Yerin ve göğün yaratıcısı Allah Teala’dır. Her şeyi bir düzen ve intizam içinde yaratmıştır. Habbeden kubbeye herşey bir aheng ve uyum içinde yaratılmıştır.

Abes, gereksiz, fazlalık ve bir eksiklik yoktur.

Allah Teala, kanun, prensip ve bir disiplin var etmiştir.

İslami letaratürde buna ‘sünnetullah’ denilmektedir. Herşey bu sünnetullah çerçevesinde cereyan eder. Bunun aksi olmaz, olamaz.

Belki günümüzün deyimiyle buna mükemmel bir yazılım diyebiliriz.

Bu, değişmeyecek ilahi bir yazılımdır.

Gök ve yer bu denge ve nizam sayesinde ayaktadır. Zayıflar, güçsüzler bu sistemle koruma altındadır.

Bu, sadece bir alanda değil, bütün alanlarda öyledir.

Bu sisteme muhalif davranabilen ancak insanoğludur.

Esasında muhalif davranma da yine bu sünnetulahın bir parçası ve Allah’ın dilemesi sayesinde olmaktadır.

İnsan, bu sisteme entegre olduğunda dünya ve ahiret saadetini kazanacaktır. Buna muhalif davrandığında yeryüzünde kaos ve zulüm hâkim olur.

Bugün dünyanın çektiği, insanoğlunun müptela olduğu buhran ve sıkıntılar yaratılışa uygun davranılmamasından kaynaklanmaktadır.

Gazze’nin bu durumda olması, bir avuç siyonistin ümmete ve bütün insanlığa kan kusturması, dünya genelindeki sömürü düzeninin devam etmesi bundandır.

Ülkemizde bir asırdır halklara büyük acılar yaşatan, ülkenin enerjisinin heba olmasına neden olan ‘Kürt Meselesi’ de bundan kaynaklanmaktadır.

Allah Teala bizleri kardeş kılmıştır. Bütün insanlarla ya İslam inancında ya da insanlıkta kardeşiz. Ama bu kardeşlik bir tarafa bırakılıp, tekçi, milliyetçi politikalar yürürlüğe konunca ne Türk ne Kürt ne de diğer ırklar rahat yüzü görmedi.

Kardeş olan, aynı Allah’a aynı peygambere inanan, aynı kıbleye dönerek namaz kılan, bin yıldır aynı kaderi paylaşan, akraba olan halklar birbirine düşman hale getirildi. Düşmanların oyun ve entrikalarıyla birbiriyle savaştırıldı.

Siyasi, ekonomik, kültürel, eğitim, askeri ve dış politika alanındaki başarısızlığın temel sebebi bir asırdır yürütülen Kemalist politikalardır. Bu zihniyet her alandaki geri kalışımızın esas müsebbibidir.

Bu sistemden nemalanan güruh, bunun tartışılmasını dahi istemiyor. Yaptıkları bütün kirli işlerini bu isim altında meşrulaştırmaya çalışmaktalar.

Bu ülke ve bu halk, artık bu sistemi kaldırmamakta, kabul etmemektedir. Bu halka bir asırdır hayır getirmedi. Verecekleri bir şeyleri kalmamıştır.

Türk ve Kürtlerin mutluluğu İslam kardeşliğinin tekrar tesis edilmesindedir.

Gazze’nin, Kudüs’ün kurtuluşu Siyonist rejimin sona ermesindedir.

İnsanlığın yaşamış olduğu buhran ve krizlerin sona ermesi İslam’dadır.

Dünya ve ahiret saadeti İslam’dadır.