HÜDA PAR, TBMM’ye sıra dışı ve şu ana kadar sunulmayan bir kanun teklifi getirdi.

Teklifin Meclise önümüzdeki hafta içerisinde gelmesi bekleniyor.

Teklifin özeti, Türkiye vatandaşı olup da aynı zamanda Siyonist israil vatandaşı olan ve işgal altındaki Filistin’e giderek orada Filistinli kadın ve çocukları katledenlerin Türkiye’de yargılanması…

Teklifin gündeme gelmesiyle basında konuşulmaya, tartışılmaya başlandı.

Teklif, kabul edilsin edilmesin tartışılmaya devam edilecek.

Malum cenahtan dezenformasyon ve teklifte olmadığı halde eklemeler, çıkarımlar, kendine göre çarpıtma ve niyet okuma çalışmaları da başladı.

Türkiye’deki bütün çifte vatandaş olan Yahudiler yargılanacak, mallarına el konulacak, vatandaşlıktan çıkarılarak sınır dışı edilecek, bu düpedüz Yahudi düşmanlığıdır, sonucu çıkarılmaya ve öyle lanse edilmeye çalışılıyor.

Öncelikle şunu belirtelim…

Siyonizme, işgale, kadın ve çocuk katliamına, Filistin halkına uygulanan soykırıma karşı çıkmak ayrı, Yahudilere karşı olmak, düşman olmak ayrı şeylerdir.

Kimden gelirse gelsin zulme karşı olmak ile Yahudi düşmanlığı farklı şeylerdir.

Müslümanlar, tarih boyunca ve günümüzde sırf Yahudi diye kimseye zulmetmemiş, haksızlık etmemiştir.

İslam coğrafyasında Yahudiler dâhil, bütün gayri Müslimlerin can, mal, din emniyeti güvence altına alınmıştır. Bunun ispatı İslam coğrafyasının her alanında gayri Müslimlerin varlıklarını korumaları, dini vecibelerini yerine getirmeleri, kendilerine ait ibadet mekânlarının asırlar boyunca devam ediyor olması bunun ispatıdır.

Zalim kim olursa olsun, karşı olunmuştur.

Kadın, çocuk katleden, başkalarına ait malı gasp eden, çalan, işgal eden hiç kimseye hiç müsamaha edilmemiştir. İster Müslüman olsun, ister Yahudi isterse dinsiz olsun, fark etmemiştir.

Filistin’de Siyonistlerle birlikte katliamlara ortak olan, yardımcı olanların ismi Müslüman da olsa suçludur ve yargılanması lazım.

Hangi din ve ırktan olursa olsun Türkiye vatandaşı olan biri, işgal altındaki Filistin’e giderek kadın ve çocuk katlediyorsa, Filistinlilerin evlerini, yurtlarını işgal ediyorsa bu suçludur, katildir, işgalcidir.

Uluslararası ve Türkiye’deki ceza hukuku bu katillerin yargılanması ve hak ettikleri cezaya çarptırılmalarına imkân veriyor.

İşgal rejiminin elebaşlarını yakalama, yargılama ve hak ettikleri cezayı veremiyor olabiliriz. Ama ülkemizdekileri yargılama imkânımız vardır.

Bunlar tespit edilerek yargılanmalı.

Türkiye’ye girişlerinde gözaltına alınarak gereken soruşturma ve yargılama olmalıdır.

Türkiye’ye gelme çağrısı yapılmalı. Yargıdan kaçmak için gelmezlerse malvarlıklarına el konulmalı, vatandaşlıktan çıkarılmalıdır. Sabit suçlu olanlar için uluslararası arama ve tutuklama kararı çıkarılmalıdır.

Filistin halkına soykırım uygulayan, kadın ve çocuklarını katleden, savaş suçunun her türlüsünü işleyenler benim ülkemin vatandaşı olamaz, olmamalı. Bu cani ve katillerle şehitlerin kanıyla sulanmış topraklarımız ‘vatan’ diye paylaşılmamalı.

Bu tasarıya ehli vicdan olan herkes destek olmalı, meclisteki milletvekillerini ‘evet’ oyu kullanmaya çağırıyoruz.