Muhterem Gümüş'ün yayımladığı mesajın tamamı şöyle:
"Bismillahirrahmanirrahim
"Şüphesiz, Müslüman erkekler ve Müslüman
kadınlar, Mü'min erkekler ve Mü'min kadınlar, gönülden (Allah'a) itaat eden
erkekler ve gönülden (Allah'a) itaat eden kadınlar, sadık olan erkekler ve
sadık olan kadınlar, sabreden erkekler ve sabreden kadınlar, saygıyla
(Allah'tan) korkan erkekler ve saygıyla (Allah'tan) korkan kadınlar, sadaka
veren erkekler ve sadaka veren kadınlar, oruç tutan erkekler ve oruç tutan
kadınlar, ırzlarını koruyan erkekler ve (ırzlarını) koruyan kadınlar, Allah'ı
çokça zikreden erkekler ve (Allah'ı çokça) zikreden kadınlar; (işte) bunlar
için Allah bir bağışlanma ve büyük bir ecir hazırlamıştır." (Ahzab: 35)
"Kim inanarak ve mükâfatını Allah’tan bekleyerek
Ramazan orucunu tutarsa, geçmiş günahları bağışlanır." (Buhari)
Bir ay boyunca tuttuğumuz oruçlar, kıldığımız farz ve
nafile namazlar, okuduğumuz Kur’an-ı Kerim ve hatimlerden sonra mükâfat olarak
verilen Ramazan Bayramını idrak edeceğiz inşaallah. Bu sebeple evvela
şehitlerin anne, baba, eş, evlat ve kardeşlerinin; İslami hizmetleri sebebiyle
mahkûm edilen kardeşlerimizin ve kıymetli ailelerinin; yıllarını anne–baba,
kardeş ve evlatlarından ayrı geçirmek zorunda bırakılan muhacir kardeşlerimiz–
bacılarımız ve kıymetli ailelerinin bayramlarını tebrik ediyor, imtihanlarını
kolaylaştırmasını, sıkıntılarını ferahlığa tebdil ettirmesini ve kendilerine
dünya–ahiret saadeti bahşetmesini yüce Rabbimizden niyaz ediyorum.
Hayatını İslam hizmetine adamış, farklı farklı
sahalarda çalışan, toplumun maddi ve manevi ihtiyaçlarını gidermek, insanların
hem dünyasını hem ahiretini güzelleştirmek için koşuşturan kadın–erkek,
genç–yaşlı bütün kardeşlerimin bayramlarını tebrik ediyorum. Rabbimden
kardeşlerimizin sa’y ve gayretlerini artırmasını, daha iyi hizmet etmeleri için
kendilerine sağlık ve afiyet verip vakitlerini bereketlendirmesini, evlerine
huzur ve bereket bahşetmesini diliyorum.
Bütün İslam âleminin Ramazan Bayramı mübarek olsun.
Rabbimiz, Ümmet-i Muhammed’in her bir ferdinin taat ve ibadetlerini kabul
buyursun. İman kuvveti ve beden sıhhati versin. Aralarında vahdeti tesis ederek
güç, kuvvet ve izzeti kendilerine nasip etsin.
"Siyonistler şu ana kadar hedeflerine
ulaşamadılar ve ulaşamayacaklar da inşallah"
Bütün Müslümanlar adına Mescid-i Aksa mücadelesini
vererek ümmetin izzetini ve şerefini korumaya çalışan, bu uğurda evleri
başlarına yıkılan, üzerlerine bombalar yağdırılan, kurşunlanan ve
açlığa-susuzluğa mahkûm edilen kardeşlerimizi bir an olsun unutamayız.
Bilindiği ve görüldüğü gibi Gazze’de sivil halk çok büyük bir felaket yaşıyor.
Açlık, susuzluk, ilaçsızlık, katliamlar kelimelerle anlatılamaz. Dışarıdan
yeterli yardım gitmiyor. Diğer taraftan cihad kararlılıkla ve iyi bir moralle
devam ediyor elhamdülillah. Mücahitler, siyonistlere kimsenin beklemediği
darbeler vuruyorlar. Siyonist çete kayıplarını gizliyor. Rabbime hamd olsun ki
siyonistler şu ana kadar hedeflerine ulaşamadılar ve ulaşamayacaklar da
inşallah.
"Müslüman halklar verdikleri mücadele ile
idarecilerini Filistin halkının yanında olmaya mecbur bırakmalıdırlar"
Gazze, Kudüs, Mescid–i Aksa her daim gönlümüzde,
aklımızda ve dualarımızda olmaya devam etsin. Kardeşlerimize tüm alanlarda
sonuna kadar yardım yapacağız biiznillah. Sizler evlerinizde Kudüs ve Mescid-i
Aksa mücadelesini anlatmaya devam edeceksiniz. Siyonist israil destekçisi
ürünleri boykot etmeye devam edeceksiniz. Toplumda "Kudüs ve Mescid–i
Aksa" mücadele şuurunu oluşturmak, bu şuuru cihad bilincini
kuvvetlendirerek sürdürmek için düzenlenen bütün yürüyüş, toplantı, etkinlik ve
yardım faaliyetlerine katılım göstermeye devam edin. Siyonist gasıp rejimin
yanında yer alan, siyonistlerin ekmeğine yağ sürenleri protesto edecek,
önlerini keseceksiniz. Müslüman halklar verdikleri mücadele ile idarecilerini
Filistin halkının yanında olmaya mecbur bırakmalıdırlar. Sizler de böyle
olacaksınız inşaallah.
"Zekât, fitre, sadaka ve infaklarla Rabbimizin
rızasını kazanmaktan geri durmayın"
Sürekli hatırlattığımız gibi Ramazan öncesinde ve
özellikle Ramazan’da artırarak yaptığınız infaklara ara vermeyin. Zekât, fitre,
sadaka ve infaklarla Rabbimizin rızasını kazanmaktan geri durmayın. Gazzeli
kardeşlerimize ve diğer mazlum ve muhtaçlara yardımlarınızı sürdürün. Mal ile
cihadın ehemmiyetini hatırınızdan çıkarmayın. Birbirinizi ve halkı teşvik
ederek kardeşlerimizin hayati ihtiyaçlarını gidermek için maddi desteği
yaygınlaştırın.
"Ümmet anlayışı; renk, ırk ve dil ayırmadan bütün
milletleri kabul eder"
Ümmet olma bilinci, maddi manevi birçok sıkıntımızın
izalesi için öncelikli ihtiyacımızdır. Ümmet olmak ve bunun gereğini yapmak
Rabbimizin emridir. Ümmet anlayışı; renk, ırk ve dil ayırmadan bütün milletleri
kabul eder, her birinin rengini, fıtri hususiyetlerini bir zenginlik kabul eder
ve bunları “Allah’ın ayetlerinden” sayıp bünyesinde barındırır. Aziz olmaya
giden yol, ümmetin yoludur. İslam’da üstünlük takva iledir. Hucurat Suresi 13.
Ayet-i Kerime bunu anlatır. Ancak uzun bir süredir kavmiyetçilik ve ırkçılık
hastalığı ümmetin içinde yaygınlaştığı için maalesef parçalandık, bölündük ve
zayıf kaldık. Bu sebeple öncelikle ümmet bilincini iyi kavramalı ve bunu bütün
topluma kavratmalıyız. Babalar ve anneler, evlatlarınızı bu bilinçle
yetiştireceksiniz. Çocuklarınızın ırk ve kavim hastalığına yakalanmalarına
müsaade etmeyeceksiniz. Aziz kardeşlerim! En bariz ve güzel olan ümmet anlayışı
özelliğimiz hiçbir zaman zedelenmemeli ve bu güzel hasleti her daim
sürdürmelisiniz.
"Emr-i bil maruf nehy-i anil münker asıl
vazifemizdir"
Emr-i bil maruf nehy-i anil münker asıl vazifemizdir.
İnsanları Allah’a kulluğa sevk etmek, nefsin, şeytan ve dostlarının
tuzaklarından uzaklaştırmak, dünya ve ahiret saadetleri için gayret sarf etmek
mü’minin görevidir. Mümkün mertebe her şart ve ortamda bu sorumluluğumuzu
yerine getirme çabası içinde olmalıyız. Özellikle gençlere ulaşmak için meşru
olan tüm yolları deneyeceksiniz. Herkes işe kendi çocuklarından başlayacak.
Çocuklarınızı güzel bir diyalog ile İslam ahlakı çerçevesinde yetiştireceksiniz.
Onları sevk ve idarede dikkatli ve itinalı olacaksınız. Onlarla beraber
camilere, derneklere, mitinglere, yardım faaliyetlerine, ilmî seminerlere
gideceksiniz. Çocuklarınız vesilesiyle yeğenlerinize, komşu gençlere ve okul
arkadaşlarına ulaşın, onları da İslam’ın güzellikleri ile tanıştırın. Yani bire
bir ilgilenmeyi hiçbir zaman ihmal etmeyin. Bu yönünüzle örnek olmaya çalışın.
"İslam çerçevesinin dışında olmadığı sürece
toplumun gelenek ve adetlerini yadırgamayın"
Akrabalarınızla ve çevrenizdekilerle ilgilenin.
Yakınlarınızın sevinç, hüzün ve sıkıntılarına duyarsız kalmayın. Toplumdan
kopuk bir yaşantı içinde olmayın. Halkın içinde, halk ile olun… Her kavmin,
bölgenin, şehrin ve ailenin kendisine has adetleri, gelenek ve görenekleri
olabilir. İslam çerçevesinin dışında olmadığı sürece toplumun gelenek ve
adetlerini yadırgamayın. Onlardan uzak durmayın. Güzel olan adetleri sizler de
uygulayın. İnsanlarla beraber olun, onlara karışın ki taşıdığınız güzelliklerin
farkına varsınlar ve bu güzelliklerden onlar da faydalansınlar.
Bu temennilerle tekrar Ramazan Bayramınızı tebrik
eder, Mümin’lerin aziz ve muzaffer olduğu yeni bayramlarda buluşmayı âlemlerin
Rabbi olan Allah’tan niyaz ederim.
Kardeşiniz Edip Gümüş"
(İLKHA)
0 yorum