha güçlü kılacaktır. İddialı, vizyoner ve güçlü
bir toplum ise yeni bir inşa sürecinin de habercisi olacaktır.
İnanç, birikim ve tecrübemiz bize yaraşır böylesi bir
anayasayı hazırlamaya yeter de artar bile. Yeter ki, değerlerimiz doğrultusunda
hareket edelim, asli kaynaklarımızdan beslenelim. Eğer adalet vicdanımız
olursa, eğer özgürlük sevdamız olursa ve eğer eşitlik şaşmaz yolumuz olursa bu
yeni anayasa bizi bütün bir dünyaya örnek haline getirecektir. Bu onur hepimize
yeter.