Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Ankara’da Başkent
Öğretmenevi’nde gerçekleştirilen programda, maarif meselesinin çok daha geniş,
çok daha vizyoner bir anlayışla ele alınması gerektiğini ifade etti.
SÜRPRİZ KARARLAR
Liselerde sınıf tekrarının olmamasından kaynaklanan
sorunlara değinen Bakan Tekin "Bu zaten bizim de gündemimizdeydi,
dolayısıyla bununla ilgili bir tedbir alacağız, yeni dönemde sınıf tekrarının
mümkün olduğu bir süreç söz konusu olacak.” dedi.
Örgün eğitim çağındaki çocukların zorunlu haller dışında
açık liseye kayıt yapmalarını istemediklerini dile getiren Tekin, açık liseye
geçişlerin zorlaşacağını açıkladı.
Öğrencilerin devamsızlık durumlarına da değinen Bakan Tekin,
"Önümüzdeki eğitim öğretim yılı sonunda çocuklarımız af ya da benzeri
beklenti içerisinde olmasınlar. Devamsızlık ve sınıf tekrarı konusunda çok
ciddiyiz. Şimdiden arkadaşlarımızı uyarmış olalım, sonra bir problemle
karşılaşmamak adına…” dedi.
"TÜRKİYE'NİN EN BÜYÜK AİLESİYİZ"
Resmi ve özel olmak üzere yaklaşık 74 bin okulda 20 milyon
öğrenci ve 1 milyon 210 bin öğretmenle 86 milyon vatandaşın tamamına hitap eden
bir Bakanlık olduklarını belirten Tekin, “Bu vasfıyla Türkiye'nin en büyük
ailesiyiz ve bir aile mantığıyla da hareket etmeye çaba sarf ediyoruz.” dedi.
ÇOK SAYIDA DÜZENLEME HAYATA GEÇİRİLDİ
Bakan Tekin, Öğretmenler Odası Buluşmaları ve paydaşlarla
görüşmeler sonrasında ders çizelgelerinin güncellenmesi, seçimlik ders
seçeneklerinin genişletilmesi, özel öğretim kurumlarıyla ilgili ihtiyaç duyulan
düzenlemeler, deprem bölgesindeki öğretmenlerin yer değiştirme hakkı,
depremzede öğrenciler için LGS’de ilave kontenjan, öğretmenevlerin de konaklama
ile ilgili talebi, zorunlu hizmet affı, yer değiştirme sürecinde yaşanan
tıkanıklara ilişkin konular olmak üzere çok sayıda düzenlemeyi sahadan
beslenerek hayata geçirdiklerini kaydetti.
DEPREM BÖLGESİNDEKİ ÇALIŞMALAR
Öncelikle deprem bölgesinde yapılanlara ilişkin bilgi
paylaşan Tekin, bölgedeki öğretmenler, öğrenciler ve okullar konusunda kapsamlı
bir çalışma yaptıklarını belirtti.
Bir iletişim ağı kurduklarını kaydeden Tekin, bölgede
halihazırda çalışan ve yeni atanan 192 bin öğretmenin tamamının arandığını,
barınma ve diğer hususlardaki ihtiyaçların karşılandığını söyledi.
Yıkılan ya da kullanılamaz durumda 11 bin civarında
dersliğin bulunduğunu belirten Bakan Tekin, “Sayın Cumhurbaşkanımızın
talimatıyla çelik yapılarla yaklaşık 60 günde inşa edilebilen derslikler veya
okullar inşa ettik. Bu çelik yapılar aslında betonarme yapılardan pek de farkı
olmayan kullanım açısından, hatta daha kompakt eğitim yapıları. Hem hızlı
yapılıyor, en az betonarme binalar kadar kullanım ömrüne sahip. Dolayısıyla
bizim şu anda 400 civarında derslik çelik yapılarla inşa edip 1 Eylül tarihi
itibarıyla eğitim-öğretime bunlarla başlayacağız. İkincisi; hem üretim imkanı
açısından, hem bütçe olanakları açısından ikinci bir faz olarak da toplam 4
bine yakın çelik yapı yapmayı planlıyoruz, onların bir kısmını da şubat ve
önümüzdeki Eylül ayında yetişecek şekilde planlamamızı yaptık. Dolayısıyla 1
Eylül tarihi itibarıyla eğitim öğretim yılını sorunsuz bir şekilde başlatacak
tedbirlerimizi aldık.” dedi.
