Ülkemizde, son dönemlerde farklı boyutlardaki faşist
saldırılar ortaya çıkmış bulunmaktadır. Bu topluma ayrılık ve düşmanlıktan
başka verecek hiçbir şeyleri olmayanlar, bu iğrenç yaklaşımla halkın huzurunu
kaçırmanın ve insanları birbirine düşürmenin hinliklerini sergilemeye
çalışıyorlar. Gelinen noktada, bu işi yapma emeli içerisinde olanların; gün
geçtikçe tahribatlarını artırma, yeni sapkın hedeflerini arsızca topluma
dayatmaya çalışmaktadırlar.
Bir siyasi partinin ‘göçmen’ genel başkanı; partisini
kurduğu ilk günden şimdiye kadar, toplumu ayrıştırma ve insanlar arasına kin ve
nefreti ekme düzenbazlığından başka bir şey yapmamıştır. Bu göçmen siyasetçi,
özelde göçmenler üzerinden, genelde ise toplumun tamamını kapsayacak şekilde
tehlikeli bir ayrıştırma dilini çok arsızca kullanmaktadır. Göçmen düşmanlığı
üzerine kurgulamaya çalıştığı söylem ve eylemleri ise birçok saf insanın
zihnini bulandırmaya başlamış bulunmaktadır.
Belki de, bundan cesaret alan başkaca siyasi parti ve
miadı çoktan dolmuş bazı siyasiler de zaman zaman, bu bulanık sulara dalarak
‘faşizmcilik’ yapmaya çalışıyorlar. Bu emelin içerisine girenlerin tamamının
ortak paydası ‘toplumu ayrıştırmak, insanları birbirine düşürmek ve en önemlisi
İslam inancının bize bahşetmiş olduğu kardeşliği tamamen ortadan kaldırmaktır’.
Her bir müslüman ferdin bu fitneye karşı özellikle dikkatli olması gerekir.
Faşizmin son günlerdeki başka bir boyutu ise; ülke
rejiminin yaşı kadar siyasi geçmişi olan bir başka partinin, inancımızın gereklerine
karşı ortaya koymuş olduğu yobazlıktır. Bu partinin sözcü ve üyeleri her
fırsatta kutsal değerlerimize saldırmak gibi bir hastalıkları vardır. İçlerinde
taşıdıkları bu hastalık; kimi zaman bir iftira, kimi zaman bir saldırganlık,
kimi zaman da açık bir düşmanlık olarak kendini göstermektedir.
Bir âlim veya duyarlı bir mümin; toplumun içinde vuku
bulan bir ifsadı, alenileşen bir ahlaksızlığı, örf ve adetlerimize saldırı
boyutuna ulaşan bir kepazeliği dile getirirse hemen yakasına yapışmaya
çalışırlar. Bu melaneti yapanların sebep olduğu çirkinlikleri dile getirirse;
bu partinin sözcü ve kurşun askerleri hep bir ağızdan bu kokuşmuşluğun
‘dokunulmaz olduğunu’ dile getirerek çirkin emellerini ortaya koymaktadırlar.
Hatta bu partinin bir belediye başkanı, düzenlenen bir
konser sırasında ‘şarkıcı figüre’ ‘niye az açılmışsın?’ şeklinde, farklı
bir saldırı rezaletinde bulunmuştu. Bunların faşizan baskı ve saldırıları
çeşitlenerek devam etmekte, esas hedef aldıkları ise bu toplumun inanç
değerleri, gelenek ve yaşam tarzlarıdır. Bu arsızca saldırılarını sürdürürken
karşılarına kim çıkarsa, hiçbir değer tanımaksızın bu insanları hedefe
koymaktan geri durmuyorlar.
Toplumdaki açık saçıklığı ve alenileşen ahlaksızlığı
dile getiren kimi duyarlı insanları, hemen linçe tabi tutmaktadırlar. Dinimizin
haram kıldığı, günah saydığı ve lanetlediği fiilleri yapanları uyarmak bile bu
faşistleri ciddi anlamda saldırgan hale getirmektedir. En ufak bir uyarı veya
nasihat yapıldığında, koro halinde arsızlıklarını, kin ve nefretlerini
kusmaktadırlar.
İnancımızın haram kıldığı fiilleri dile getirmek ve bu
haramlara bulaşanları uyarmak bu laikçi faşistleri kaygılandırmaktadır.
Yarasanın ışıktan korkması gibi bu laikçi faşistlerin hakikatten korkmaları ve
‘doğru söze’ karşı saldırıya geçmeleri karanlık zihinlerinin, toplumu
karartmaya devam etmelerindeki sapkınlıklarıdır.
0 yorum