Gazze’deki katliam sadece Siyonistlerin eliyle değil başta ABD olmak üzere Batı dünyasının desteğiyle yapıldı.

Destek bir yana bizzat bu katliamın failleri ve ortakları oldular.

ABD, elindeki bütün silah stoklarını ve gelişmiş silah ekipmanlarını seferber etti. Hiçbir müttefikine vermediği silahları Siyonist rejimin emrine sundu.

Ekonomisi, istihbaratı, basın ve medyası, BM ve uluslararası siyasi ve politik desteği sonuna kadar kullandı.

Aksa Tufanı başladığı ilk andan itibaren ABD Dışişleri, Savunma Bakanları ve Başkan Biden, Siyonistlerin yardımına koştular.

Aksa Tufanından hemen sonra Tel Aviv’e gelen ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Netanyahu ile görüşmesinin ardından kameralara şunları ifade etti.

"Bugün sadece ABD Dışişleri Bakanı olarak değil, bir Yahudi olarak da buradayım. israil'e net bir mesaj getirdim. Kendinizi savunabilecek kadar güçlü olabilirsiniz. Ancak ABD var oldukça hiçbir zaman bunu yapmak zorunda kalmayacaksınız çünkü biz her zaman yanınızda olacağız…"

Aksa Tufanı sonrası soluğu Tel Aviv’de alan Joe Biden, "Siyonist olmanız için Yahudi olmanıza gerek yok. Ben bir siyonistim, israil olmasaydı, dünyada tek bir Yahudi bile güvende olmazdı. Bunun için kuruldu, eğer israil olmasaydı, mevcut olmasaydı onu icat etmemiz gerekirdi" açıklamasını yaparak bir Siyonist olduğunu ilan etti.

Biden’den sonra başkan seçilen Trump, Biden’den öte şeyler söylemeye başladı.

Başkanlık koltuğuna oturmadan ‘Esirler bırakılmazsa Gazze’yi cehenneme çevireceğim’ tehdidiyle birlikte ABD’nin bakanlık ve önemli makamlarına Yahudi ve Siyonist rejim yanlılarını bir bir atadı.

Koltuğa oturduktan sonra Gazzelileri Mısır ve Ürdün’e süreceğini ve Gazze’yi ABD’ye bağlayacağını dillendirmeye başladı.

Trump böyle fütursuzca davranınca ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, daha da ilerisini yaptı.

ABD siyasetinde bir ilk olan belki de son yüzyılda dünya siyasetinde olmamış siyasi bir olay yaşandı.

Rubio, alnına çizilen haç işareti ile bir televizyon kanalının canlı yayınına katıldı.

Alnındaki haç işareti ile kameralar karşısına çıkan Rubio "Trump sabrını yitirdi. Her hafta rehinelerin bitkin halde serbest bırakıldığı görüntüleri izlemekten bıktı. Bunlar canavar." şeklindeki iğrenç sözleriyle Gazzelileri tehdit etti. Aynı zamanda da Trump’ın bakanı olduğunu ispatlamış oldu.

Böylece Gazze ve İslam âlemine karşı süren savaşın bir Haçlı-siyonist ittifakı olduğu alenileşmiş oldu.

Tarihte İslam âlemine yönelik yapılan Haçlı Seferleri nasıl ki hezimetle sonuçlandıysa günümüzdeki Haçlı-siyonist ittifakı da hezimetle sonuçlanacaktır.

Siyonist israilin yok olması aynı zamanda ABD ve şürekâsının, coğrafyamızdaki işbirlikçilerinin de yok olmasıyla sonuçlanacaktır. Birbirlerini bitireceklerdir Allah’ın izniyle…