Tekin, onarımla birlikte kullanılabilecek durumdaki yaklaşık
45 bin dersliğin onarımın da tamamlandığını söyledi.
ZORUNLU 'TELAFİ EĞİTİM' PROGRAM
Öğrencilerin öğrenme kayıplarına değinen Bakan Tekin,
“Çocuklarımız, gençlerimiz açısından yaz aylarında isteğe bağlı telafi
programları organize ettik. Öğrenci kardeşlerimiz istedikleri takdirde istediği
her dersin telafi imkânını kendisine sunduk, bunlara da yoğun bir katılım oldu.
Fakat 1 Eylül itibarıyla bunlar tamamlanacak, 11 Eylül tarihi itibarıyla da
bölgedeki 11 ilin tamamındaki öğrencilerimize yaklaşık 4 haftalık zorunlu bir
telafi eğitim programı başlamış olacak, bu eğitime katılmak okullardaki öğrencilerimiz
için zorunlu olacak.” dedi.
Depremzede öğrencilere LGS yerleştirmeleri kapsamında
pozitif ayrımcılık yaptıklarını hatırlatan Tekin, “Türkiye’nin her tarafındaki
okullarında bu arkadaşlarımız için kontenjan oluşturduk, bunu da bölgedeki
arkadaşlarımızın yoğun bir şekilde kullandığını gördük. Ayrıca LGS
yerleştirmeleri bittikten sonra hala bölgedeki öğrencilerimizden başka illere
konaklamalı olarak gitmek isteyenler varsa, onlar için de pansiyonlu
okullarımızın boş kapasitelerini kendileriyle tekrar paylaştık. İsteyen
öğrencilerimiz Türkiye’nin neresinde olursa olsun, pansiyonlarımızda boş yer
olan okullarımızı tercih edip oralarda başlayabileceklerini kendileriyle
paylaşmış olduk.” diye konuştu.
"ÖZEL OKULLAR DESTEK OLACAK"
11 ildeki öğrencilerden eğitime erişimde problem
yaşayanların kayıtlı oldukları okullara taşınmasıyla ilgili bir genelge
yayınlayarak bir kolaylık daha sağladıklarını belirten Tekin, “Taşıma
yönetmeliğimiz normal koşullarda belediye sınırları içerisinde taşımaya imkân
vermiyor idi, biz 81 il valiliğine bu kapsamda depremzede öğrenciler için
mevzuattaki bu hükmü esnetmelerini, onların taşınmalarında kolaylık
sağlamalarını kendileriyle paylaşmış olmuş. Yine aynı şekilde bölgedeki
arkadaşlarımız özel öğretim kurumlarıyla konuşarak dernek temsilcileriyle, özel
okullardan 1 yıl süreyle ücretsiz yararlanmaları için kontenjanımızı bu yıl
için de dernek temsilcileriyle konuşarak tekrar devamını temin etmiş olduk.
Burada da talep olursa kontenjanları ölçüsünde özel okullar bize bu anlamda
destek olacak.” bilgisini paylaştı.
Öğretmenlere yönelik bir dizi iyileştirme çalışması
yaptıklarını hatırlatan Tekin şöyle devam etti:
“Bunlardan bir tanesi öğretmenlerimiz yaz aylarında
öğretmenevlerini kullanmakta sıkıntı yaşadıklarını söylemişlerdi. Biz,
öğretmenevlerinde öğretmen arkadaşlarımızı hem ücret olarak hem de kapasite
olarak yer ayrılmasıyla ilgili bazı değişiklikler yaptık. Yine aynı şekilde
öğretmen arkadaşlarımızın sahadan, bize ulaştırdıkları problemlerden, özellikle
yer değiştirme süreciyle ilgili öğretmen arkadaşlarımız açısından önemli
düzenlemeler gerçekleştirdik.”
Velilerin özel okul ücretleriyle ilgili talep ve
beklentilerine değinen Bakan Tekin, geçen hafta Özel Öğretim Kurulları
Yönetmeliğinde bir değişiklik yaptıklarını hatırlatarak, “Velilerin şöyle
eleştirileri vardı; özel okul ücretleri sınırlandırıldı, ama özel okullardaki
servis ve yemek ücretlerinde fahiş zamlar yapıldığı için veliler zor durumda
kalıyorlar. Bu sorunların çözümü için özel okul temsilcileriyle bir araya
geldik. Onların da talepleri oldu, bu talepler doğrultusunda biz
gerçekleştirebileceğimiz talepleri yönetmelikte gerçekleştirerek bu sektördeki
sıkıntıyı da çözmeye çalıştık. O da hem sektör temsilcilerinden hem de
velilerin eleştirilerini minimize etmek açsından ciddi geri dönüşleri oldu.”
değerlendirmesinde bulundu.
