Yapıcıoğlu, gündemle ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Yaklaşık
3 aydır Türkiye'de şehirleri ziyaret ettiklerini dile getiren Yapıcıoğlu, bu
ziyaretlerin süreceğini belirtti.
Mevcut anayasa yerine
tamamen sivil ve yeni bir anayasa yapılması yönündeki iradeyi değerli
bulduklarını belirten Yapıcıoğlu, şöyle konuştu:
"Bu konuda hükümetin ve
Sayın Erdoğan'ın mecliste temsil edilen siyasi partilerin çalışma yapması
yönündeki çağrısını önemli buluyoruz. Ancak toplumsal bir sözleşme olan anayasa
yapım sürecine mecliste temsil edilmeyen siyasi partilerin ve sivil toplumun da
dahil olması gerektiğini düşünüyoruz. Bize göre yeni anayasa yapmak mümkündür.
Türkiye 40 yıldır darbe anayasasıyla yönetilmektedir. Bu ayıptan kurtulmak
gerekir. Bunun için siyasi partiler uzlaşmalı ve ortak bir noktada bir araya
gelmeye çaba sarf etmelidir. Partilerin kırmızı çizgilerini sürecin tıkanmasına
sebebiyet verecek şekilde masanın üzerine koymamaları gerektiğini mütemadiyen
söylüyoruz. Bu açıdan yeni anayasa yapım süreci ve fırsatı siyasi partiler için
bir samimiyet testidir."
Siyasette ittifakların
doğal bir durum olduğunu ifade eden Yapıcıoğlu, "HÜDA PAR ilkelerine uygun
bir teklif gelirse böyle bir ittifak içerisinde yer alabilir. Biz kapıları
ittifaklara kapatmış değiliz. Ama şimdiden herhangi ittifakla, partiyle, blokla
bir ittifak anlaşması yapmış değiliz. Uygun şartlar olursa bir ittifak
gerçekleşebilir." dedi.
Türkiye'nin geçmişte
parlamenter sisteminde birçok zorluk yaşadığını belirten Yapıcıoğlu,
"Bizim tercihimiz 70 yıl denenen ve sorunları çözmediği görülen
parlamenter sisteme dönmek yerine başkanlık sisteminin aksayan yönlerini
düzeltmektir. Onun için biz buna ıslah edilmiş başkanlık sistemi diyoruz. Yani
bu sistem ıslah edilmeli, denge ve denetleme mekanizmaları güçlendirilmeli,
başkanlık sistemiyle yola devam edilmeli." değerlendirmesinde bulundu.
İşgal mahkemesinin,
Yahudilerin işgal altındaki Doğu Kudüs'ün Eski Şehir bölgesinde bulunan
Mescid-i Aksa'da "sessizce" ibadet etmelerine onay vermesine dair
kararı değerlendiren Yapıcıoğlu, "İşgal rejimi Mescid-i Aksa'nın statüsünü
değiştirmeye ve Müslümanların mabedini işgal etmeye hazırlanırken İslam
ülkeleri ise normalleşme yarışına girmiştir. İşgal rejimiyle normalleşme
ihanetine imza atanlar derhal bu büyük yanlıştan dönmelidir. Müslümanlar
arasındaki ihtilafı körükleyen, mabetlerine saldıran işgal rejimi tüm İslam
aleminin iş birliğiyle cezalandırılmalıdır." ifadesini kullandı. HABER
MERKEZİ
0 yorum