165

Altılı masanın cıvataları her geçen gün biraz daha laçkalaşıyor. Masaya vurulan çekiçlerin sayısı da masayı hurdaya çevirdi. Sözcü Gazetesinin “Ey Aday! Geldiysen masaya altı kez vur” manşeti ise, çekiçten ziyade balyoz vuruşu gibiydi.

Altılı Masa daha önce de 85 sayfalık bir metinde anlaşmışlardı. Geçen gün de 244 sayfalık bir metinde anlaşmışlar. Her şeyleri iyi gidiyor, anlaşıyorlar gibi gözükse de küçük bir kusurları var Altılı Masa yarenlerinin. Her şeyde anlaşıyorlar ama aday konusunda anlaşamıyorlar. Altılı Masanın tek kusuru bu. Hak vermemek elde değil. İnsan ihtimalleri düşününce girilen çıkmaz sokaklar YSK’ye başvurup seçimlerin bir yıl ertelenme başvurusu yapmaya götürüyor. Genel manzara iç açıcı değil. Umutsuzluk rüzgârları estiriyorlar;

1-Kemal Kılıçdaroğlu’nun Erdoğan’a karşı zayıf bir kişilik olduğuna inanan CHP’nin taban kitlesi Kılıçdaroğlu’nun aday olmasını istemiyor. Ancak o aday olmak için can atıyor.

2-CHP’nin hassas ayarlarıyla oynandığını düşünen bir kitle de var ki onlar da Kılıçdaroğlu’ndan kurtulmak için onun aday olmasını çok istiyorlar.

3-Kâh sol ayaklarına yatıp Yunanistan turuna çıkan Yunanistan Dışişleri bakanıyla oturup kalkıp kâh sağ ayaklarına yatıp cami turları düzenleyen İmamoğlu’nu ise geniş bir taban istiyor. Başıboş gezen evlat, manevi babasının başını ağrıtmaya devam ediyor, il il dolaşıp hayallerinin peşinden koşuyor.

4-Seçeneklerden Mansur Yavaş’ı ve İmamoğlu’nu Meral Akşener ve kitlesi çok istiyor ama HDP’nin Mansur Yavaş’a posta koyması hesap defterinden bir sayfayı daha kopartıyor.

5-Babacan ve Davutoğlu’na AK Parti arabasından dökülen molozlar gözüyle bakan geniş bir kitle yüzünden onlar da olmuyor. İhtimal olsa da hem kaale hem zikre alınmıyorlar.

6-Temel Karamollaoğlu, malulen emekli olmasa da siyaseten herkesin zihninde emekli… Teknik özellikleri cumhurbaşkanlığı yapmaya elverişli değil.

7-Siyaset dışından Ekmelettin tecrübesi, dışarıdan birisinin adaylığı konusunda bir engel… Masayı da feshedemiyorlar, edemezler de.

Altılı Masa yarenlerinin saatlerce süren toplantılarının sonunda Zeki Müren’in “Ah dönülmez akşamın ufkundayız vakit çok geç” şarkısını söylediklerini tahmin etmek güç olmasa gerek.

Nereden bakarsanız bakın Altılı Masa çok çok bilinmeyen bir denklemi çözmeye çalışıyor. Çok zor bir sınav veriyorlar. Her sınavın bir süresi olduğunu ise unutmuş gibiler. Geçen seçimde cumhurbaşkanlığı adaylığı için Muharrem İnce’yi sürenin bitmesine 51 gün kala belirlemişlerdi. Adam kaybettikten sonra içini dökmüştü; “Seçime 51 gün kala aday mı belirlenir? Birçok ile gitmeye fırsat bile bulamadım” diyerek iç geçirmişti. Bir başka deyişle zamanın yetersizliğinden dolayı birçok soruya bakmaya fırsat bulamayan öğrenci pozisyonundaydı.

Geçen gün HALK TV’de Kılıçdaroğlu 13 Şubat’ta adayın açıklanacağını söyledi. İkinci cümlesinde 13 Şubat’ta açıklanmayacak belirlenecek türü bir şeyler söyledi. Âşıklar gibi kafası karışıktı Kılıçdaroğlu’nun.

Herkes bu seçimde Erdoğan’ın en zayıf noktasının ekonomi olduğunda hem fikir. Adamlar 244 sayfalık bir metni hazırlamışlar ama ekonomiye dair hazırladıkları bir merhemleri bir reçeteleri yok.

Mutabakat metniyle ilgili Babacan katıldığı bir televizyon programında söyledikleri saç baş yoldurttu; “Altılı Masa'nın ortak metnine Avrupa’dan bakacaklar, diyecekler ki aferin Türkiye'ye

“Aferin” kelimesinin nerede kullanıldığını Google’den sorduğumuzda bize hiç de güzel bir cevap vermiyor.

Fotoğrafı çektiğimizde “Bunlar Erdoğan’a karşı aciz” diyebiliriz. Manzara iç açıcı değil. Altılı masaya vurulan çekiçler yüzünden masaya umut bağlayanların umudu her geçen tükeniyor. O masanın başına gelenler pişmiş kellenin başına gelmemiş gibi… Aldığı çekiç darbeleri yüzünden hiç kimse siyasetçilerden çekmedi o masanın siyasetçilerden çekt

Ryan Reynold

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *