87

Var.

Peki nasıl?

Önce şu şahidliğin izini sürelim.

Müslim’de yer alan bir Hadisi Şerif, müşrik olmayan kırk kişi, Müslümanın cenazesinde ona şefaat ederse yani onun için “iyi bilirdik” diye şahitlik ederse, Allah-ü Teala’nın bu şahitliği mutlaka kabul edeceğini belirtir. 

Yine Ebu Hüreyre'den (ra) nakledilen bir Hadis-i Şerif’te de: “Bir Müslüman öldüğünde, en yakın komşularından üç hane halkı kendisinin iyi bir insan olduğuna şahitlik ederlerse, Yüce Allah (cc), "Bildikleri kadarıyla şahitlikte bulunan kullarımın şahitliğini kabul ettim ve kendi bildiklerimi de bağışladım." buyurur.

Bunu teyid eden bir Hadis-i Şerifi de Abdullah b. Mes'ud aktarıyor: Bir adam Resulullah'a (sav), “İyi mi kötü mü yaptığımı nasıl bilebilirim?” diye sorunca Efendimiz sav): “Komşularının, "İyi yaptın!" dediğini duyarsan iyi yapmışsındır; onların, "Kötü yaptın!" dediğini duyarsan da kötü yapmışsındır.” buyurur.

Şahitlik, “insan davranışlarını değerlendiren ve çıkar çatışmalarına çözüm getiren kurallar bütünü” diye tarif edilen hukuk için en temel dayanaklardan biridir.

Ve yukardaki Nebevi hakikatler, bireyin teşhisinde toplumun gözleyici şahitliğinin hafife alınamayacağını öğütlüyor.

Şu anda kırk kişi filan değil sekiz milyar insan altı aydır tüm yönleriyle dehşetli bir hadiseye şahitlik ediyorlar. İçlerinde nice alim, salih, veli, müttaki, mücahid ve günahsız kullar da var. Hem de öyle kulaktan duyma, yazıdan okuma değil, canlı yayında ayan beyan görerek, her karesini doğrudan izleyerek şahitlik ediyorlar.

İmam-ı Caferi Sadık (ra); “Kork o mahkemeden ki, Hâkimin kendisi şahittir.” sözüyle beşerin şahitliğini yok saymıyor. Aksine beşerin şahidliği, Hak Teala’nın şahitliğinin de bir çeşit ispatı oluyor.

Aklı başında hiç kimse, kendi eliyle kendi aleyhine şahidler edinmez. Ne diyor ayet-i kerime: “İman edenlerle karşılaştıklarında 'İman ettik' derler; kendi başlarına kaldıkları zaman ise, derler ki: 'Allah'ın size açtık (açıkladık)larını, Rabbiniz katında aleyhinizde bir delil getirsinler diye mi onlarla konuşuyorsunuz? Hâlâ akıllanmayacak mısınız?'” (Bakara Suresi 76)

Bu ayetin nüzul sebebi için şöyle denmiş: Beni Kurayza yahudilerinin Ahzab savaşındaki ihanetinden sonra Resulullah(sav) kalelerinin altından onlara: "Ey maymunların kardeşleri! Ey domuzların kardeşleri! Ey Tağut`a kulluk edenler!" diye seslenince telaşa kapılmışlar ve kendi aralarında şöyle demişler: "Bunları Muhammed`e kim bildirdi? Bunlar olsa olsa sizden çıkmıştır. Allah’ın size açmış olduğu şeylerden, onlara size karşı ellerinde bir delil olsun diye mi bahsediyorsunuz?"

Ellerinin ayaklarının bile dile gelip kişinin yaptıklarına şahitlik edeceğine iman eden bir Müslümanın, yarın kıyamet günü mesela Filistin’li mazlumların şahitliği karşısında korkmaması mümkün mü?

Geçenlerde Prof. Dr. Abdurahman Ateş Hocanın şu ifadesi bu durumu özetliyordu:

“Şu âna kadar ölmüş olanlara hiç bu kadar imrenmemiştim. Çünkü onlar Gazze'de yaşananlara tanık olmadıkları için dünyada Allah'ın gazabına maruz kalmaktan kurtuldular ve ahirette de Gazze'lilerin hesabı sorulmayacak. Gazabından rahmetine sığınıyoruz Rabbimiz!”

Ryan Reynold

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *