HÜDA PAR Genel Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili
adayı Zekeriya Yapıcıoğlu, seçim çalışmaları kapsamında geldiği Batman'ın
Gercüş ilçesinde konuştu.
İlçedeki öğretmen lokalinde düzenlenen programa katılan
Yapıcıoğlu, gündeme dair açıklamalarda bulundu.
Seçimlerden sonra milletvekillerinin adeta ulaşılmaz
oldukları yönünde halktan şikayetler duyduklarını belirten Yapıcıoğlu,
vaatlerinden birinin de seçimlerden sonra zamanlarının çoğunu halkla iç içe
geçirmek olduğunu kaydetti.
Yapıcıoğlu, "İnşallah biz de onların vekili olmak adına
ulaşılabilir bir konumda olacağız. Ben de bir hemşeriniz, bir kardeşiniz
olarak, Aynı zamanda Genel Başkan sıfatıyla size şunu söylüyorum: Eğer bu
taahhüdü yerine getirmediğimize şahitlik ederseniz, eğer yerine getirmezsek,
İnşallah öyle bir şey olmayacak. O zaman doğrudan doğruya benimle irtibata
geçerek şikayetlerinizi aktarabilirsiniz. O zaman inşallah, o şikayetlerinizin
tekrar etmemesi için ne gerekiyorsa o yapılır. Ben İstanbul adayıyım. Ama bir
hemşeriniz olarak, yine bütün milletimizin hizmetinde olduğumuz gibi elbette
kendi hemşerilerimizin, kendi kardeşlerimizin de hizmetinde olacağız."
dedi.
"MEMLEKET CHP'NİN ZİHNİYETİNE TESLİM EDİLİRSE YÜZYIL
GERİYE GİDER"
Cumhurbaşkanlığı seçiminin sadece önümüzdeki 5 yıl memleketi
idare edecek bir kişiyi seçmekten ibaret olmadığını belirten Yapıcıoğlu,
"Belki önümüzdeki on yılları etkileyecek bir seçimdir. Ve eğer bu seçimde
memleket CHP'nin zihniyetine teslim edilirse; 3 yıl, 5 yıl kaybetmeyeceğiz
sadece. Belki memleket yüzyıl geriye gider.
Aslında o, biraz önce söylediğim 'hükümetin şu kadar ömrü kaldı,
gidiyor' diye söyleyenler, o konuda kendinden çok emin konuşanlar öyle bir
havaya büründüler ki, sağa-sola parmak sallamaya başladı. O zihniyetin
taraftarları, insanlarımızı tehdit etmeye başladı. Hem bir taraftan özgürlükçü
geçiniyorlar bir taraftan özgürlük nutukları atıyorlar. Bir taraftan mevcut
hükümeti, Cumhurbaşkanımızı diktatörlükle suçluyorlar. Ama öte taraftan
sağa-sola parmak sallıyorlar. 'Biz gelirsek sizi susturacağız, biz gelirsek
sizi engelleyeceğiz, biz gelirsek siyaset yapamayacaksınız. Biz gelirsek siz
gazetecilik yapamayacaksınız. Biz gelirsek sizi içeri attıracağız.' diyorlar.
Kimse de çıkıp, sormuyor bu insanlara. Bir taraftan siz yargı bağımsızlığından
dem vuruyorsunuz. Şu anda, mevcut mahkemelerin hükümetin emrinde olduğunu
söylüyorsunuz. Öte taraftan hakimlik sıfatınız olmadığı halde, biz geldiğimizde
falanlar hapse girecek, diyorsunuz. Kim karar verecek onun hapse
gireceğine?" diye konuştu.
"GÜYA BUNLAR GELİNCE FİKİR HÜRRİYETİ OLACAKTI"
Yapıcıoğlu, "Bir taraftan, biz gelirsek işte, Avrupa
çok istedi diye mesela Osman Kavala'yı serbest bırakacağız diyorsunuz. Nesiniz
siz? Hâkim mi? Siyasetçi mi? Gazeteci mi? Nesiniz? Önce bir karar verin. Bir
taraftan özgürlük nutukları atarken, öbür tarafta 'HÜDA PAR'ın programında
şunlar, şunlar varmış, böyleleri nasıl siyaset yapıyor?' diyeceksiniz. Ama AK
Parti iktidarında 11 yıldır biz siyaset yaptık. Hiçbir hâkim, hiçbir savcı,
hatta hiçbir siyasetçi ya da işte yargıtay veya Yüksek Seçim Kurulu, siz
falanca beyannamenizde, parti programınızda, tüzüğünüzde, falanca iş ve
işlemlerinizde bir suç işlediniz demedi. Niye? Güya bunlar gelince fikir
hürriyeti olacaktı." diye ekledi.
