2

Çoğu insan ulus devletlerin totaliter yönünün sadece Faşist veya Komünist devlet modellerinde olduğunu düşünebilir. Oysa bu vasıf, sadece Faşist veya Komünist devletlerde değil, Liberal devletlerin de içinde bulunduğu bütün modern devletlerde vardır. Bugün yeryüzünde gelenek ve coğrafya nedeniyle aralarında form farkı bulunsa da dünyanın her yerinde aynı örgütlenme tipine sahip tek bir devlet modeli vardır. Ve model homojen bir yönelimi yani nüfuz edici bir totalitarizmi bünyesinde barındırır.

Şimdi bu bilgiler ışığında Komünizm eleştirisi üzerine yazılmış George Orwell'ın Hayvan Çiftliği kitabını okuduğunuzda, bu eleştiri kapsamına tüm Modern Ulus Devletlerin girdiğini rahatlıkla görebilirsiniz. Belki bu eleştiriyi sadece Komünist sisteme yöneltmek hedef küçültmek anlamına gelecektir ki; bu da şu an dünya üzerinde ‘demokrasi’ ve ‘cumhuriyet’ gibi maskelerle maskelenmeye çalışan zulüm sistemlerini fark etmemizi engelleyecektir.

Zaten kitapta geçen karakterleri ve yaşadıklarını, şu an yeryüzündeki devletlerde yaşananlarla kıyasladığımızda yukarıda anlatmaya çalıştığımız rahatlıkla anlaşılacaktır. Ve bu kitabı okurken oradan aldığımız dersle yaşadığımız dünyayı tanıma gibi bir mecburiyetimiz vardır.

Hikâyede hayvanların insanların zulmünden kurtulacağını rüyada gören ama bunu görmeden ölen Koca Reis, kutsal lider (kült) rolünü oynuyor. O, yeni kurulacak sistemin kurucu yani manevi lideridir. Ortaya konulacak her politikanın dayanağını oluşturur. Bugünkü ulus devletlerde de aynı şeyi görmek mümkün. Her bir ulus devlet kurulduğu andan itibaren kendine ulusal bir lider seçer. Ve bu lider üzerinden de bir ideoloji oluşturulur. Bu lider ve bu ideoloji, devlet tarafından meşru veya gayri meşru görülmenin yegâne ölçüsüdür. Ulusal bayramlarda, resmi dairelerde, meydanlarda, okullarda hep bu liderin posterleri ve heykelleri öne çıkar. Okullarda çocuklar hep bu ideolojiyle yetişir. Ama hakikatte bu lider ve ideoloji, insanların sömürülmesi için kullanılan birer maskeden öte bir şey değildir.

Hikâyede Napoleon ise iktidarı yani ülkeyi yönetenleri temsil eder. Ve onun yönetimi elinde tutmasının en önemli aracı kutsal lider Koca Reis’e bağlılığıdır. Hikâyede olduğu gibi ulus devletlerde de, iktidarı elinde tutanların ya da iktidar olmak isteyenlerin tek meşru olabilme gerekçesi kutsal lidere ve ideolojisine bağlılıktır. Bu yüzden kutsal lideri ve ideolojisini benimsemeyenler hep düşman (öteki) olarak görülüp; sürekli yönetimden darbelerle uzaklaştırılırlar. Yönetime resmi olarak kabul edilmelerinin yolu, kutsal lidere ve ideolojisine yemin etmekten geçer. Bu yemini yapmayanlar, halk tarafından seçilseler bile görevlerine başlayamazlar.

Hikâyede devrimi Napoleon ile gerçekleştiren sonra da iktidar kavgası nedeniyle çiftlikten kovulan Snowball iç düşmanı, çiftlikten kovulan insan Bay Jones ise dış düşmanı temsil eder. Ulus devletlerde mutlaka bir iç ve dış düşmana ihtiyaç vardır. İç/dış düşman yoksa bile iktidar tarafından üretilir. İç/dış düşman iktidara destek veren kitleleri korku yoluyla bir arada ve diri tutmanın yegâne yoludur. Ayrıca iç/dış düşman iktidarın yaptığı tüm hata ve eksiklerin de asıl sebebi olarak gösterilerek perdeleme görevi görür. Ülkede meydana gelen her türlü kötülüğün faturası bu düşmanlara çıkarılır. Bu düşmanlar üzerinden oluşturulan yapay kavga ve çatışmalarla yani kayıkçı kavgasıyla halkın asıl gündemi saptırılarak iktidarın ömrünün uzaması sağlanmış olur. Ülkemizde ve diğer ülkelerde siyasette yaşanan aşırı kutuplaşmanın asıl sebebini sanırım daha iyi anlamış oluyoruz.

Ryan Reynold

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *