İnsanların Kur'an'ı Kerim'in ifadesiyle Allah'a kulluk için
yaratıldığını vurgulayan Kılıçarslan, kulluğun; Allah'ın kâinatı ve evreni
insanın hizmetine sunarak insana vermiş olduğu değer ve kıymetin karşılığı olan
şükrü, en mükemmel şekliyle yerine getirmek gerektiğini söyledi.
"ALLAH, ON İKİ AY İÇERİSİNDE DÖRT AYA FARKLI BİR DEĞER
YÜKLEMİŞTİR"
Yer ve gök yaratıldığından bu yana Allah-u Teâlâ'nın ayların
sayısını 12 olarak belirlediğini ifade eden Kılıçarslan, "Allah, 12 ay
içerisinde de dört aya farklı bir değer yüklemiştir. Bu aylarda; Zilkade,
Zilhicce, Muharrem ve Receb-i Şerif'tir. Allah'ın ayı olan aya Recebullah veya
Şehrullah diyoruz. Seslerin gürültünün kavgaların kesildiği ve
yapılmadığı bir aydır. Biz de, bu mübarek üç ayların başı olan Recep ayı'nın
içerisindeyiz” şeklinde konuştu.
"BU AYLAR İÇERİSİNDE YAPILAN BİR SÜNNET BU AYLARIN
DIŞINDA YAPILAN BİR FARZ KADAR SEVAP KAZANDIRIR"
Üç aylar içerisinde ibadetlere daha çok verilmesi gerektiğine
vurgu yapan Kılıçarslan, "Bu ayların içerisinde yapılan bir sünnet bu
ayların dışında yapılan bir farz kadar sevap kazandırır. Bu ayların ve Ramazan
ayının içinde yapılan bir farz diğer aylarda yapılan 70 farz kadar sevap
kazandırır. Bu ayları insanlarımız ve ümmet en iyi şekilde
değerlendirmelidir." diye konuştu.
"İÇİMİZDE YAŞAYAN FAKİR VE MİSKİNLERİMİZİN ELİNDEN
TUTMALIYIZ"
Üç aylar içerisinde dikkat edilmesi ve yapılması gerekenler
hususunda tavsiyelerde bulunan Kılıçarslan, "Bizler çok değerli, kıymetli,
Allah'ın ve peygamberinin önemsediği ayların içindeyiz. Bu aylarda, özellikle
içimizde yaşayan fakir ve miskinlerimizin elinden tutmalıyız. Muhakkak,
onların ihtiyaçlarını gidermeliyiz. Bunu ne ile yaparız? Elbette ki imkânı olan
kardeşlerimiz zekâtını, infak ve sadakalarını verebilirler. Bizler
inşallah bu mali ibadeti içimizde olan fakir ve miskinlerimize ulaştırmakla
onların kalplerini sevindirir ve kalplerini okşarsak, rızalarını ve dualarını
alırsak inanıyoruz ki Rabbimiz de sevinip bereketini gönderecektir. Hem semada
olan rahmeti yağdıracak hem yerdeki rahmeti bitirecek hem de aynı zamanda,
mecazi manada maliki olmuş olduğumuz, mallarımızı bereketlendirerek
çoğaltacaktır. Allah'ın, bize vaadi ve sözü vardır. Kur'an-ı Kerim'de Mevla
şöyle buyurur: 'Azametime yemin ederim ki; siz vermekle, fakir ve miskinlerin
elinden tutup da onların ihtiyacını gidermekle, eğer bana şükrederseniz ben de
sizde olan nimetimi arttırırım ama onları unutmakla, onların ihtiyacını
görmezlikten gelerek gidermemekle nankörlük ederseniz, benim azabım çok
şiddetlidir." ifadelerini kullandı.
"ŞÜKRÜN YOLU; İÇİMİZDE YAŞAYAN FAKİR VE MİSKİNLERİN
İHTİYACINI GİDERMEKTEN GEÇER"
'Kardeşlerimiz sahibi oldukları malların bereketlenmesini,
çoğalmasını, bela ve musibetlerden muhafazasını, korunmasını isterler' diyen KIlıçarslan,
sözlerini şöyle sürdürdü: "Kardeşlerimiz sahibi oldukları malların hem
dünya hem de ahirette sevabını, mükâfatını ve semeresini elde etmek isterler.
Bunun yolu nereden geçer? Rabbimize şükretmekten geçer. Şükrün yolu da içimizde
yaşayan fakir ve miskinleri gözeterek onların ihtiyacını gidermekten geçiyor.
Elimizden geldiği kadar özellikle şu üç aylarda mali ibadet olan zekât
ibadetini vermeye çalışsınlar. Hem de bol bol infakta bulunsunlar." HABER
MERKEZİ
Ramazan ayına kavuşma temennisinde bulunan Derdiyok, Rabbim
Teala'dan şu ayların bizlere, bütün kardeşlerimize ve ümmete hayır bereket
huzur ve esenlik getirmesini niyaz ediyorum." dedi. (İLKHA)
0 yorum