LİSELERE SINIF TEKRARI GELİYOR
Bakan Tekin, yardımcı kitaplar, seçimlik dersler gibi bazı
konularla yaptıkları çalışmayı yakın zamanda kamuoyuyla paylaşacaklarını
vurgulayarak, “Özellikle okul terkleriyle ilgili yaşanan sorunlar var, onlarla
ilgili değişiklikler eğitim öğretim yılı başlamadan önce ilgili mevzuat
değişiklikleriyle kamuoyuyla paylaşılmış olacak. Aynı şekilde özellikle
ortaöğretim kurumlarındaki öğretmen arkadaşlarımızın çok dile getirdikleri
hususlar oldu. Bunlardan bir tanesi, özellikle liselerde sınıf tekrarının
olmamasının kaynaklanan sorunlardan söz edildi. Bu zaten bizim de
gündemimizdeydi, dolayısıyla bununla ilgili bir tedbir alacağız, yeni dönemde
sınıf tekrarının mümkün olduğu bir süreç söz konusu olacak.” bilgisini
paylaştı.
AÇIK LİSEYE GEÇİŞLER ZORLAŞACA
Açık öğretime kayıtlı öğrenci sayılarına değinen Bakan
Tekin, “Özellikle 11. sınıftan 12. sınıfa geçen ortaöğretim öğrencilerinin
arasında yaygınlaşmaya başlayan, özellikle pandemi ile başlayıp depremle devam
eden süreçte açık liseye kaymalar söz konusuydu. Açık liseye kaymalarla ilgili
de bir dizi tedbiri önümüzdeki günlerde mevzuat değişiklikleriyle almış
olacağız. Bu bizim için çok önemli; hem örgün eğitim çağındaki bir gencimizi
yaygın eğitim kurumlarına gitmesini doğru bulmuyoruz, hem de açık okullara
devam eden bu çocuklarımız özellikle çok sayıda arkadaşımızın eleştirdiği bu
merdiven altı, izinsiz kurslar üzerinden bir hazırlık sürecine devam ediyor. Bu
merdiven altı yapılarla mücadele etmek açısından da 11. sınıftan 12’ye geçen
öğrenciler içerisinden açık liseye erişim, açık liseye nakil süreçlerini
zorlaştırarak eğitim verdiğini iddia eden yapılarla da mücadele etmiş olacağız.
Dolayısıyla açık liseye geçişleri zorlaştıracağız. Şunu açıkça söyleyeyim:
Pandeminin yarattığı kısıtlılıklar çerçevesinde özellikle açık lise
sınavlarının elektronik ortamda yapma süreci vardı. Şimdi tekrar eski haline
dönüştürüp açık liseye geçişleri bir prosese bağlamak istiyoruz. Zorunlu haller
dışında örgün eğitim çağındaki çocuklarımızın açık liseye kayıt yapmalarını
istemiyoruz.” ifadelerini kullandı.
DEVAMSIZLIĞA AF YOK
Öğrencilerin devamsızlık durumlarına da değinen Bakan Tekin,
“Aynı şekilde devamsızlıkla ilgili ben buradan bir kez daha söyleyeyim, bu
konuda önümüzdeki eğitim öğretim yılı sonunda çocuklarımız af ya da benzeri
beklenti içerisinde olmasınlar. Devamsızlık ve sınıf tekrarı konusunda çok
ciddiyiz. Şimdiden arkadaşlarımızı uyarmış olalım, sonra bir problemle karşılaşmamak
adına…” ifadelerini kullandı.
Öğretmenlerin yer değişikliği taleplerini karşılamak için
ellerinden gelen her imkanı sağlamaya çalıştıklarını kaydeden Tekin, “Öğretmen
arkadaşlarımıza yer değişikliği için kendilerine yardımcı olacak bütün normları
açtık. Bir takvim işlettik, daha önce ilan edilen yer değişikliği takvimi
işlettik. Buna rağmen yer değişikliğini yapamayan, ama bizim de hala boş
normlarımızın oluştuğu okullar için önümüzdeki hafta sonu bittikten sonra yer
değiştirme işlemleri için bir takvim daha başlatacağımızı öğretmen
arkadaşlarımıza paylaştık. Yani hem il içi hem iller arası, hem de mazerete
bağlı yer değişikliği taleplerinin bir kez daha kendilerine bütün okulları
açarak yardımcı olacağımızı söyledik.” diye konuştu.
