Yıl
2007. Gazeteciler Cemiyeti çay bahçesi. Misafirlerimiz şu anda da milletvekili
olan Sayın Ziver ÖZDEMİ, zamanın valisi, bir çok gazeteci ve yazar arkadaş. O
zaman şunu dile getirmiştim:” Bu gidişle 10 yıl sonra Batman’ın trafiği
çekilmez hale gelecek. Otopark sorunu şehrin en büyük sorunlarından biri
olacak.”
Demiştik
ama, ne fayda. Aradan 12 yıl geçti. Bugün o günleri yaşıyoruz işte. Şehir daha
da büyüdü, araç sayısı belki de ikiye katlandı. Park alanları azaldı, yeni
yapılan binaların otopark sorunu çözülmedi. Bugün artık tabiri caizse bir
çıkmaza saplandık. Çarşıda araçlardan adım atacak yer yok. Park edecek yer yok. Şehrin yeni
mahallelerinde bile dar sokaklar nedeniyle trafik sorunu yaşanmakta. Bunun
üzerine bilinçsiz sürücüler, park yasağına uymadan yapılan araç parkları,
trafikte hak ihlalleri de eklenince hayat Batman’da çekilmez hale geliyor.
Akşam
saatlerinde 10 dakikalık yolu 40 dakikada gidebiliyoruz. Şehrin bütün yükü
Turgut Özal Bulvarı dediğimiz Diyarbakır caddesi üzerinde. Wordmar kavşağı dört
taraftan tıkanıyor. Kuyruklar yüzlerce metreyi buluyor. Vatandaşın sinir
katsayısı artıyor, sinirler geriliyor. Bazen diyorum ki, iyi ki akıllı
telefonlar var. Kırmızı ışıkta sürücüler cep telefonlarıyla meşgul oluyor da
zamanın nasıl geçtiğinin farkına varmıyorlar.
İşte
öngörüsüzlüğün, vizyonsuzluğun sonuçları. Var olan kanunları kişilere
esnetmenin ceremesini bütün bir halk çekiyor. Şehir iş merkezleriyle dolarken,
bu iş merkezinde çalışacakların arabaları ile gelecek müşterilerin arabaları
için hiçbir tedbir alınmamış. Hakeza yeni yapılan sitelerin büyük çoğunluğunun
kağıt üzerinde otoparkları var olmasına rağmen, gerçekte otoparklar bahçe veya
dükkan olarak kullanılıyor. Peki bunun denetimi neden yapılmıyor. Neden her şey
kitabına uyduruluyor, neden yanlış yapanlardan, hatta rüşvet yiyenlerden hesap
sorulmuyor?
Kağıt
üzerinde kanunlar çok güzel, lakin uygulamaya gelince hiç de öyle değil. İmar
planları yapılırken neden bu tür konulara pek dikkat edilmiyor, anlamak mümkün
değil. O imar planlarını esnetenler, birilerine peşkeş çekenler bu şehirde
yaşamıyorlar mı? Onlar her gün trafiğe çıkmıyorlar mı? Bu eziyeti görünce bunun
sorumlularından birisin de kendilerinin olduğunu düşünüyorlar mı? Maalesef
sevgili dostlar, trafik artık bu şehrin en büyük sorunlarından biridir. Bunu
kabullenmek zorundayız ve ona göre tedbir almak zorundayız.
Kayyım
döneminde yapılan kavşak düzenlemeleri kısmen bir rahatlık sağlamış olmakla
birlikte yeterli değil. Tıkanma yaşanan yerlerde köprülü kavşaklar yapılmalı.
Yeni yollar açılmalı, gerekirse kamulaştırma yapılarak alternatif yollar
açılmalı. Otoparklar artırılarak araçların yol
kenarlarına gelişigüzel park etmeleri önlenmelidir ki, trafiğin akışı
rahatlasın. İşlek yollarda çift taraflı parklara izin verilmemeli, duran
araçların yanına park eden araçlara ceza uygulanmalı.
Diğer
bir sorun da toplu taşımanın yeterince oturmamış olmasıdır. Özellikle yeni
başlayan sistemin halka yeterince anlatılamadığı ilk günde yaşanan kaostan
anlaşılmaktadır. Halk neye uğradığını şaşırdı. Kuyruklar oluştu. Otobüs
sürücüleri halkla karşı karşıya kaldı. Uzun süre duraklarda beklemek zorunda
kaldı. Umarım bu sistem oturur da en azından halkımız biraz rahatlar. Ama yerel
yönetimlerin bu konudaki çalışması yeterli olmadığını belirtmekte fayda var.
Büyüyen
şehir, artan arabalar, yetersiz park alanları, belediyenin sorun çözmedeki
yetersizliği, trafikteki bencillik ve kural ihlalleri, yetersiz yollar ve
alternatif olabilecek yollar. Bütün bunların hepsi Batman’da bir araya gelmiş
durumda.
Çözüm
mü? Tabii ki biz bilmeyiz, büyükler bilir. Bu şehrin sahipleri bütün
Batmanlılardır. Ama şehrin liderlerini bu sorunu çözmek için bir araya
gelmeleri için bekliyoruz.