Gençlerin idealinin artık ya bir telefona ya internet ya da bir filme
ulaşmak olduğunu kaydeden Kılıçarslan, "İdealleri bu meselelerde yok
ettirilen, kültür baskısının olduğu bir toplumda yaşıyoruz. Bu gibi olayların
çıkmasının en büyük sebebi insanların dünya ve ahiret dengesini
kaybetmeleridir. İnsani ve İslami değer yargılarımız kaybedip dini tasavvurlarımızı,
düşüncemizi, ahlaki tasavvurumuzu, toplum içerisinde tahalluk (ahlaklandırma)
edilmesi gereken kemal insani noktaların zayıflamasının neticesinde oluyor.
Yani biz insanlarımızın, gençlerimizin, çocuklarımızın her istediğini vermek de
yanlış her istediklerine hayır demek de yanlıştır. İslam'ın bu konuda belli
çerçevesi vardır. Bu olayların temelinde yatan düşünce insanların insani ve
İslami değer yargılarından uzak tutulmasıdır.” Dedi.
Kılıçarslan, “Batı kültürünün baskısı, televizyon ve internetin yaygınlaşmasıyla
bu olaylar oluyor. Dün yüzünü kayın babasına göstermekten hayâ eden bir kadın
profilinden bugün göbeğini sokakta yüzlerce insana göstermekten hayâ etmeyen
bir kadın profiline doğru gidiyoruz. Allah muhafaza eylesin. Eğer bu
kötülüklerin önü alınmazsa, gençler kendilerini düzeltmez, ebeveynler bu işin
üzerinde durmaz, yetkililer bu işin önüne geçmezlerse bu Allah'u Teâlâ'nın
gazabını hak edecek toplumsal bir felakete doğru gider. Âlimlerimizin,
yöneticilerimizin, STK'ların ve ebeveynlerin bunun farkına varıp, özellikle
okullarda eğitimcilerin değer yargılarımız üzerinden ciddi manada düşünerek bu
kaybın neden kaynaklandığını, nasıl bir açık verildiğini ve bunun nasıl
kapatacaklarına dair sık sık istişare toplantıları yapılmalı. Toplumu bu
felaketten kurtarmak için herkesin üzerine düşeni yapması gerekir."
şeklinde konuştu.
Toplumsal ve İslami değerlerimizden olan hayâ, edep, helal ve haramlara
riayetin zayıfladığını belirten Kılıçarslan, değerlerimize sahip çıkılması için
aile ve devlet yöneticileri başta olmak üzere herkese görev düştüğünü söyledi.
Kılıçarslan, “Toplumu yönetenlerin ihmali, aile içerisinde iletişimin
zayıflaması birçok sıkıntıyı da beraberinde getirdi. İnternet ve
televizyonlarda ahlaksızlığın boy boy gösterilmesi aile içerisine kadar
işlemiş, hassasiyet sahibi olan ailelerin çocuklarını dahi olumsuz etkilemiş
durumda.” Dedi.
Kılıçarslan, özellikle yaz aylarında gayri ahlaki kılık kıyafet
giyilmesi, helal ve harama riayetin zayıflaması, şans oyunlarına ilginin
reklamlarla arttırılması, internetin ehil olmayanların elinde olması sebebiyle
dini inancımıza ve ahlakımıza ters düşen yayınların üretilmesi gibi birçok
konunun toplumsal ahlakı, genliği tehdit ettiğini söyledi.
İslami bir toplumu ekonomik olarak çökertmek için faiz ve kumar gibi iki
etkenin yeterli olacağını belirten Kılıçarslan, “Her ikisi de birilerini
çalışmadan, çalışanların emeğini gasp etmek üzere kuruludur. Aslında insani
açıdan bakıldığında da hak ve hukuk açısından sıkıntılıdır ama bizim için
önemli olan dinimizin koyduğu yasaklardır. Haram yolla elde edilen kazancı
yiyen bir toplumun huzur içerisinde ayakta kalması mümkün değildir. Devlet
yetkililerin bu reklamları herkesin görebildiği yerde, belediye bilboardlarında
verilmemesi lazım." diye konuştu. EKREM GÜLŞEN
0 yorum