"MİLLET O ZİHNİYETİ GÖRDÜ VE ONA İKTİDAR KAPISINI
KAPATTI"
Çok farklı partiye geçilen 1950'de serbest seçimler
yapılınca yine bir 14 Mayıs günü, halkın CHP’ye, o zihniyete iktidar kapılarını
kapattığını ve onu muhalefete mahkûm ettiğini ifade eden Yapıcıoğlu, "Niye
mahkûm etti. Çünkü onun literatüründe ya da onun anlayışında hizmet diye bir
şey yoktu. Hürriyet de yoktu. Ne vardı?
Milletin inancını yaşamasının önüne engel koymak vardı. Milletin kimliğini inkâr etmek vardı.
Milletin dilini yasaklamak vardı, milletin ensesinde boza pişirmek vardı. Milletin iki öküzünden birisini vergi olarak
almak vardı. Ama hizmet namına hiçbir şey götürmek yoktu. Millet o zihniyeti
gördü ve ona iktidar kapısını kapattı." diye konuştu.
"CHP’NİN YÖNETİCİLERİ DEĞİŞSE DE ZİHNİYETİ
DEĞİŞMEZ"
"CHP zihniyeti değişmez, değişemez. Değişse artık CHP
olmaktan çıkar. Başka bir şey olur." diyen Yapıcıoğlu, şöyle devam etti: "CHP’nin
yöneticileri değişse de zihniyeti değişmez. Değişmediğini nereden biliyoruz.
İşte CHP’nin kurumsal kimliğini temsil eden bazı sözcülerinin çok yakın bir
zamanda, şu seçim sathı mahalline girdikten sonra bile yine söylediği bazı
cümleler var. Mesela çocukların Kur'an
eğitimi almasına orta çağ zihniyeti, Orta Çağ karanlığı diyebiliyordu. Mesela bizim parti programımızı eleştirirken,
işte bunların parti programında; ana dilde eğitim var, özerklik var, federasyon
var. Onlar federasyon istiyor. İşte
bunlar özerklik istiyor diye söylüyorlar. Öbür taraftan yine bunun çözümü belki
federasyondur diye, işte 'biz geldiğimizde Avrupa Birliği’nin özerklik şartını
kabul edeceğiz. Türkiye’nin koymuş olduğu çekinceyi kaldıracağız ve özerklik
şartını kabul edeceğiz.' diyorlar. Özerkliği
isteyen CHP, bazıları özerklik deyince onları gammazlayan da CHP!"
"FIRSAT BULURLARSA ELLERİNDEN GELİRLERSE SOKAĞI DA
KARIŞTIRMAYA ÇALIŞACAKLAR"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığını az
bir farkla kazanması halinde muhalefetin, "seçimlere hile karıştı"
diyerek bağıracağını belirten Yapıcıoğlu, "Biz de vatandaşlarımıza
diyoruz; bunları söyledikten sonra eğer fırsat bulurlarsa ellerinden gelirlerse
sokağı da karıştırmaya çalışacaklar. Bu kapıları kapatmak istiyor muyuz,
huzurumuzun bozulmasını istiyor muyuz? O zaman en az bir önceki seçimlerden
daha yüksek bir oranla bu sene Cumhurbaşkanı göndermeliyiz. Eğer öyle yaparsak
onların hem dili kesilir, yani bu tür kışkırtmaları rahat bir şekilde
yapamayacaklar. O yüzden diyoruz ki lütfen hiçbir oy heba olmasın, memlekete hizmet
devam etsin. Eksikler yok mu, elbette var. Yapılması gereken işleri yok mu,
elbette var. Eğer her şey bitmiş olsaydı o zaman belki bizde de sandığa gidilme
oranı yüzde 30-40'lara düşerdi ama seçilecek olan kişilerin hem vekil bazında
hem cumhurbaşkanı bazında memlekette hizmet noktasında arada çok fark olacağı
için insanlarımız yüksek bir oranla Yüzde 80'in üzerinde oy kullanıyor."
değerlendirmesinde bulundu.
"HAKKINI ARAMAYA CESARET EDENLER FAİLİ MEÇHULLERLE
KARŞI KARŞIYA KALABİLİYORDU"
Kürtler üzerinden ya da Kürt etnik kimliğinin üzerinden
muhalefetin yaptığı algılara işaret eden Yapıcıoğlu, şöyle devam etti: "Benim
Kürt Kardeşim şunu unutmasın; onun varlığını inkâr eden, ona her türlü zorluğu
reva gören zihniyet CHP zihniyetinin kendisidir. Onun dilinin önünü açan, TRT
Kurdi'de 24 saat Kürtçe yayın yapılmasını temin eden, özel okullarda Kürtçe
eğitimin önünü açan, devlet okullarında seçmeli ders olarak da olsa Kürtçe
eğitimi veren, üniversitelerde bu iş için bölümler açan hükümet, şu anki mevcut
hükümettir.