Bakan Tekin, Cumhuriyet’in 100. yılı dolayısıyla Bakanlık
olarak ciddi bir etkinlik takvimi oluşturduklarına işaret eden Bakan Tekin şu
bilgileri verdi:
“Etkinlik takvimi oluşturmak amacıyla bir komisyon teşkil
ettik, etkinlik başlıkları oluşturduk, etkinlik hazırlık sürecimiz başladı.
İllere de bu kapsamda neler yapabileceklerine dair, nasıl yapabileceklerine
dair somut önerilerimizi, yönlendirmelerimizi içeren bir genelgeyi illerle
paylaştık. İnşallah Cumhuriyet’in 100. yılında Milli Eğitim Bakanlığı olarak
biz de kendi üstümüze düşeni yapmış olacağız. Öğretmen arkadaşlarımızın
coşkuyla kutladıkları bir Cumhuriyet’in 100. yılı sürecini de yaşamak itiyoruz.”
değerlendirmesinde bulundu.
Her türlü eleştiriye açık olduklarını vurgulayan Bakan
Tekin, “Özellikle eğitim öğretim süreci ve bu süreçte bize yapacağınız
önerilere açık olduğumuzu sizlere bir kez daha deklare etmek istiyorum.” dedi.
"ÖĞRETMEN YETİŞTİRME SÜRECİ REVİZE EDİLECEK"
Yeni dönemde en çok önem verdikleri konulardan birinin
öğretmen yetiştirme süreçleri olduğunu vurgulayan Bakan Tekin, “En çok üzerinde
duracağım konu 2017 yılında üzerinde yüzlerce toplantı, çalıştay yaparak
oluşturduğumuz bir metnimiz vardı; Öğretmen Yetiştirme Strateji Belgesi. Bütün
yasal prosedürleri tamamlamıştık. Öğretmen Yetiştirme Strateji Belgemiz ve
Türkiye’deki öğretmen yetiştirme sürecini lisans düzeyindeki fakültelerden ele
alıp öğretmen olarak istihdam edilme sürecinden öğretmen olarak istihdam
edildikten sonraki hizmet içi eğitim sürecine kadar hem öğretmen niteliklerinin
artırılması hem de eğitim öğretim sürecinin sağlıklı hale getirilmesi…
Dolayısıyla öğretmen yetiştirme süreci benim bu dönemdeki çözmek istediğim en
temel problemlerden bir tanesi. Yeni dönemde inşallah öğretmen yetiştirme
sürecini ele alıp bunu tepeden tırnağa revize etmek istiyoruz. Bu sürecin
içinde öğretmen arkadaşlarımızın özlük haklarının iyileştirilmesinden, öğretmen
arkadaşlarımızın en temel eleştirilerinden bir tanesi olan öğretmenin sosyal
statüsü ve itibarıyla ilgili almak istediğimiz tedbirler var. İnşallah yani ana
çalışma konularımızdan bir tanesi bu olacak.” dedi.
"ÖZEL OKULLAR, DEVLETİN EĞİTİM ÖĞRETİM ALANINDAKİ VAZİFELERİNİ ÜSTLENEN PAYDAŞLARINDAN BİR TANESİ"
Bir soru üzerine özel öğretim kurumlarının yapısına değinen
Bakan Tekin şunları söyledi:
“Bir çocuğunu devlet okuluna göndermek isteyen her bir
velimize eğitim öğretim olanağı sunmak durumundayım bir kere bunu yapacağız.
İki, bu olanağı sunduktan sonra eğitim niteliğiyle ilgili koşulları en optimum
düzeye çıkartacak tedbirleri almak durumundayım. Biz Bakanlık bünyesindeki
okullarla ilgili olarak böyle bir süreci yürütüyoruz. Ancak bütün bunlara rağmen çok değişik
gerekçelerle, çok farklı gerekçelerle kendi çocuğunu devlet okulunda değil de
özel okulda okutmak isteyen vatandaşlarımız, velilerimiz olabilir. Sonuçta
Türkiye demokratik bir hukuk devleti ve içinde bulunduğumuz modern dünyanın ana
unsurlarından bir tanesi de bu çeşitliliğin sağlanmış olması. Millî Eğitim
Bakanlığının müfredatlarının uygulandığı, Millî Eğitim Bakanlığının öğretmen
seçme süreci dahil birçok konuya müdahale edebildiği okullar. Hal böyle olunca
ben özel okulları ilkesel olarak devletin eğitim öğretim alanındaki
vazifelerini üstlenen paydaşlardan bir tanesi olarak görüyorum.”
