Geçen sene ölen eski CHP’li, eski bakan,
eski anketçi, Konda Araştırma Şirketi’nin kurucusu, Radikal ve T24’te de
yazılar yazan, bir zamanlar haber kanallarının vazgeçilmezi Tarhan Erdem 15 yıl
kadar önce şöyle derdi: “Türkiye’de Erdoğan’a karşı şeytan ile iş birliği
yapacak beş milyon kişi vardır”
Tarhan Erdem Türkiye’nin nüfusunun 70
milyon civarında olduğu zamanlar bunu söyledi. Bu sayıdan tahminen sayıları 15
milyon olan çocukları ve beli bükülmüş önemli bir sayı olan yaşlıları hariç
tutarsak Erdem’in işaret ettiği bu 5 milyon sayısının o dönem için önemli bir oran
olduğunu görürüz. İnsanlar şeytanla iş birliği yapadursun şeytan da işlerinin
başında işini yapıyordu; bizi fakirlikle korkutuyor ve bize cimriliği
emrediyordu. (Bakara 268). Emrine amade olanların sayısının azımsanmayacak bir
çoğunluğa ulaştığını hepimiz gözlemlemişizdir.
Nüfus gelmiş 87 milyona dayanmış. Çıplak
gözle baktığımızda da O “5 milyon” oranının çok çok arttığını görüyoruz.
Sadece acele işe değil, birçok işe
karışıyordu şeytan. Neredeyse şeytanın karışmadığı alan kalmamıştı. Siyasete
karışmazsa olmazdı. Durum bu iken siyasetin şeytan ayağı için de hiç soruşturma
açılmamıştı.
İşte tam da burada Tarhan Erdem yaşamış
olsaydı muhtemelen “Şeytanla iş birliği yapacak kişilerin veya şeytanın
oluşturduğu altı katarı çekecek bir lokomotif aranıyor” derdi. Sade bir deyişle
milyonlarca kişinin arasından Erdoğan’la aşık atacak adam aranıyor.
Cumhurbaşkanlığı gibi önemli bir görev için sayılı günler kala hâlâ bir aday
belirleyememiş durumdadırlar. Ve bu durumun sürdürülüyor olması psikolojik
üstünlüğü Cumhur ittifakının başındaki Erdoğan’a kaptırmaktadır.
Cumhur ittifakı Kılıçdaroğlu’nu “Aday ol”
diye habire sıkıştırıyor. İki kişi güreşiyorlarmış, biri güçlü biri
zayıf. Güçlü olan zayıfı alta almış. Zayıfın taraftarları alttaki
güreşçiye tribünden sesleniyorlar; şurasından tut, burasından tut” diye
yüreklendirmişler. Alttaki güreşçi dayanamamış; “Tutabilirsem ciğerinden
tutacağım ama yapamıyorum”
Kılıçdaroğlu’nun da o mesele. Adaylığını
böyle rahat bir şekilde açıklayabilseydi adaylığın ciğerinden tutacaktı ama
olmuyor. An itibariyle bir çuval inciri berbat etmiş durumda. Yaptığı her
açıklama, attığı her adım, çektiği her video başını daha da fazla belaya
sokmaktadır.
Kılıçdaroğlu bu son ayarsız halleriyle
mikser gibi siyaseti iyice karıştırmış durumda. Bundan sonra aday olursa
adaylığı birçok sorunu beraberinde getirecektir. Aday olmazsa yine beraberinde
birçok sorunu getirecektir. Kılıçdaroğlu aday olmalı, Kılıçdaroğlu aday
olmamalı kaybederiz diyen iki güçlü kitle yüzünden.
Mansur Yavaş aday olsa o da birçok sorunu
beraberinde getirecek. Olmazsa yine sorunlar yumağı. Aynı şey onun için de
geçerli. Onun adaylığı ile kazanacaklarını veya kaybedeceklerine inanan iki
güçlü kitle var. Aynı şey ısınma hareketlerine başlayan İmamoğlu için de
geçerli. Aday olsalar bir sorun, olmasalar iki sorun. Manzara şu ki;
işler sapa sarmış.
Manzarayı görenler yine Abdullah Gül
verelim telaşına kapıldılar. Ama aynı tenakuz onun için de geçerli. Aday olursa
birçok sorunu beraberinde getirecek, aday olmazsa yine sorunlar yumağı. Şeytanca
bir fikre o kadar muhtaçlar ki… Yoksa hepsi birbirlerini zehirleyip sahayı
yeniden Erdoğan’a bırakacaklar.
İşte bu manzara bize diyor ki; muhalefet
Erdoğan’la aşık atacak adam bulamıyor. Erdoğan cephesi yani Cumhur ittifakı da
kendilerini güvende hissetmemelidirler. Hiçbir oy hiçbir zaman, hiçbir seçimde
bu kadar kıymete binmemişti. Oylar tüm zamanların en değerli seviyesinde.
Cumhur ittifakı toplama ve çarpma işlemlerini ondalık sayılara göre yapmaz ise
farklı bir sonuç elde edebilir, İstanbul Ankara Antalya Belediye seçimlerindeki
gibi bir şok yaşayabilir. Gurura kapılmadan kıssadan hisseyi çıkarmalılar.
Erdoğan’ın şapkadan tavşan çıkarma
becerisine güvenenler şeytanın da şapkadan Ankara tavşanı çıkarma becerisi
olduğunu unutmamalılar.
Böylece Tarhan Erdem’in antika sözünü
şerh etmiş olduk.
0 yorum