Sütçü, “Bilindiği üzere zorlu bir
senelik maratonun sonuna gelmiş bulunmaktayız. Özellikle öğrencilerimiz,
aileleri ile birlikte çok fazla sıkıntı ve zahmet çektiler ve bir sınava
girdiler. Şu an tercih sürecindeyiz, bu konuda birçok tavsiyelerde bulunulmuş,
öğrencilerimiz uzmanların görüşlerine başvurmuşlar destek almışlardır. Biz de
tercihlerin bitmesine çok az zaman kala tavsiyelerde bulunmak istedik.” dedi.
“TERCİHLER YETENEKLERİNE UYGUN
OLMASI GEREKİR”
Öğrencilerin kimsenin baskısı
altında kalmadan tavsiyelere de uyarak tercihlerini yapması gerektiğini
vurgulayan Sütçü, “Öncelikle öğrencilerimizin tercih sürecinde dikkat etmeleri
gereken hususların başında tercih edecekleri üniversitenin ve mesleğin kendi
karakterlerine, kendi mizaçlarına ve yeteneklerine uygun olması gerekmektedir.
Yaygın bir sorun haline gelen, öğrencilerimizin bir ya da iki yıl hazırlanıp,
istediğini elde edemediği vakit çevre baskısından veya aynı maratonu ve
hazırlığı gözüne kestiremediğinden, bir an önce tercih yapıp kurtulmak veyahut uzaklaşmak
derdine düşmektedirler, bu kesinlikle çok yanlış bir durumdur.” diye konuştu.
“BİLİNÇSİZCE, ANLIK VE FEVRİ
DUYGULARLA VERİLMİŞ TERCİHLERİMİZ BİZE ÖMÜR BOYU SIKINTI YAŞATABİLİR”
“Sineğin ısırmasından kaçarken,
yılanın ısırmasına yakalanmamalıyız” diyen Sütçü, şöyle devam etti: “Bir sene
erteleyeceğiz, bir senelik zahmet bizi ömür boyu çekeceğimizin zahmetten
kurtarabilir. Bilinçsizce, anlık ve fevri duygularla verilmiş tercihlerimiz
bize ömür boyu sıkıntı yaşatabilir. Bu konuda öğrencilerimizin oldukça hassas
olmaları gerektiğini düşünüyorum. Tabi tercihler yapılırken sıralamaya da
dikkat edilmeli ve bu sıralamanın özellikle yüzde 50 yukarıdan başlayıp yüzde
50 aşağıya kadar geniş yelpazeli bir tercih olması gerekir. Çünkü 24 tercih
yapma hakları vardır öğrencilerimizin. Puanına veya sıralamasına güvenip tercih
haklarını sınırlı tutmasınlar, elbette yine istedikleri bölümleri verip
yelpazeyi geniş tutarlarsa, öğrencilerimizin bir yılının heba olmaması
konusunda faydalı olacaktır.”
Sütçü, öğrencilerin tercih
noktasında özellikle rehber hocalarının, öğretmenlerin, uzmanların ve
ebeveynlerinin görüşlerini dikkate almaları, tamamen kendi duygularıyla hareket
etmemeleri ve büyüklerinin görüşlerini de yabana atmamaları, onların
tecrübelerinden istifade etmelerinin kendileri için çok yararlı olacağını
kaydetti.
“HEDEF ÖNCEDEN BELİRLENMİŞ
OLMALI”
Öğrencilerin kararsızlığa
düşmemesi gerektiğine dikkat çeken Sütçü, “Sınavdan umduğu puanı alamayan
öğrencilerimiz de çok fazla, biz bu öğrencilerimize şunu söylemek istiyoruz;
sınav dünyanın sonu değildir veya dünya bu sınavdan ibaret değildir. Elbette bu
sınav da hayatın bir parçasıdır. Bir sene kayıp gibi görülebilir bazen ama
bazen de bir sene çok bereketli bir ömrün kapısını açacak bir anahtar hükmüne
geçebiliyor. Bazı tohumlar vardır atarsın toprağa hemen boy verir ama bazı
tohumlar da hemen boy vermez. Bir süre beklersin daha sonra boy verir. Çokta
stres yapıp kararsızlığa düşüp bocalamamak ve bu hedeflerin önceden belirlenmiş
olması gerekir.” ifadelerini kullandı.
“HANGİ BÖLÜMLERİN GELECEĞİ PARLAK
BUNU ÇOK İYİ OKUMAK GEREKİYOR”
Doğru tercihin yapılması için
ihtiyaç duyulan bölümlerin tercih edilmesi gerektiğini vurgulayan Sütçü, son
olarak şunları söyledi: “Hala tercihlerini yapmamış olan, yahut tercihlerinde
değişikliğe gitmek isteyen öğrencilerimizin şunu iyi okumaları gerekir; zaman
neyi gerektiriyor. Önümüzdeki yıllar, dünyanın gidişatı ve seyri hangi
bölümleri revaçta tutuyor, hangi bölümlerin geleceği parlak bunu çok iyi
okumak, çok iyi incelemek gerekiyor. Çünkü 4-5 yıl üniversite okuyup işe
girememe durumu söz konusu. Bu yüzden zamanın ve dünyanın gidişatını iyi
okuyabilen ve bu doğrultuda tercih yapan öğrencilerin kısa sürede hayata
atıldıklarını ve mutlu olduklarını görebiliyoruz. Buradan tüm öğrencilere hayırlı
sonuçlar diliyorum. İnşallah emekleri zayi olmaz, istedikleri bölümlere
giderler. Kalan öğrencilerimiz için de bir senelik maratonun verimli geçmesini
ve istedikleri bölümlere yerleşmelerini temenni ediyorum.” AHMET KÖLGE
0 yorum