Toplumu dizayn etmek isteyen
toplum mühendisleri, hedeflerine ulaşmak için her seferinde kendilerine yeni
bir kurban bulurlar. Bazen bu ortamı hazırlamak için yıllarca süren çalışmalar
neticesinde uygun zamanda düğmeye basarlar bazen de ülkelerde var olan krizi
fırsata çevirirler. Bu odaklar, toplumsal krizleri ranta çevirme konusunda son
derece mahirdirler. Gerçek maksatlarını son derece haklı ve masum taleplerin
ardına saklarlar. Var olan krizi çok iyi işlerler. Öyle ki; insanlar, bu
odakların, pelerinlerinin arkasına saklamış oldukları ve zamanı gelince
sırtımıza saplayacakları hançeri ve de o hançeri tutan eli görmezler.
Bazı doktorların yaşadığı
sorunlar ve vatandaş ile karşı karşıya gelmeleri, bütün doktorların ve topyekûn
bütün meslek temsilcilerinin sorunu imiş gibi işlenmektedir. Bu kamplaşmanın
öznesi, bu gün doktorlar olmuştur yarın da başka bir meslek grubu olur. Bu
sorun bilinçli olarak kaşınmakta ve büyütülmektedir. Var olan sorunlar, doğal
mecrası içerisinde çözüme kavuşturulması gerekirken, bambaşka bir atmosfer
oluşturulmuş. Şer odakları, toplumsal barış ve mutabakatı hedef almıştır.
Özellikle bazı sendikaların ve
doktorların, provokatörlük kokan sosyal medya eksenli açıklamalarını iyi
niyetli bulmuyoruz. Bu yaklaşım, hak etmediği halde bütün doktorları aynı çizgide
ve aynı duruşa sahip gibi göstermektedir. Oysa doktorların kahir ekseriyeti bu
çizgide değildir.
Şu an, bu konuda oluşturulan algı
şudur:
Sanki toplumun tamamı, tüm
doktorları bir kaşık suda boğmak için yemin içmiş gibi beklemektedir. Sanki
toplum, tüm doktorların amel defterlerini kapatmak için hastane etrafında
pusuya yatmış. Sanki hastalar tedavi olmaya gelen yardıma muhtaç insanlar değil
de doktorları parçalamaya gelen zombilermiş ve doktorların da her an ellerinin
tetikte olması gibi bir algı oluşturulmuştur.
Bazı kesimlerin doktorlara silah
verilmesi gerektiği yönünde ortaya koydukları tavır aslında ne kadar art
niyetli olduklarını göstermektedir. Doktor ve hasta ilişkisi, aslına sadece
para ile izah edilmeyecek özel bir ilişkidir. Bu ilişkinin içerisinde bir parça
vefa ve de duygusallık da vardır. Hatta neticesi itibari ile bu mesleğin insanı
kucaklayan boyutu ile kutsallığı vardır. Yani doktorluk, birçok yönü ile
fedakarlığın, duygunun ön planda olduğu bir meslek olması hesabıyla diğer
birçok meslek grubundan ayrışmaktadır. Doktorlar ve hastalar başta olmak üzere,
toplumun her kesimi olaya bu şekilde bakmalıdır. Bu noktada, milletin bağrından
çıkmış bu milletin evlatlarının toplum mühendisliğine alet edilmesine asla
fırsat verilmemelidir.
Doktorlar bu milletin
evlatlarıdır. Bunca yıl dirsek çürütüp yetiştiler bu millete hizmet etmek için.
Doktorlar, bu milletin evlatları olarak hizmet için var olduklarını bilmeli,
halk da bir doktorun kolay kolay yetişmediğinin bilincinde olarak, doktor
evlatlarını şefkat ile kucaklamalı, pusuda yatan sırtlanlara yem etmemelidir.
Sağlık sektöründe yaşanan şiddet
olayları, her sektörde az veya çok görülmektedir. Bu olayları yasal yollarla
kontrol altına almak veya minimize etmek gerekir. Topyekün hizmeti askıya almak
kabul edilebilir bir yaklaşım değildir. Bazı sektörlerin grevi olmaz. Bazı
hizmetlerin keyfiyeti para ile ölçülmez, ölçülmemelidir. İşte bu sektörlerden
birisi de sağlıktır.
İnsanlar, bazı zamanlarda
fiziksel ve duygusal kırılmaları çok yoğun olarak yaşar. İşte hastaneler de bu
mekânlardan birisidir. Bu yüzden bu mekânlarda daha çok sağduyu lazımdır. Yine
doktorların bizler gibi duyguları olan insanlar olduğu ve zaten sistemsel
birçok yanlıştan ve yoğunluktan dolayı yoğun stres altında çalıştıkları bilinci
ile bu insanlarımız özellikle hizmet başında bunaltılmamalıdır. Onlar bizim
gözde evlatlarımızdır. Bırakınız işlerini yapsınlar. Birkaç kendini bilmez ve
ne oldum delisi olan tiplere bakıp da evlatlarımıza yüzümüzü ekşitmemeliyiz.
Burada devlete de hayati bazı
görevler düşmektedir:
Doktorların çalışma şartlarının
iyileştirilmesi ve abartılı olmayan güvenlik tedbirlerinin alınması.
Doktorlar, yarı resmi olan
sendikalara mahkûm edilmemelidir. Bu noktada tekel olan sendika ve kurumların
tekellerinin kırılması için gereken yasal adımlar atılmalıdır.
Milletimizin gözde evlatları olan
doktorlarımız ile halkımızı karşı karşıya getirmek isteyen kurum ve şahıslara
karşı yasal adımlar atılmalı ve gereken tedbirler alınmalıdır.