32

                       

            Modern insanın açmazlarından biri de kendisi ile sınırlı bir dünya inşa etmesi ve sadece kendisinin merkezinde olduğu bir sosyal ilişki ağı geliştirmesidir. Bu bir hastalıktır. Bencillik ve enaniyet kişide menfi bir karaktere dönüşür.

            Bencilce davranışların kişide oluşturduğu en büyük erozyon, vefa duygusunu yok olması ve amiyane deyimle nankör bir karaktere dönüşmesidir.

            Dilimize Farsçadan geçen nankör kelimesi, kadir bilmemek, iyiliğe karşı kötülükle mukabelede bulunmak, nimeti veren karşı asi olmak ve nimeti inkar etmek manasına gelir.

            Hani hepimizin az çok sitemde bulunduğumuz gibi. "Falancaya bakar mısın? Yaptığım onca iyiliğe karşı ne yaptı. Doksan dokuz kez sırtımda taşıdım, bir teşekkür yok bir kez sırtımdan indirdim gidip beni gammazladı. Yok yok; bu adam olmaz ne kadar iyilik yaptıksa boş çıktı. Zor zamanlarda falanca arkadaşımın ihtiyacı vardı borç para verdim. Kendisi bir gün olsun bana geri dönmedi" gibi.

            Karşılıksız yapılan iyilikler, yani Allah rızası için yapılan davranışlar en makbul ve kıymetli olan davranışlardır. Ancak insanoğlunun yaratılışında vardır; Gösterdiği çabanın karşılığını hemen görmek ister. Bundan dolayıdır ki; insanlardan bir beklenti içinde olur. Yaptığı iyiliğin karşılığını görmek ister.

            İnsanlardan gelen menfi davranışlara karşı teşekkürde bulunmak sünnettir. Ancak nimetin gerçek sahibinin Allah azze ve celle olduğunu unutmamak gerekir. Asıl şükrün sahibi rabbimizdir. Bize ulaşan iyilikler ve güzellikler için diğer insanlar ve eşyalar vasıta kılınmıştır.

            Ancak asıl mesele şudur ki; nimet şükür ister, nimetin sahibi nimeti verdiklerinden tevazu ister, vefa ister nimetin kadrini bilmelerini ister. Eğer nimetin kadri bilinmezse yani nimete karşı nankörlük yapılırsa o insanlardan bereket ve bolluk kaçar nimet orayı terk eder. Bela ve musibetler gösterilen nankörlüğe karşı insanların başlarına gelir ki Kur'an'ın ifadesi ile bu durum insanın kendi eliyle yapıp ettiğinin karşılığıdır.

            “Allah¸ size güven ve huzur içinde olan bir kasabayı misâl verir; her taraftan oraya bolca rızık geliyordu. Ama Allah'ın nimetlerine nankörlük ettiler. Bu yüzden Allah onlara¸ yaptıklarına karşılık açlık ve korku belasını tattırdı“(Nahl 112)

             Ayeti kerimede buyrulduğu gibi insanlar, Allah'tan gelen nimetin kadrini bilmeyecek olursa diğer bir deyişle nimete karşı nankörlük ederlerse kendilerine verilen nimet, onları terk eder. Yerini bele ve musibetler doldurur. Allah'ın verdiği nimetlerine karşılık; toplumda fuhşiyat artarsa, içki, kumar çeşit çeşit günahlar almış başını gidiyorsa. Toplumun alimleri ve bilenleri islamın irşad ve tebliğ vazifesini yerine getirmezse günahlar ve çirkinlikler mümin ve müslümanları rahatsız etmiyorsa nimete karşı nankörlük edilmiş olur.

            İyi insanların yapmış olduğu iyilikler görmezden gelinip hep hataları konuşulursa, özellikle kötü niyetli insanların ve islam dışı fraksiyonların müslümanları zayıf düşürmek için kullandıkları argümanlar müslümanlar tarafından da dillendiriliyorsa buda bir çeşit nankörlük ve kadir bilmezlik değil midir.

            Asl olan hayra ve iyiliğe çağırmak ve bu istikamet üzere birbirimize destek vermektir. Şu ayet insanın ruh halini ne güzel özetliyor.

            Denizde başınıza bir musibet geldiğinde Allah'dan başka tüm yalvardıklarınız kaybolup gider¸ fakat O¸ sizi karaya çıkararak kurtarınca yüz çevirirsiniz. Zaten insanoğlu nankördürİsra 67]¸ “…Doğrusu biz katımızdan insana bir nimet tattırırsak. Ona sevinir; ama kendi yaptıkları yüzünden başlarına bir kötülük gelirse işte o zaman insan pek nankördür“(şura 48)¸ “O canı çıkası insan¸ ne nankör şeydir!”

            Her Cuma Hutbesinde imamın tekrar tekrar okuduğu şu ayet bizlere nasıl şükretmemiz gerektiğini beyan buyuruyor.

        Şüphesiz Allah, adaleti, iyilik yapmayı, yakınlara yardım etmeyi emreder; hayâsızlığı, fenalık ve azgınlığı da yasaklar. O, düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor (nahl 90)

            Aksi durumda bir bardak su için bile insanlardan gelene teşekkür edipte nimetin gerçek sahibine şükür etmeyi beceremezsek başımıza gelen bela ve musibetlerden şikayet etme hakkımız olmayacaktır.

            Selam ve dua ile...

Ryan Reynold

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *