İlimiz Batman’a 50 km uzakta bulunan Silvan
ilçesine bağlı Susa (Yolaç) köyünde, 1992 yılında PKK tarafından camide kurşuna
dizilerek katledilen 10 Müslümanın şehadet yıldönümü dolayısıyla Susa-Der
tarafından etkinlik düzenlendi. Etkinliğe halk yoğun katılım sağladı.
Diyarbakır’ın Silvan ilçesine bağlı Susa
(Yolaç) köyünün mescidinde ibadet eden Müslümanlar, 27 Haziran 1992 yılında,
yatsı namazından sonra köy camiinde PKK tarafından kurşuna dizilmiş, katliamda
10 Müslüman mazlumca şehit edilirken, 5 kişi de yaralanmıştı.
Asker elbiseleri giyerek köye baskın
yapan PKK'li grubun, köyün camisinde işlediği bu vahşi katliamın acısı, aradan
geçen 27 yıla rağmen unutulmadı.
Katliamın 27'nci yıldönümü dolayısıyla
Susa köyünde düzenlenen anma etkinliğine Türkiye'nin çeşitli şehirlerinden
birçok kişi katıldı. Tekbir ve salavatlarla köye gelen vatandaşlar, önce
katledilen Müslümanların kabirlerini ziyaret ederek dua etti.
Burada şehitlerin öz geçmişleri
anlatılarak, hayatlarından önemli kesitler sunuldu. Ardından katliamın
yapıldığı caminin ziyareti gerçekleştirildi. Ziyarette ayrıca katliam ile
ilgili kesitler sunuldu. Katliam olayı anlatılırken vatandaşların gözyaşlarına
hâkim olmadıkları görüldü.
Aşırı sıcağa rağmen etkinlik alanından
ayrılmayan ziyaretçiler, program akışı içerisinde sık sık tekbirler getirdi.
Katliamın anlatılışı sırasında PKK'ye lanet getirildi. Ziyaretlerin ardından
şehitlikte cemaatle kılınan ikindi namazının ardından anma programı başladı.
"Şehidlerin yolunda verdiğimiz sözü
yerine getireceğiz"
Program Yasin Suresi'nin okunmasıyla
başladı. Ardından katılımcılara hitap eden İttihad’ul Ulema Üyesi Molla Beşir
Şimşek, şehitlerin mirasına sahip çıkma yolunun, şehit gibi yaşamaktan
geçtiğine vurgu yaptı.
Şimşek, "Bizler bir kez daha
şehitler gülistanında, Susa’da karşınızdayız. Allah’ın rahmeti azizlerimizin,
şehitlerimizin üzerine olsun. Allah’u Teâlâ onları cennetiyle mükâfatlandırsın.
Bizleri de onların hayrından feyizlendirsin ve yollarından ayırmasın. Allah’u
Teâlâ Tevbe suresi 116. ayette şöyle buyuruyor; 'Allah, müminlerin mallarını ve
canlarını cennet karşılığında satın almıştır.' Ahzab 23. ayette de 'Müminlerden
öyle erler vardır ki Allah’a verdikleri sözde durdular. Kimileri de sözleri
üzerindeler…' Müminler asla sözlerinden dönmezler. Sözünü yerine getirenler
Susa azizleri gibi şehit oldular, Allah’ın huzuruna gittiler. Vazifelerini,
tebliğlerini yaptılar ve emaneti teslim ettiler. Onlardan kimi de sizler gibi
gerek erkek gerek kadın sözleri üzerindedirler. Vazifelerini yapıyorlar, bir
gün inşallah şehadet veya şehadet mesabesinde ruhlarını teslim edip sözlerini
yerine getireceklerdir. İnşallah şehitlerin yolunda verdiğimiz sözü yerine
getireceğiz. Dünyanın hiçbir nimeti, makamı bu sözden bizi
çevirmeyecektir." dedi.
"Hakikat ve şehadet kervanı
insanların ıslahı için çalışıyor"
"Şehitler kervanı günümüzde yola
çıkmamıştır. İnsanlığın yeryüzüne indiği günden beri bu hakikat kervanı yola
çıkmıştır." diyen Şimşek, "Şehadet kervanı da hakikat kervanıyla yola
çıkmıştır. Bu kervan Habil’den başlamıştır. Susa, Karacadağ ile bu kervan
başlamadı. Elhamdülillah bizler de kervanda yerimizi almışız. Bu Allah’ın bir
nimetidir. Hakikat ve şehadet kervanı insanların ıslahı için çalışıyor. Ta
Hazreti Habil’den başlamıştır. Bu kervanda Peygamberler yer almıştır. Şehitler
kervanında Allah’ın peygamberleri, büyük ulema ve zatlar yer almıştır. Hazreti Hamza
ve Hazreti Hüseyin gibi azizler, Sümeyye, Yasir, Hanzala gibi nice sahabeler
kelime-i şehadet getirip şehit oldular. Hazreti Hanzala gibi ki o akşam düğün
yaptı diğer gün şehit oldu. Nice ulema Şeyh Said, Abdulkadir Molla, Şeyh Ahmed
Yasin, Seyyid Kutup, Hasan el Benna, Şeyh Zeki gibi azizlerimiz bu kervanda yer
aldılar ve İslam’ın hizmetini yaptılar. Sonunda da Rablerine verdikleri sözü
yerine getirdiler." ifadelerini kullandı.
"Hüseyin, Selahaddin ve onların
yolunu sürdürenler cihat ettiler, hizmet ettiler"
Şimşek, sözlerine şöyle devam etti:
"Bu kervanda pek çok azizimiz yer
aldı. Hüseyin, Selahaddin ve onların yolunu sürdürenler gibi. Onların yolunda
cihat ettiler, hizmet ettiler. Susa şehitleri de bu kervanın fertleridirler.
Serhat şehitleri, Botan şehitleri, Nusaybin şehitleri gibi isimlerini burada
sayamayacağımız pek çok şehit sözlerinde durdular ve davalarını sürdürüp bu
davada ruhlarını teslim ettiler. Bu insanlar tarihten bu güne içlerinde
peygamberler, ulemalar, sahabeler gibi her biri kendi vaktinde bir misyonu
yerine getirmişlerdir. Peki, vazifeleri nedir? İla'i kelimetullahtır.
İnsanlığın hidayet ve ıslahıdır. Onlardan bir biri bir yıldız gibi bu yolda
insanlığı aydınlattılar. Yıldızlar sönmeden güneş doğmaz. Bunlar insanlığın
yıldızlarıdırlar, kurtuluş yoludurlar. İnsanlığın ıslahı için mücadele
ettiler."
"Neden şehit oldular, ne yaptılar
da şehit edildiler?"
"Susa şehitlerine bakalım? Neden
şehit oldular, ne yaptılar da şehit edildiler? Neden zulme duçar
kaldılar?" diye soran Şimşek, "Susa köyünde 10 azizimiz camide İslami
ders veriyorlardı. Birbirlerini Kuran ve sünnet üzere uyarıyorlardı.
İstiyorlardı ki bu topraklarda Allah’ın şeriatı hâkim olsun. İnsanlar kardeş
olsun. Bu toprakların namusu ve iffeti muhafaza olsun. Allah’ın dinini okuyup
anlatıyorlardı. Kuran'ı okuyup anlatıyorlardı. Peygamberin hayatını okuyup
anlatıyorlardı. Çocuklarımıza İslam’ı anlatıyorlardı. Ellerini insanların
malına uzatmadılar, kimsenin kanına ellerini uzatmadılar. Allaha kulluk
ettiler. Küfrün karanlığı kalksın, Kuran'ın nuru aydınlatsın diye hizmet
ettiler. Bundan gayrı suçları var mıydı? Kim bunlara kastetti? Şimdi onların
zihniyetine bakalım? Müslümanlara camide kastedenler aslında o mermileri
Allah’ın evine sıktılar. O kurşunları Kuran'a sıktılar, Peygamberin sünnetine
sıktılar. İstediler ki insanların namusu kalmasın, zulüm devam etsin. Küfür
hâkim olsun diye hizmet ediyorlardı. Aydınlığı istemiyorlardı." şeklinde
konuştu.
"Biz şehit olursak neslimiz bizlere
şahit olsun"
"Hazreti Hüseyin ve ehli, Irak’a gitmek
istediklerinde kendisine 'gitme' denildi. 'Kufe ehli haindir, dön.' dediler.
'Madem gidiyorsun çocuklarını götürme.' Hazreti Hüseyin onlara dedi ki; 'Eğer
biz şehit olursak onlar da şahit olsunlar. Şehit ve şahit birlikte olmalı. Biz
şehit olursak neslimiz bizlere şahit olsun. Zalimlerin zulmüne şehit olsunlar.
Şahit olsunlar ki davamızı sürdürsünler. Bu yüzden çocuk ve kadınlarımız da
bizimle gelsinler.' dedi. Eğer o gün hazreti Hüseyin’in çocukları yanında
olmasaydı bizler Yezid zihniyetini tanıyamayacaktık. Bugünkü gibi zulme karşı
durmayı öğrenemeyecektik." ifadelerini kullanan Şimşek sözlerini şöyle
tamamladı:
"Şehitlerimiz unutulmasın
istiyorsak çalışmalıyız"
"O kadın ve çocuklar tarihi misyonu
bize gösterdiler. Bizim vazifemiz yılda bir kez Susa şehitlerine rahmet okumak
ve program yapmak değildir. Bizler de şahidiz. Onlar şehit oldular. Bizlerin de
şahitlik vazifesini yapmamız lazımdır. Bizler şahit olmadıkça şehit olmayız.
Peki, bu nasıl olacak? Bizler şehitlerimizin camisine şahit olacağız. Zira
onlar camide şehit oldular. Eğer biz camilere sahiplik yapmazsak şahitlik
vazifesini yerine getirmiş olmayız. Çocuklarımızı camiye götürüp İslam’ı
anlatmasak, cemaatle namazla doldurmasak, Kuran okumasak görevimizi yerine
getirmiş olmayız. Onlar gibi zor ve zahmetli durumlarda dahi bu değerlere sahip
çıkmazsak onların kanına ihanet etmiş oluruz. Onlar türlü zorluklarda dahi
camiyi terk etmediler, Kuran dersi vermekten geri durmadılar. Eğer bizler
camileri boş bırakırsak Susa Camii'ni hatırlayalım. Camide hizmet ve çalışma
yapmazsak şehitlerimiz aklımıza gelsin. Zira tüm şehitlerimiz bu halde şehit
oldular. Ya cami yolunda, ya hizmet yolunda şehit oldular. Bizler şahit
olmalıyız. Davalarına, misyonlarına, cihatlarına, aşk ve şehadetlerine sahip
çıkmalıyız. Dünya nimetleri bizleri gevşek bırakmamalı. Şehitlerimiz
unutulmasın istiyorsak çalışmalıyız. Camileri ıslah etmeli, İslami sohbetler
yapmalı, tebliğ yapmalı ve halkımızı Kuran’ın nuruyla aydınlatmalıyız."
Susa etkinliğine HÜDA PAR Genel Başkan
Yardımcısı Vedat Turgut, Diyarbakır İl Başkanı Osman Aktaş, Silvan İlçe Başkanı
Adnan Balyen, STK temsilcileri, partililer ve halk katıldı. (MEHMET
EMİN URAZ)
0 yorum