Kılıçarslan, istisnai durumlar hariç, "nakit para
taşıma güçlüğü" veya "para puan" kazanma gibi basit gerekçelerle
kredi kartı kullanımının âdet haline getirilmemesi uyarısında bulundu.
İslam âlimlerinin büyük çoğunluğunun faizli bankaların kredi
kartlarını kullanmayı caiz görmediğini belirten Kılıçarslan, azınlıkta olan
diğer âlimlerin ise ödemenin geciktirilmemesi şartıyla kredi kartı kullanmayı
zamanımızın bir ihtiyacı olarak gördüklerini belirtti.
Kılıçarslan, açıklamasında, şu ifadelere yer verdi:
"Kredi kartı ve POS cihazının fıkhın hangi başlığı altına girdiği tartışma
konusu olsa da kanaatimiz, karttaki limitin bankanın kart kullanıcısına verdiği
"borç para" mesabesinde olduğu yönündedir. Kredi kartıyla yapılan her
bir alışveriş neticesinde POS sahibi çoğu zaman bankaya belli bir yüzdelik
ödemektedir. Bu da bankanın kart sahibine verdiği limitin/borcun, kendisine
fazlasıyla dönmesi anlamına gelmektedir. Şöyle ki; kredi kartıyla 1000 TL’lik
bir alışveriş yapıldığında satıcı bu alışveriş neticesinde parasını ertesi gün
en az 1,05 yani 10,05 TL komisyon farkı ile bankadan alabilmektedir. Kaldı ki
bazı bankalarda bu oran daha fazladır. Bu durum faizli bankaların basit bir
borç işlemiyle kârlarına kâr katmaları anlamına gelmektedir.”
Kılıçarslan, “Öyleyse; peşin fiyatına taksitli satış gibi
insanların ihtiyaç duyduğu bazı istisnai durumlar hariç "nakit para taşıma
güçlüğü" veya "para puan" kazanma gibi basit gerekçelerde kredi
kartı kullanımı âdet haline getirilmemelidir." İfadelerini kullandı. AHMET KÖLGE
0 yorum