Bu memleketin uzun yıllar altında yaşadığı olağan üstü hal
dönemini hatırlayan pek çok kardeşim yaş itibariyle burada. 1980 öncesi genel
sıkı yönetim, bir müddet sonra olağanüstü hale dönüştü. O olağanüstü hal, 2002
yılından sonuna kadar devam etti. Hatırlıyoruz değil mi? O olağanüstü halde
hukuk ayaklar altındaydı. Hukuk askıya alınmıştı. Hukuk diye bir şey yoktu. Hak
arama da yoktu. Hakkını aramaya cesaret eden bir insan türlü türlü belalarla,
musibetlerle faili meçhullerle karşı karşıya kalabiliyordu. O dönemde emin olun
bazı insanlar 'şu hükümet şu olağanüstü hali kaldırırsa çok büyük bir hizmet
etmiş olacaktı' diyordu. Gelir gelmez kaldırdı mı? Evet. Sürekli 4 ayda bir
olağanüstü hâl uzatılıyordu. Bu hükümet geldikten sonra bir sene bile uzatmadı.
Başka ne vardı? Çok yoğun işkence iddiaları vardı. Geldikten sonra işkenceye
sıfır tolerans dedi mi? Peki işkenceye sıfır tolerans dedikten sonra gerçekten
işkence vakaları artık kelimenin tam anlamıyla münferit haline geldi mi? Geldi.
Daha önce sistematik miydi? Hepsi sistematikti. Şimdi bu çok 'özgürlükçüyüz'
geçinenler, çok insancıl geçinenler, çok demokrat geçinenler o dönemlerde
iktidar kendi ellerine geçtiğinde neler yapmazlar? Niye yapmadılar, yapamadılar
mı yoksa yapmak mı istemediler? Bunun takdirini milletimize bırakıyorum."
"BİZ KONUŞUYORUZ, DOĞRU BİLDİĞİMİZ ŞEYLERİ
SÖYLÜYORUZ"
Muhalefetin ve medyasının "Cumhur İttifakı'nda çatlak,
HÜDA PAR'a konuşma yasağı" şeklindeki iddialarına cevap veren Yapıcıoğlu,
"HÜDA PAR konuşuyor işte. Dün dört yerde konuştum. Bugün burada konuştum.
Bundan sonra da konuşacağım. Önümüzdeki hafta televizyon programına gideceğiz,
orada da konuşacağız. Biz konuşuyoruz, doğru bildiğimiz şeyleri söylüyoruz.
Soru sorulduğunda sorulara cevap veriyoruz. Bulunduğumuz ortama göre eğilip
bükülmüyoruz. Renk değiştirmiyoruz. Onlar kendi amaçlarına ulaşamayınca bir
şeyler becerebilmiş gibi kendini gösterip o fitne ya da fesat çıkarma
faaliyetlerine devam ediyorlar. Ne kimse bize konuşma yasağı getirmiş ne de
kimse bunu aklından geçirmiştir. Aslında kafasının arkasında yasakçı zihniyet
olanlar herkesi kendileri gibi zannettikleri için 'şu yasak geldi, bu yasak
geldi, şöyle oldu böyle oldu'. Öyle bir şey yok." ifadelerini kullandı.
"HEPİMİZİN ORTAKLAŞTIĞI NOKTA MEMLEKET SEVDASIDIR,
MİLLET SEVGİSİDİR"
Yapıcıoğlu, "Cumhur İttifakına dahil olduk diye
defalarca farklı farklı bileşenlerden açıklamalar geldi. Cumhur İttifakına
katılan partilerden hiçbir tanesi diğerine ilhak etmiş, feshetmiş ve onun
içinde erimiş değil. Elbette siyasi partilerin programları arasında ya da
söylemeleri arasında fark vardır ki ayrı siyasi parti olarak
teşkilatlanmışlardır. Hepimizin ortaklaştığı nokta millete hizmettir. Hepimizin
ortaklaştığı nokta memleket sevdasıdır, millet sevgisidir. Onların ortaklaştığı
nokta da bir tek noktadır. Sayın Cumhurbaşkanı indirmek, ondan sonra savaş mı
çıkıyor, ekonomi çöküyor önemli değil. Bizim ortak noktamız hizmettir. Bazı
noktalarda bazı meseleleri farklı düşünüyor olabiliriz ama bu farklılıklarımız
kavga etmek, birbirimize bağırıp çağırmak için olan sebepler değildir. Bu
konuda memlekete daha iyi hizmet edebileceğine inandığımız için herkes kendi
düşüncesini söylüyor." diye ekledi.
Yapıcıoğlu, programının ardından AK Parti seçim lokalini ve
AK Parti kadın kollarını ziyaret etti.
Programa Yapıcıoğlu'nun yanı sıra HÜDA PAR Sözcüsü ve AK
Parti Batman Milletvekili adayı Serkan Ramanlı, Gercüş Belediye Başkanı Gündüz
Günaydın, AK Parti Gercüş İlçe Başkanı Şefik Öner, Kayapınar Belde Belediye
Başkanı Samir Özhan, HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Eyüp Yanaç, HÜDA PAR
Gercüş İlçe Başkanı Mehmet Sait Başaran, HÜDA PAR Kayapınar Belde Başkanı
Yılmaz Gümüş ve Batman İl Başkanı Davut Şahin katıldı. MUHARREM KAYIK
0 yorum