Özel okul fiyatlarındaki artış konusuna da değinen Bakan
Tekin, “Özel okul dernekleriyle bu konuları defaten görüştük. Okul ücretleriyle
ilgili olarak yönetmeliğimizde velileri de tatmin edecek, özel okulları da
tatmin edecek bir orta yol… Daha önce TEFE-TÜFE oranında artışlar
yapabiliyordu, sonra deprem süreci, pandemi süreci sebebiyle orada fiyat
skalasının oluşturulmasında farklı parametreler devreye girdi. Özel okullar
kendi maliyetlerini, giderlerini karşılayamadıkları için bunları farklı
yollarla karşılama uğraşına girdi, yani okul servisleri ve yemek
ücretleriyle... Dolayısıyla, biz şimdi ücretlerle ilgili TEFE-TÜFE ilkesini
getirdikten sonra özel okullar, derneklerin bize taahhüdü, servis ve yemek
ihtiyacıyla ilgili konularda da makul düzeyde yapacaklar, biz de kendilerini
zaten denetleyeceğiz. Bu denetim alanının içerisinde kalan okullar bizim
paydaşımız. Ama bu denetimin dışına çıkmak isteyen, bize taahhütlerini veya
bizim mevzuatımızın dışında yollara tevessül etmek isteyen özel okullara karşı
da biliyorsunuz hem özel öğretim kurumlarıyla ilgili yasal düzenlemelerimizde
hem de yönetmelik düzeyindeki ikincil mevzuat düzeyimizde cezalandırma
mekanizmalar var, idari cezalar uygulayabilecek durumdayız.” diye konuştu.
Meslek liselerinin, mezunlarının kendi alanlarında istihdam
edildiği, amacına uygun hizmet veren yapılar olarak yaygınlaştırılacağını
anlatan Bakan Tekin, bir soru üzerine okulların yıkım ve güçlendirme
çalışmalarına ilişkin de bilgi paylaştı. Bakan Yusuf Tekin, konunun 6 Şubat
depremi sonrasında kamuoyunun daha çok gündemine geldiğini, Bakanlığın ise
sürekli gündeminde olduğunu, hem deprem bölgesinde hem de diğer bölgelerde
yıkım ya da güçlendirme kararı verilen okullarla ilgili gerekenin yapılmaya
devam ettiğini kaydetti. İstanbul’da farklı bir durum yaşandığını, orada yeni
okul yapılacak arazi bulmakta güçlük olduğunu sözlerine ekleyen Bakan Tekin, bu
noktada da Çevre ve Şehircilik Bakanlığının destek sağladığını ifade etti.
Özel okullarda çalışan öğretmenlerin ücretlerine ilişkin de
bir soruyu yanıtlayan Millî Eğitim Bakanı Tekin, özel okulların dernek
temsilcileriyle kendisinin iki kez görüşme yaptığını, konuyu yakından takip
ettiğini aktardı. Hukuki açıdan özel okullarda çalışan öğretmenlere bir taban
aylık belirlenmesinin mümkün olmadığını, özel okulların tamamında değil ama
bazılarında ücret politikası konusunda sıkıntılar yaşandığını da dile getiren
Tekin, temsilciler ile sürekli konuştuklarını, çözüm için ellerinden geleni
yaptıklarını söyledi.
