Bazılarımız söze böyle
başlarız, böyle giriş yaparız, daha sonra uzatırız söyleyeceğimiz ne varsa
söyleriz.
Nedense orada bulunanlardan
biri çıkıp da; “Evet, kıymetli vakitlerimizi alma arkadaş!” demez, diyemez,
istemeyerek de olsa dinleriz.
Demek ki vaktin kıymetli
olduğuna biz de inanmıyoruz veya konuşmacı baskın çıkıyor.
Sözü uzatmayım, özellikle
Ramazan ayında ne konuşmak isterim ne de birilerini dinlemek isterim. Çünkü
Müslümanın zamanı, özellikle bu ayı öylesine kıymetlidir ki, velev ki güzel
şeyler olsa bile konuşma ve dinleme vakti değildir.
Hem Allah aşkına, oruçla
ilgili bilmediğimiz yeni bir şey mi duyacağız? Sadece oruç değil İslam’ın
sütunları olan diğer farzlar hakkında bilmediğimiz, duymadığımız ne var ki!
Unutmayalım, İslam çok kolay
bir dindir, onu zorlaştıran, içinden çıkılmaz hale getiren bizleriz.
Hiç unutmuyorum, kitabevinde
gusül ile ilgili bir kitabı alıp fiyatını soran, konuyla ilgili daha detaylı
bir kitabın olup olmadığını soran birisine orada bulunan muhterem bir hocamız
müdahale etmiş, elinden kitabı alıp kenara bırakmış ve “Azizim, banyo
yapacaksın, işte o kadar vesselam!” demişti.
Söylediğimiz gibi İslam’ın
diğer rükünleri de aynı şekilde kolay mı kolaydır. Eğer mahallenizin camiine
gitmişseniz oradan aldığınız şey inanın sizi cennete götürür, yeter ki o
öğrendiklerinizi uygulayın.
Tatmin olmuyorsanız
yapacağınız şey Kur’an üzerinde çalışmak, derinleşmek ve mesafe almaktır.
İyilik yaptıklarını, sevap
kazandıklarını zanneden birileri sundukları bir takım programlarla insanımızın
Ramazanı yaşamasına fırsat vermiyorlar.
Allah aşkına bırakın
insanımızı, namazını kılsın, Kur’an’ını okusun, Rabbini zikretsin
Benden size söylemesi, bugünler
başkalarını dinleme, başkalarını okuma başkalarını izleme günleri değildir,
bizzat kendinizin bir şeyler yapma günleridir.
Bu anlamda Ramazan ayınız ve
ilk cumanız mübarek olsun!