Batman’daki tüm camilerde,
Türkiye geneliyle birlikte okunan Cuma hutbesinde, Diyanet İşleri Başkanlığınca
gönderilen "Dünyevileşme, Geçici Olana Gönül Vermek" konusuna dikkat
çekildi.
Ashâb-ı kiramın dünya malına
meylettiği bir esnada Hazreti Peygamber'in uyarısının hatırlatıldığı hutbede,
"Peygamber Efendimiz, Bahreyn halkıyla bir barış antlaşması yapmış ve
oraya bir elçi göndermişti. Bu elçi bir müddet sonra yüklü miktarda malla
Medine’ye geri döndü. Ashâb-ı kiram, merakla elçinin ve getirdiği malların
etrafında toplanmaya başladı. O esnada mescitten çıkan Allah Resulü, durumu
görünce önce gülümsedi, sonra şu uyarıda bulundu, ‘Sevinin ve sizi sevindirecek
nimetleri bekleyin! Vallahi sizin için fakirlikten korkmam. Ancak ben, sizden
önceki ümmetlerin önüne dünya nimetleri serildiği gibi sizin önünüze de serilmesinden,
onların o dünya nimetleri için yanıp tutuştukları gibi sizin de yanıp
tutuşmanızdan ve bunun onları helâk ettiği gibi sizleri de helâk etmesinden
korkarım.’ buyurmuştur." Denildi.
"Dünyevileşmek; kişinin
Allah’ı ve ahireti unutarak büyük bir hırsla dünyaya sarılmasıdır. Rabbine
karşı sorumluluklarını ihmal etmesi, tamamıyla dünyaya yönelmesidir." Denilen
hutbede şu ifadeler kullanıldı: "Yüce dinimiz İslâm, hayatımızın tamamını
kuşatır. Rabbimizin emir ve yasakları, dünyada sırat-ı müstakime, ahirette ise
cennete ulaşmamıza vesiledir. Buna rağmen bazen bizler, dünya meşgalesine
dalar, dinimizin hayat veren ilkelerini göz ardı ederiz. Peygamberimizin
rehberliğinden ve örnekliğinden uzaklaşır, İslam’ın hayatımıza anlam katan
etkisini yavaş yavaş kaybederiz. Geçici olana meyleder, dünya-ahiret dengesini
kaybeder, dünyevileşiriz. Rabbine karşı sorumluluklarını ihmal etmesi,
tamamıyla dünyaya yönelmesidir. Dinî inanç, değer ve davranışları hayatından
uzaklaştırmasıdır. Hiç ölmeyecekmiş gibi dünya malına düşkün olmasıdır. Yüce
Rabbimiz, insanın bu yanlış tutumu hakkında şöyle buyurmaktadır, ‘Fakat siz
dünya hayatını tercih ediyorsunuz. Oysa ahiret, daha hayırlı ve
süreklidir.’"
"BİLİNÇSİZ TÜKETİM SEBEBİYLE
BİRÇOK İNSAN, BORÇ VE FAİZ BATAĞINDA BOCALIYOR"
Hutbenin devamında şunlar
söylendi: "Dünyevileşmenin bize verdiği zararların başında bilinçsiz
tüketim gelmektedir. Dünyanın bir köşesinde insanlar yiyecek bir lokmaya bile
muhtaçken, diğer bir köşesinde israf ve savurganlık had safhadadır. Maalesef,
günümüz insanı mutluluğu tüketimde arar hale geldi. Çok ve pahalı tüketmekle
mutlu olacağını zanneder oldu. Oysa aşırı ve dengesiz tüketim, insanî ve ahlakî
değerlerimizi aşındırıyor. Bilinçsiz tüketim sebebiyle birçok insan, borç ve
faiz batağında bocalıyor. Nice ailede huzursuzluk ve çaresizlik yaşanıyor.
Hâlbuki sevgili Peygamberimiz, çağlar ötesinden insanlığı şöyle uyarmıştır,
‘Âdemoğlu ‘Malım, malım!’ der. Ey âdemoğlu! Acaba yiyip tükettiğinden, giyip
eskittiğinden ve ahirette karşılığını almak üzere verdiğin sadakadan başka
senin malın var mı ki?’ buyuruyor. İsrafı iktisada, hırsı kanaate, endişeyi
tevekküle, bolluğu berekete dönüştürmenin yolu dünya ve ahiret arasında denge
kurmaktır. Her iki hayatımıza da hak ettikleri oranda yatırım yapmaktır. O
halde, dünya hayatının göz açıp kapayana kadar geçtiğini aklımızdan
çıkarmayalım. Sonsuz olan ahiret hayatımız için hazırlık yapalım. Her işimizde
ve davranışımızda gösterişten uzak, sade ve mütevazı olalım. Hutbemi Yüce
Rabbimizin şu ayetiyle bitiriyorum, ‘Ey insanlar! Allah’ın verdiği söz haktır.
Sakın dünya hayatı sizi aldatmasın, o aldatıcı şeytan da Allah hakkında sizi
kandırmasın."
0 yorum