"MÜMKÜN OLDUĞUNDA FAZLA ARKADAŞIMIZI İSTİHDAM ETMEK İÇİN ÇABA GÖSTERMEYE DEVAM EDECEĞİZ"
Atanamayan öğretmenler konusundaki soruları da yanıtlayan
Tekin, şöyle konuştu:
“Millî Eğitim Bakanı olarak Bakanlık bünyesinde çalışan
öğretmen arkadaşlarımızın sayısının artmasını çok arzu ederim, ama şimdi burada
mevzu politize edilecek bir boyutta değil. Şimdi bu siyaset malzemesi yapılıp
bütün atanamayan öğretmenleri atayacağız diyen bir siyasetçi ya Türkiye’de
rakamlar hakkında bilgi sahibi değil ya da popülizm uğruna insanların
kaderleriyle ve gelecekleriyle oynuyor. Şimdi atanamayan bütün öğretmenleri
atayacağız demek, o gençlerin gelecekleriyle oynamak gibi bir şey. O yüzden ben
bu söylemlerden politikacılarımızın kaçınmasını arzu ediyorum. Biz Bakanlık
olarak zaten Sayın Cumhurbaşkanımızla sürekli konuşuyoruz. Bakın şu an
hâlihazırda Bakanlık sistemindeki öğretmen arkadaşlarımın yaklaşık yüzde 80’ine
yakını Sayın Cumhurbaşkanımızın Başbakan ya da Cumhurbaşkanı olduğu dönemde
atanmış. Yani bu kadar çok öğretmen ataması yapılmışken, niye tekrar atama
yapılmasıyla ilgili olumsuz bir tavır içerisinde olalım? Öyle bir şey yok, yeni
öğretmen ataması kuşkusuz olacak. Biz Bakanlık olarak hassas bir dil kullanmaya
çalışıyoruz atanan ya da atanamayan bütün kardeşlerimize, bütün
öğretmenlerimize, adaylarımıza, herkese kardeş muamelesi ile yaklaşmaya çaba
sarf ediyoruz. Lütfen bunları bu arkadaşlarımız da bu anlamda kaderleriyle
oynayacak cümlelerden kaçınsın arkadaşlarımız. Biz de mümkün olduğunca fazla
sayıda arkadaşımızı istihdam etmek için çaba göstermeye devam edeceğiz.”
"REFORM KAVRAMI BENİ RAHATSIZ EDİYOR"
Mevcut yapı içerisinde kendisinin bir örnek vermek için
değindiği konunun başka bir tanımlamaya göre reform olarak adlandırılabileceğini
söyleyen Tekin, “Reform kavramı beni rahatsız ediyor. Ben kendi adıma bir
sosyal bilimci olarak şunu hissediyorum: Bu tür reform ifadeleri kamuoyunda çok
farklı beklentileri ve farklı rahatsızlıkları beraberinde getiriyor. O yüzden
reformdan ziyade sistemin içerisinde yapmayı düşündüğümüz şeyleri açıklamayı
tercih ediyorum, bu benim kişisel tercihim.” diye konuştu.
ÖĞRETMENLİK MESLEK KANUNU
Öğretmenlik Meslek Kanunu’na ilişkin de konuşan Tekin,
Anayasa Mahkemesi’nin kanunun bazı maddelerini iptal kararı verdiğini
hatırlatarak, gerekçeli karar kendilerine ulaştığında buna uygun olarak hareket
edeceklerini söyledi. Tekin, “Benim arzum, Öğretmenlik Meslek Kanununun
öğretmenlerin talepleri doğrultusunda, belki biraz daha kapsamlı bir şekilde,
çünkü bizim çok farklı sayıda kanuna derç edilmiş öğretmenlerimizi ilgilendiren
hükümler var. En azından onların hepsi tek bir çatı kanunda birleştirilebilir.”
dedi.
Dershanelerin kapatılması sürecinde Anayasa Mahkemesi’nin
“belli alanlarda takviye gereklidir” kararı sonrasında özel öğretim kurslarının
ders bazlı olarak kurumsal hizmet sunacak yapılar olarak planlandığını anlatan
Bakan Tekin, bugün dershane benzeri yapıların yeniden oluştuğu eleştirisine
karşılık olarak şunları söyledi:
“ÖSYM’nin üniversite sınavı için soru hazırlama ekibinin
içerisine öğretmen arkadaşlarımızın, yani Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinden
ders anlatan öğretmenlerin girmesini sağladık ve dolayısıyla okullarımızı ve
kitaplarımızı, yani dershane mücadelesinin bir parçası olarak işlevsel hale
getirdiğimizi söyledik. Şimdi biraz bu konulara tek sadece merdiven altı ya da
dershanecilik üzerinden bakmamak lazım. Bakanlığın alması gereken tedbirler
var, biz o tedbirleri alarak tekrar bu dershaneyle ilgili ihtiyacı ortadan
kaldırmak istiyoruz.
Bu yapılarla ilgili polisiye tedbirler ya da yasal tedbirler
değil, Bakanlığın kendi içerisinde alması gereken operasyonel tedbirler
olduğuna inanıyorum. Bunlardan bir tanesi biraz önce anlattığım süreç, biz de
inşallah onu yapmış olacağız.” HABER MERKEZİ
0 yorum